Brezilya ve Türk hükümetleri arasında gösterilere yaklaşımda farklar

Brezilya ve Türk hükümetleri arasında gösterilere yaklaşımda farklar

Erol Anar

Brezilya hükümeti, Türk hükümetinin yapmadığı her şeyi denedi.

Türk hükümeti,  hemen her gösteriye polis ile şiddetli bir şekilde müdahale etti. Brezilya ise kendisi açısından “gerekmedikçe” müdahale etmemeyi tercih etti.

Türk hükümeti,  göstericilerin istekleri ile ilgili gerçek adımlar atmadı. Brezilya ise ilk adımda, gösterilerin patlamasına neden olan toplu ulaşım bilet fiyatlarını indirdi.

Brezilya hükümeti,  Türk hükümeti,  gibi göstericileri suçlamadı ve onların üzerine sadece şiddetle bastırma yöntemiyle gitmedi.

Brezilya Devlet Başkanı, göstericileri  azarlamadı,“çapulcu” ilan etmedi, onlarla övündüğünü söyledi. Zaten bunu yapamazdı da, ülkedeki demokrasi kültürü buna izin vermiyor. Yalnızca şiddet uygulayanları kınadı.

Brezilya’da halk günlerdir Ulusal Kongre’yi kuşatıyor, henüz kimse ölmedi orada. Türkiye’de ise değil TBMM’yi kuşatmak, insanların adım atmasına izin verilmiyor.

Başkan Rousseff, dün göstericilerin liderleri ile toplantı yaptı ve önerilerini dinledi. Türk hükümeti,  ise sorunla ilgisiz kişilerle görüştü. Ayrıca Başkan Rousseff, tüm eyalet başkentlerinin vali ve belediye başkanları ile toplantı yaptı.

Türk hükümeti,  polis sayısını arttıracağını söyledi, Brezilya hükümeti,  ise doktor sayısını. Devlet Başkanı, referandum yapılabileğini ve ayrıca petrol gelirinin tamamını eğitime harcayacağını söyledi.

Türk hükümeti,  başından beri “biz ve “onlar” diyerek halka ayrımcı yaklaştı. Brezilya hükümeti,  ise, göstericilere ayrımcı yaklaşmadı.

Brezilya hükümeti, gösterilerin demokrasinin bir gereği oldugunu söylerken, Türk hükümeti,  “faiz lobisini” “Soroscuları” uluslararası medyayı ve illegal örgütleri suçladı.

Türkiye’de gösteriler baska eylemlere doğru evrildi (park toplantıları, duran adam gibi..) Brezilya’da ise gösteriler sokakta aynen devam ediyor.

Türk hükümeti,  ve özellikle de Başbakan Erdoğan uluslararası alanda ciddi prestij kaybına ve diktatöryel uygulamalar yapmakla itham edildi. Brezilya Devlet Başkani Dilma Rousseff ise içeride prestij kaybetmekle birlikte, henuz uluslararası alanda  prestij kaybına uğramadı. Daha olgun davrandı.