"Brüksel Kraliyet Sanat Müzesi'nde sergilenen Tykhe heykeli, Türkiye'den kaçırıldı"

"Brüksel Kraliyet Sanat Müzesi'nde sergilenen Tykhe heykeli, Türkiye'den kaçırıldı"

“Tykhe (kader tanrıçası)” heykelinin Antalya Perge’den kaçırıldığı ve Belçika “Brüksel Kraliyet Sanat Müzesi’nde” olduğu saptandı. Kültür Bakanlığı heykelle ilgili olarak Brüksel Müzesi'yle ilgili 2016'da bağlantı kurdu. Müze heykeli geri evrmek istemediğini belli ederken, heykelin Türkiye'den kaçırıldığına dair yeterince bilimsel kanıtın olduğu ifade edildi.

Cumhuriyet'ten Özgen Acar'ın haberi şöyle: 

Brüksel Müzesi’ndeki Tykhe heykelinin kaidesinde “T(itus) Fl(avius) Clemens Pelopidianus” adı yer alıyor. (Görsel 2)

Antik dünyada Romalılarca “Fortuna” denilen Tykhe; denizlerin, ırmakların tanrısı “Okeanos’un” kızıdır. Antik Yunan’da “kader, talih, başarı tanrıçası” olarak kabul edilen Tykhe, heykellerinde, genellikle bir elinde “bereket boynuzu” ya da “insanları yönettiğine” inanılan bir “tekne dümeni” tutar.

Perge “yazıtları” üzerinde çalışan, Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nihal Tüner Önen, Fransız Prof. Dr. Hadrien Bru ve Perge tiyatro heykellerinin onarımını yapan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ünal Demirer 2015’te ortaklaşa bir makale yayımladılar.

“Batı Caddesinde Açığa Çıkan Yazıtlı Taş Bloklar” konulu bilimsel çalışmalarının sonucunu, uluslararası alanda “Inscriptions de Perge - Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik” adlı yayınla duyurdular.

Makalede kullandıkları Perge’de bulunan bir yazıtta, kentin soylu ailelerinden “Titus Phlavius Clemens Pelopidianos’un” adı geçiyordu.

(Görsel 3) Araştırmacılar daha sonra, bu adın, bir başka yerde daha geçtiğini algıladılar!

Bu verilerin ışığında “Brüksel’deki heykelin Perge’den kaçırıldığını” saptayanlardan Yrd. Doç. Dr. Demirer, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı bilgilendirdi. Bakanlık bu heykel konusunda Brüksel Müzesi ile 2016’da bağlantı kurdu.

Ancak müze, geri vermek niyetinde olmadığını göstermek için heykelin 1970 UNESCO Sözleşmesinden önce, 1968 yılında müze koleksiyonuna girdiğini bildirdi. Ancak bu sözleşmeden önce Türkiye’den kaçırılan bazı tarihsel yapıtlar, çeşitli yollarla farklı ülkelerce geri verilmişti.

Afrodit heykeli

Bu olgunun bir başka önemli kanıtı Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel’den geldi. Demirel, 2015 yılında Perge’de 1.95 metre yüksekliğinde, iki kolu kırık, tümüyle çıplak ayaklarının yanında, Yunus balığı üzerinde, kanatlarının yarısı açık, bir Eros görülen, İS 2. yy’dan kalma bir Afrodit heykeli buldu. (Görsel 4)

Heykelin kaidesinde de Yunanca “T.Fl. Clemens Pelopidianos” yazıyordu! (Görsel 5)

Ailenin künyesi

Araştırmacıların yayımladığı yazıt, Pergeli Artemis ile bağlantılı soylu bir ailenin künyesi gibidir! Yazıtta, ailedeki bazı Roma’da senatör olanların, Artemis rahibelerinin, Perge’ye heykel bağışlayanların adları da yer alıyor.

Bu adlardan biri de Roma Hanedanı ile bağlantılı Julia Severa adlı bir kadın olup Perge’nin yanı sıra Fenike, Galatya ile geniş aile bağları bulunuyordu. Ayrıca Uşak Banaz’daki Akmoneia antik kentinde de önemli bir kişi olarak tanınıyordu.

Julia Severa’nın adı, yine “kader tanrıçası” Tykhe ile bağlantılı olarak, Uşak’taki Akmoneia antik kentinden bir mozaik kaçakçılığı olayında da karşımıza çıkmıştı!

24 Eylül 2001’de Cumhuriyet’te yayımlanan haberde şöyle denmişti:

“(...) Uşak’taki Akmonia antik kentinde ortaya çıkarılan bir Roma jimnastik salonunun tabanını kaplayan görkemli mozaikteki kader tanrıçası Tykhe kaderine karşı koyamayınca, jandarma denetimine karşın eski eser hırsızlarınca çalındı. (Görsel 6)

Güvenlik görevlileri, 22 Mayıs’taki olaya adı karışan altı kişiyi tutukladılarsa da çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakılmışlardı.

7.5 metre genişliğinde, üst bölümü yuvarlak olan mozaikte voleybol, boks, güreş gibi spor karşılaşmalarının betimlendiği, iki köşede ise kader tanrıçası Tykhe’nin resimleri görülüyor.

Tykhe’lerden birinin üzerinde “festival düzenleyicileri” ötekisinde ise “spor düzenleyicileri” yazısı okunuyor. Mozaikte ayrıca bir masa ve üç ödül torbası da dikkati çekiyor. Mozaikte zamanın doğal etkisi nedeniyle yer yer tahrip olmuş bölümler de bulunuyor.

Hırsızların, gece yarısı jandarmanın devriye görevini tamamlamasından yararlanarak sabaha karşı “festival düzenleyicileri” yazılı Tykhe bölümünü yaklaşık olarak (75x150 cm) boyutunda bir dik üçgen gibi kestikleri, kazı heyetinin olay yerine dönmesiyle ortaya çıktı.(...)”

Bu gelişmeden yaklaşık bir yıl sonra, adını açıklamak istemediğim bir kişi, İstanbul’dan gelerek bana “Tykhe mozaiği” hakkında bilgi vereceğini söyledi. Kendisini Emniyet Genel Müdürlüğü Mali Suçlar Şubesi’ne götürdüm. Haber verdiğim Anıtlar ve Müzeler Müdürlüğü’nden bazı yetkililer de bu buluşmaya katıldılar.

Muhbir, bana anlattıklarını orada da yineledi... Gelişmeleri bekleyerek, ihbarı haberleştirmedim... Sonra Cumhuriyet gazetesinde, söz konusu haberim şöyle başlıyordu:

“Bir yıl önce Uşak’ın Banaz İlçesi Ahat köyünde arkeologların kurtarma kazısında bulmalarından ve jandarmaya emanet etmelerinden beş gün sonra çalınan “kader tanrıçası Tykhe” mozaiği Emniyet Genel Müdürlüğü Mali Şube dedektiflerince İstanbul’da ele geçirildi.

Olayı başından beri planlayan İsmail Çetin ile Mehmet Emin Alpsar, Hasan Ünsal ve Ramazan Yıldırım adlı kişiler Maltepe’de bir büroya düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. (...)” Perge’de, 2014 yılında ayrıca bir başka Tykhe heykeli daha bulundu ve Antalya Müzesi’nde sergileniyor...

(Görsel 7) İnşallah, “dedektif gibi çalıştığını” söyleyen Kültür Bakanı Numan Kurtuluş, Brüksel’deki Tykhe heykelini de geri getirtir!