T24 -
Ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos’un üyesi olan ünlü Fransız fotoğrafçı Bruno Barbey, İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle hız kazanan çalışmalarını, "Bruno Barbey’nin İstanbul’u" adlı sergisinde topladı. Sergi, 30 Mayıs’a kadar Yapı Kredi Yayınları Sermet Çifter Salonu’nda gezilebilir.Geçtiğimiz yıllarda “Mayıs 68” ve “İtalyanlar” fotoğraf sergileriyle İstanbul’a konuk olan Bruno Barbey’nin objektifinden bu kez İstanbul’u izliyoruz. Son beş yıldır yoğun şekilde İstanbul’u fotoğraflayan Barbey’nin, sergi için seçtiği 60 renkli fotoğraf, 30 Mayıs’a kadar Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda görülebilir.Bir söyleşisinde “Fotoğraf çekerken sadece renklerle ve gölgelerle ilgilenmem, tarihle de ilgilenirim. Beni daha çok etkileyen ve ilgimi çeken, derin tarihi birikimleri olan kadim coğrafyalarla o coğraflayaların insanlarıdır” diyen Magnum Photos üyesi Bruno Barbey, görsel hafızamıza yeni hazineler kazandırıyor.Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu, 30 Mayıs 2010'a kadar “Bruno Barbey’in İstanbul’u” sergisine ev sahipliği yapacak.
Bruno Barbey kimdir? Fas doğumlu Fransız fotoğrafçı Bruno Barbey, İsviçre’deki “Ecole des Arts et Métiers”de fotoğrafçılık ve grafik eğitimi aldı. 1961-64 yılları arasında küçük bir “teatral dünyanın” kahramanları olarak konumlandırdığı İtalyanlar’ı fotoğrafladı. Magnum’la çalışmaya 1964’te başladı, Paris’teki siyasi ayaklanmaları ve öğrenci hareketini fotoğrafladığı 1968’de ajansın üyesi oldu. 1979-81 yılları arasında tarihinde bir dönüm noktası yaşamakta olan Polonya’yı fotoğrafladı. 1992-1995 yılları arasında, Magnum International’ın başkanlığını yaptı. Barbey, fotoğrafçılık hayatı boyunca beş kıtada yolculuklar yaptı, silahlı çatışmalara şahit oldu. Çocukluğunun geçtiği Fas’ta da sık sık çalıştı. 1999’da, Paris’teki Petit Palais’de Barbey’nin otuz yıl boyunca Fas’ta çektiği fotoğraflar sergilendi. Barbey’in çalışmaları, dünyanın önde gelen dergilerinde yayınlandı. Fransız devlet nişanı “Légion d’honneur” da dâhil olmak üzere pek çok ödül kazanan Barbey’in fotoğrafları uluslararası etkinliklerde sergilendi ve pek çok müzenin koleksiyonunda yer buldu.
Yazı: Mahmut Engintepe (MİHA)