Parlamento çoğunluğunu yitiren Başbakan Boris Johnson'un erken seçim teklifi dün Avam Kamarası'nda gereken üçte iki desteği bulamadı ama siyasetçilerin artık erken bir genel seçime hazırlanmaya başladığı söylenebilir.
Muhalefet ile iktidardaki Muhafazakar Parti'nin 20'yi aşkın memnuniyetsiz milletvekili dün Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılığın anlaşmasız olmaması, ayrılma tarihi olarak belirlenen 31 Ekim'e kadar bir anlaşma sağlanamayacaksa, başbakanın AB'den üç ay uzatma istemesini öngören yasa teklifini dün Avam Kamarası'ndan geçirmeyi başardı.
Yasa tasarısı şu anda Lordlar Kamarası'nda görüşülüyor.
Parlamento'nun Başbakan Johnson'un kararıyla beş hafta askıya alınmasından önceki son gün olan Pazartesi, yasanın parlamento süreçlerini tamamlayarak Kraliçe'nin onayına sunulması ve yürürlüğe girmesi mümkün görülüyor.
Anlaşmasız bir Brexit, İngiltere ile AB arasında ayrılık sonrasında, ticaret, sınır kontrolleri, insanların dolaşımı gibi konulara dair hiç bir düzenleme olmaması anlamına geliyor.
Parlamento'nun AB'den ayrılıktan yana olan ve olmayanların dahil olduğu büyük bir çoğunluğu bu ihtimali hem ekonomi hem sosyal yaşam ve çalışanların hakları açısından çok tehlikeli buluyor.
Şu anki plana göre, Parlamento beş haftalık askıya alınma döneminin ardından 14 Ekim'de açılacak ve Başbakan 17 Ekim'de son müzakereler için Brüksel'e gidecek.
Ancak, Boris Johnson Avam Kamarası'nda dünkü yenilgisinden sonra, Parlamentonun desteğini arkasına alamadığı için hükümet edemeyeceğini, pazarlık da yapamayacağını, dolayısıyla 15 Ekim'de erken seçime gitmek istediğini söylüyor.
Başbakan erken seçimden ne umuyor?
Son genel seçim yine Brexit krizi nedeniyle sıkışan zamanın başbakanı Theresa May'in çağrısıyla erkene alınarak 2017 yılında yapılmıştı. Bir sonraki seçimin normal tarihi bundan beş yıl sonra yani 2022'de.
Erken seçime gitmek Başbakan Johnson açısından riskler taşıyor; fakat Muhafazakar Parti şu anda parlamentoda çoğunluğunu kaybetmiş olduğundan bu şekilde devam etmesi çok güç ve başbakanı destekleyen birçok siyasetçi bunun göze almaya değer bir risk olduğu görüşünde.
Eğer Johnson, umduğu gibi seçimden zaferle çıkarsa o zaman İngiltere siyasetinin normal işleyişine göre, parlamentonun da kontrolüne sahip olur ve ülkeyi 2024 yılına kadar yönetir.
Bu da Johnson'a Brexit sürecini kendi politik hedefleri doğrultusunda ve kendi yöntemleriyle, parti içi ve dışı muhalifleriyle uzlaşma çabasına girmeye gerek duymaksızın yönlendirebilmesi için gereken fırsatı vermiş olur.
Yüzlerce yıldır İngiltere'de başbakanlar istedikleri zaman erken genel seçime gitme kararı alma yetkisine sahipti. Fakat bu 2011'de kabul edilen yeni bir yasa ile değişti. Yeni yasa seçimlerin 2015 yılından itibaren 5 yılda bir yapılmasını düzenledi.
Aynı yasaya göre bir başbakan erken seçime gidebilmek için Avam Kamarası'nın üçte ikisinin desteğini (434) almak zorunda.
Başbakan Johnson Çarşamba günü bunu denedi, fakat erken seçimi kabul ettiremedi.
Hükümetin yeni yasanın getirdiği sınırlamaları aşması imkansız değil.
Herşeyden önce 2011 tarihli seçim yasasını değiştiren yeni bir yasa tasarısı hazırlayabilir.
Çok kısa bir yasa maddesi ile 2011 seçim yasasına bir kereliğine bir istisna getirebilir.
Bu durumda bu yasayı üçte iki değil basit çoğunlukla geçirebilir.
Bu yolla, seçime daha istekli görünen İskoçya Ulusal Partisi (SNP) ve kendi müttefiki Kuzey İrlandalı Birlik Partisi'nin (DUP) desteğiyle basit çoğunluğa ulaşarak istediği erken seçim için karar çıkarabilir.
Erken seçim kararını böylece geçirebileceği gibi tarihini de değiştirilemeyecek şekilde belirtmiş olur.
Fakat, böyle bir yasayı Avam Kamarası, ardından da Lordlar Kamarası'ndan onay alarak geçirmesi gerekiyor.
Bu süreç engel olmak isteyecek muhaliflerin vereceği değişiklik teklifleriyle iyice uzayabilir, içine yine Brexit konusunda süreyi uzatma koşulu eklenebilir ve Parlamento beş haftalık araya girmeden geçemeyebilir.
Hükümet, bunu yapmak yerine Parlamento kapanmadan önce seçim çağrısını yineleyerek üçte ikilik çoğunluğu bir kez daha arayabilir.
Muhalefeti seçimden kaçmakla suçlayarak erken seçime zorlamaya çalışabilir.
Ana muhalefet İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve İskoçya Ulusal Partisi şimdilik Başbakan Johnson'un erken seçim çağrısını, anlaşmasız bir Brexit'e zorlamak için bir taktik olarak değerlendirdiler, Johnson'a güvensizliklerini belirterek önceliği anlaşmasız Brexit'i engellemeye verdiklerini vurguladılar.
Muhafazakar Parti'ye karşı oy kullanan ve parti grubundan ihraç edilen muhafazakar milletvekilleri ise zaten yeniden aday olamayacakları için seçim istemiyor.
Hükümetin erken seçimi zorlamak için göze alabileceği çok riskli bir başka yol daha var.
En azından kağıt üzerinde mümkün olan bu yolu seçerse hükümet kendisi için güvenoyu isteyebilir ve kendisini düşürebilir.
Ama bu durumda çok tuhaf bir şekilde hükümetin kendisine güvensizlik oyu verdiğine, muhalefetin ise bu koşullarla seçimi engellemek için hükümete güven oyu verdiğine tanık olabiliriz.
Bu çok riskli bir seçenek çünkü güvenoyu alamayan hükümetin istifa etmesini gerektiriyor.
Güvensizlik oyundan itibaren ya Başbakan'ın ya da muhalefetin güven oyu alabilecek alternatif bir hükümet oluşturmak için 14 gün süreleri var.
Bu süre içinde muhalefet bir ittifak oluşturarak çoğunluğu sağlayabilirse hükümeti kurabilir ve Brüksel'e giderek Brexit için sürenin uzatılmasını isteyebilir.
Fakat iki taraf da 14 gün içinde çoğunluğun desteğini alacak bir hükümet kuramazsa erken seçime otomatik olarak gidilir.
Muhalefete büyük bir fırsat yaratmasının yanısıra, bu adım, yani hükümetin kendisini düşürecek güvensizlik önergesini vermesi de daha önce görülmemiş bir taktik olarak tarihe geçmiş olur.
Mevcut sisteme göre seçim tarihini belirleyecek kişi başbakan.
Önceki Muhafazakar Başbakan Theresa May parlamentoya erken seçim teklifini sunarken, teklifin içinde belli bir tarih belirtmemiş sadece "Bir erken seçim yapılacaktır" ifadesini kullanmıştı.
Başbakan Boris Johnson erken seçim çağrısı yaparken, seçimin 15 Ekim tarihinde yapılmasını böylecek kim kazanırsa AB ile son müzakerelere onun gitmesini hedeflediğini söyledi.
Fakat çok sayıda milletvekili, hükümetin tarihi değiştirerek 31 Ekim sonrasına atabileceğinden ve o zamana kadar da anlaşmasız bir Brexit'in yaşanacağından endişe ettiğini söylüyor.
Bir çok muhalif milletvekili erken seçim önerisini Başbakan Johnson'a güvenmedikleri için desteklemediklerini söyledi.
Fakat üçte iki çoğunluk için mutlaka onayı gereken ana muhalefet İşçi Partisi, anlaşmasız Brexit'in önünü kesen tasarı yasalaşınca erken seçime destek verebileceğine yönelik açıklamalar yaptı.
İskoçya Ulusal Partisi'nin de bu eğilimde olduğu hatta erken seçime en istekli parti olduğu görüldü.
Bu Pazartesi günü gerçekleşebilir ve hükümet aynı gün erken seçim önerisini bir kez daha getirebilir.
Teklif yeterli desteği alırsa, başbakan tarih tespit ederek Kraliçe'nin onayına sunar.
Tarih belli olunca mevcut Parlamento seçim tarihinden 25 gün önce dağılır.
Bu aşamada adaylar belirlenip seçim kampanyalarına başlanır.