Yılan hikayesine dönen Brexit tartışmaları yeni bir boyut kazandı. İngiliz parlamentosunun İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu'nun hazırladığı bir rapora göre, Rusya'nın 2016'da yapılan Brexit referandumuna müdahale ettiği, ancak İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın raporun kamuoyuyla paylaşılmasını engellediği iddia edildi. İngiliz muhalefeti Başbakan Johnson'ı 12 Aralık'ta yapılacak erken genel seçimler öncesinde kamuoyunun konuyu öğrenmemesi için çaba sarf etmekle suçladı.
İşçi Partisi dış politika sözcüsü Emily Thornberry, "Bu kamuoyu ve parlamentodan gerçeği saklama çabası ve demokrasiye hakaretten başka bir şey değil" diye konuştu. Thornberry raporun Johnson ve Rus ajanı olmasından şüphelenilen bir şahıs arasındaki bağlantı dahil daha birçok konuya ışık tutabileceğini düşündüğünü de belirtti. Thornberry, "Rapor, Johnson'ın 1990'lı yıllarda Rusya'da çalışmış olan siyasi danışmanı Dominic Cummings ya da Muhafazakar Parti'ye Rus finansmanı gibi sorulara da yanıt getirebilir" dedi. Liberal Demokratların dış politika sözcüsü Chuka Umunna da Twitter hesabı üzerinden "Örtbas kokusu yükseliyor" paylaşımına yer verdi.
İngiltere'nin Avrupa ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı Christopher Pincher suçlamaları reddetti. Bakan Pincher, "İngiliz seçim sürecine yönelik başarılı bir Rus müdahalesinin bulunduğunu gösteren bir kanıt mevcut değil" diye konuştu.
Söz konusu suçlamaları Moskova da reddetti. Muhafazakar Parti üyelerinden de dokümanların kamuoyuyla paylaşılması talebi geldi. Eski Brexit Bakanı David Davis, Boris Johnson'ı raporu açıklamayarak muhalefetin izlenme korkularını tetiklediğini savundu.
Eski başsavcı Dominic Grieve raporun 17 Ekim'de Johnson'a gönderildiğini, normalde işlemlerin on gün kadar sürdüğünü kaydetti. Grieve, Brexit ve erken seçimlerle ile ilgili devam eden tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda bu sürenin üç-dört haftaya uzamasının olasılık dahilinde olduğunu belirtti. Grieve raporun seçmenler için anlamlı olabilecek bilgiler içeriyor olabileceğine vurgu yaptı.