Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 3'ü yerli, 7 film vizyona giriyor.
İşte izleyicilerin karşısına çıkacak olan o filmler :
Hindistan’ın küçük bir kasabasında yaşayan 14 Insu adlı genç bir kızın tek hayali, şarkıcı olmaktır. Fakat bir gün katı bir adam olan babası Insu’nun gitarını bulunca -ve bulduğu gibi o gitari kırıp şarkı söylemesini yasaklayınca- genç kızın tüm hayalleri suya düşer… Ta ki Shakti Kumar adlı ünlü bir müzik yapımcısıyla tanışana kadar. Insu, güzel sesini tüm dünyaya duyurmak ve şarkıcı olma hayallerine ulaşmak için hayatının en önemli macerasına çıkacaktır.
Connie ve Nick isimli iki kardeş, bir banka soyarlar fakat Nick yakalanır ve koşulların çok zorlu olduğu bir hapishaneye düşer. Kardeşini kurtarmak için her yolu denemeye kararlı olan Connie, arkadaşı Corey'nin yardımına başvurur. Kefaret parasını bulmak için gittikleri tefecide işler daha da karışır. Connie kendisini bitmek bilmeyen bir gecede, kardeşini hapishaneden kaçırmaya çalıştığı, zamana karşı bir kovalamacanın ortasında bulur.
Gezegende eşi benzeri görülmemiş doğal afetler yaşanmasının ardından, dünya liderleri, karmaşık bir uydu network'ü yaratarak, iklimi kontrol etmek ve böylece insanların güvenliğini sağlamak üzere bir araya gelirler. Ama, bir şeyler ters gider ve Dünya'yı koruması için yapılan sistem ona saldırmaya başlar. Dünya çapında bir manyetik fırtına her şeyi ve herkesi yok etmeden önce, gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarmak için zamana karşı yarış başlamıştır.
Aşk filmleriyle tanınan Ağırlar, yazıp yönettiği yeni filminde, kamerasını askeriyeye çeviriyor. Adeta bir Türkiye yansıması olan film, yüreklerindeki aşkla birlikte vatan aşkıyla kışlaya koşan bir grup askerin hikayesini anlatıyor.
Hakan kadınlarla uzun süreli ilişki kurmakta problem yaşayan genç bir çapkındır. Yaşadığı sahil beldesine gelen turistlerle kısa süreli ilişkiler yaşar, bağlanmaktan hep kaçınır. Ablasının terk ettiği eniştesi ve 5 yeğeninden başka hayatına kimseyi sokmaz. Hakan için işler, bir gün tesadüfen karşılaştığı Bahar’a ilk görüşte aşık olmasıyla tamamen değişir. Bahar ile yakınlaşmaya çalışan Hakan, Bahar’ın son derece nadir görülen bir rahatsızlığı olduğunu öğrenir. Bahar geçirdiği bir kaza sonucu, kaza gününden sonra olan hiçbir şeyi hafızasında tutamamaktadır. Her gün aynı güne –iki yıl önceye – uyanıp oradan devam etmektedir. Hakan, her sabah bir önceki günü unutan Bahar’ı kendisine her gün yeniden aşık etmek zorunda kalır.
Yiğit, Ömer, Serdar, Onat ve Can liseden beri hiç ayrılmamış beş arkadaştır. Yaşları büyüse de kendileri çocuk kalmıştır fakat Yiğit'in evlenme kararı ile grup gençliğin bittiğini farkına varır. Hem geçmişe hem de Yiğit'e veda olarak lise anılarını beş gün içinde tekrar yaşamaya karar verirler. Bir de tüm bu maceranın içinde aşk hayatları berbat olan grup, lisedeki can düşmanları Besim'le düğüne sevgilileriyle geleceklerine dair iddiaya girerler. Bu beş gün içinde hem kendilerine kız arkadaş bulmak zorundadırlar hem de belki de son kez birlikte olmanın tadını çıkaracaklardır.
Kendini leylek zanneden ama aslında bir serçe olan Richard, leylek ailesine onlardan biri olduğunu ispat etmek için Afrika'ya doğru yola çıkar.