Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'de AB Konseyi ve AB Komisyonu başkanlarıyla planlanan basın toplantısına katılmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik Brüksel ziyaretinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in ardından AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Görüşme sonrasında planlanan ortak basın toplantısı ise Erdoğan olmadan gerçekleştirildi. Erdoğan ve beraberindeki yetkililerin üstlerinde paltolarıyla salonu terk ettikleri ve otomobillerle binadan ayrıldıkları gözlendi.
Erdoğansız düzenlenen ve 11 dakika süren kısa basın toplantısında Michel ve von der Leyen, Türk tarafıyla 2016'da AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci mutabakatının uygulanması konusunu görüştüklerini dile getirdi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, mülteci mutabakatının uygulanması konusundaki görüş ayrılıklarını paylaştıklarını ve Türkiye'nin AB üyeliği konusunun da masaya yatırıldığını kaydetti. Siyasi diyaloğun kısa, orta ve uzun vadede güçlendirilmesi için bu buluşmayı bir ilk adım olarak gördüklerini belirten Michel, "Önümüzdeki gün ve haftalar için çok önemli ve somut bir karar olarak AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'i Türk mevkidaşı Dışişleri Bakanı ile mutabakatın uygulanışı konusunda iki tarafın ortak bir tutum geliştirmesini sağlamak üzerine görevlendirme kararı aldıklarını" söyledi.
Michel'in ardından söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen da Türkiye ile iletişim kanallarının açık ve faal kalmasını olumlu bulduklarını vurgulayarak Türk-Yunan sınırındaki mevcut duruma ve göçmenlerin kaçışına çözüm için ön koşulun yapıcı angajman olduğunu dile getirdi.
Von der Leyen, "Göçmenlerin desteğe ihtiyacı var. Yunanistan'ın desteğe ihtiyacı var. Ama Türkiye'nin de desteğe ihtiyacı var ve bizi ileri götürecek yolu bulmamız gerekiyor" dedi.
2016'da imzalanan mutabakatın hâlâ geçerli olduğunu vurgulayan von der Leyen, eksik kalan parçaların nasıl tamamlanabileceği ve hayata geçirilebileceği konusunu istişare ettiklerini belirtti.
İlerleme sağlama konusunda AB olarak taahhütlerini Erdoğan'a ifade ettiklerini, bunun için adımların karşılıklı olması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, "Bugünün bu süreçte iyi bir başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum. Bu sürecin hedefi göçmenler için perspektif ve bölgenin istikrarıdır" diye konuştu.
Bir gazetecinin Erdoğan'ın Brüksel'e ne tür taleplerle geldiği, ve vize muafiyetinin yeniden gündemde olup olmadığı şeklindeki sorusunu yanıtlayan von der Leyen, "mutabakatın tümünün üzerinden geçildiğini ve her konunun değerlendirme ve tartışma konusu olduğunu" söyledi.
Charles Michel ise bir başka gazetecinin, Türkiye'nin Avrupa'ya yönelik göçü durdurma konusunda güvence verip vermediği şeklindeki sorusunu, "Mutabakatın uygulanmasının önemini vurguladık. Bu, iki tarafın da yükümlülüklerini yerine getirmesini içeriyor" diye yanıtladı.
Yunan polisinin göçmen ve sığınmacılara yönelik sert müdahalesiyle ilgili soruya yanıt veren Ursula von der Leyen da aşırı güç kullanımının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini ve yetkililerin tüm eylemlerinin orantılı olması gerektiğini, bunun çok açık olduğunu belirtti. Von der Leyen "Bizim için iki noktanın bir arada yürümesi önemli. AB sınırlarına saygı duyulması gerekiyor ve örneğin iltica başvurusunda bulunma hakkı gibi insani temel haklara da saygı gösterilmesi gerekiyor. İkisi bir arada olmak zorunda" ifadelerini kullandı.