‘Bu işte danışıklı dövüş var’

‘Bu işte danışıklı dövüş var’

Fenerbahçe Kulübü'nün eski Asbaşkanı Ali Koç ve yönetim kurulu üyesi Hakan Dinçay basın mensuplarıyla bir araya gelerek, sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Koç, "Bizim voleybolda uğradığımız haksızlık, Şampiyonlar Ligi kupasını alan Chelsea'nin yerine bu sene Fulham'ın gitmesi gibi bir şey." dedi.

Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Ali Koç,  Avrupa Voleybol Konfederasyonu'nun (CEV) gelecek sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi  için Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı'na “Wild Card” vermeme kararının ardından  Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Erol Ünal Karabıyık'ın takındığı  tavrın, Türkiye'de voleybolun çıkarları için çok doğru olmadığını savundu.

Fenerbahçeli yönetici Hakan Dinçay ile birlikte Faruk Ilgaz Tesisleri'nde  basınla sohbet toplantısı yapan Koç, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon  olduktan sonra yaşanan süreci anlattı.

Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon olduktan sonra CEV'den kendilerine  gelen yazıda Fenerbahçe'nin muhteşem oynayarak şampiyon olduğunun belirtildiği ve  sadece “Takımınızın saha dışındaki tavırlarından rahatsız olduk.  Organizatörlerle gereksiz problem yaratıldı. Bunlara rağmen Fenerbahçe  Üniversal'a başarılar dileriz” denildiğini aktardı.

 

‘Chelsea yerine Fulham'ı göndermek gibi’

 

Daha sonra 18 Mayıs'ta gelen mektupta Fenerbahçe'ye “Wild Card”  verilmediğinin bildirildiğini vurgulayan Ali Koç, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Bunu Bakü'de yaşanan olaylara bağlıyorlar. 2 sene önce Dünya Şampiyonu  olmuş, geçen sezon Avrupa Şampiyonluğunu kazanmış Fenerbahçe'ye, CEV tarihinde en  çok 'wild card' verildiği dönemde 'eften püften' sebeplerle hiçbir savunma hakkı  verilmeden, parasal cezalarla geçiştirilecek bir konu varken, 'wild card'  verilmiyor. TVF Başkanını aradım, bu mektuptan bahsederek 'Bu skandal kararı  değiştirmemiz lazım' dedim. Kendisinin müdahale etmesini, gerekiyorsa hemen  gidebileceğimizi söyledim. Akşam kendisiyle görüştük, Fenerbahçe ve Galatasaray  için CEV'e yazdığı 'wild card' talebini gösterdi. Bu bir hak değildir,  organizasyonun kendi sorumluluğunda olan bir karardır. Sadece sportif başarıya  bakılmadığını da biliyoruz. Ancak şampiyon olup 'wild card' alamamak Chelsea'nın  Şampiyonlar Ligi şampiyonu olup, İngiltere'nin onun yerine Fulham'ı göndermesi  gibi bir şey.

En çok 'wild card'ın verildiği bir dönemde Fenerbahçe'ye bu muamele  yapıldığı zaman TVF başkanının takındığı tavır, Türkiye'de voleybolun çıkarları  için çok doğru değil. CEV ile TVF başkanının bu konuyu etraflıca tartışıyor,  görüşüyor olması gerekiyordu. TVF başkanı bunu normal, hak edilmiş bir uygulama  olduğunu, kendimizi savunmadığımızı söylüyor. Savunacak bir yerimiz yok. Bize 4  gerekçe ret kararından sonra iletilmiş. TVF başkanımız CEV'in rahatsız olduğunu  söylediğini belirtiyor. Ama hiçbir konuşmasında 'Beyler bu iş ciddi, gidin  görüşün, ben size bir organizasyon yapayım' demedi. 2 haftadır kendisinden rica  etmemize rağmen CEV ile bir iletişim, toplantı yapılamadı. Kendi de görüşemedi  anladığım kadarıyla.

Raporda antrenörle şiddetli kavga yapıldığı söyleniyor, CEV başkanı  'Gelsin görüşelim' diyor, Duca görüşmeye gitmiyor. CEV başkanının tamamen kişisel  kararı olduğunu düşünüyorum. 'Wild Card' konusunda şartlar, kriterler olmadığını  görüyoruz. Dünya ve Avrupa şampiyonu olmuş bir takıma 'formayı yanlış giydin,  başka otelde kaldın' diye CEV'in ülke federasyonuyla görüşmeden men edeceğini  ihtimal dahilinde görmüyoruz. TVF'nin Avrupa Şampiyonu Fenerbahçe'nin devam  etmesi için ekstra çaba göstermesi lazımdı.”

 

‘Federasyon başarılı ama...’

 

Bayan voleybolunun son yıllarda büyük bir ivme kazandığını, bayan milli  takımın olimpiyatlara gitme hakkını elde ettiğini ve ciddi tesis yatırımlarının  yapıldığını anlatan Ali Koç, “TVF'yi başarılı buluyoruz. Bu konuları paylaşırken  bunun da bilincindeyiz. TVF başarılı ama başarının altında yatan nedenlerin de  doğru incelenmesi gerekiyor. Kulüplerimizin yaptığı yatırımlar, fedakarlıklar  var. Ancak son yıllarda Fenerbahçe Kulübü ile TVF arasında arzu etmememize rağmen  istediğimiz sağlıklı ilişkileri kuramadığımız bir gerçek. Zamanında başkanımızla,  Mehmet Ali Aydınlar ile ve en sonunda bizlerle yaşanan bazı sıkıntılar var” diye  konuştu.

Voleybola ilginin artmasında, dünya çapında birçok yıldızın Türkiye'ye  gelmesinde Fenerbahçe'nin önemli katkısı olduğunu vurgulayan Koç, “Bayan  voleybolun lokomotifi Fenerbahçe'dir. Sayın Aziz Yıldırım başkanlığında  Fenerbahçe dünyanın en büyük spor kulübü olmak çerçevesinde amatör branşlara  yaptırım yapmıştır. Mehmet Ali Aydınlar'ın mükemmelliyetçi yaklaşımıyla bayan  voleybol takımı merdivenleri hızlı çıkmıştır. Galatasaray da rekabete katılmış,  Eczacıbaşı ve Vakıfbank için de itici güç olmuştur. Herkesin çorbada tuzu vardır,  ama en önemli aktör Fenerbahçe'dir. Bize yapılan son muamele haksız. TVF'nin bu  süreçte yeterli ilgi ve etkisi olmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Galatasaray Kulübü yönlendirildi’

 

Galatasaray Kulübü'nün CEV'e “Wild Card” başvurusu yapması konusunda  yönlendirildiğini düşündüğünü anlatan Ali Koç, “Hiçbir takım Avrupa Şampiyonu  olmuş Fenerbahçe varken, yönlendirme olmasa böyle bir başvuru yapmaz” dedi.

TVF'nin CEV'e 'Fenerbahçe'yi lütfen alın, öbürünü alırsanız iyi olur'  anlamına gelen bir yazı yazdığını kaydeden Koç, “Fenerbahçe'nin 3 senelik  performansı, Türkiye'de statü değişikliğinin kurbanı olduğunu anlatmak varken,  bize göre hafif bir lisan kullanılmıştır. Satır arasında 'TVF ile iyi ilişkiler  içinde olmazsan başına bu gelir' mesajını okuyoruz. Son derece rahatsızız.  Talimatlarda 'CEV turnuvada son dakikaya kadar değişiklik yapabilir' diye bir  madde var. TVF Başkanımıza bu maddeyi söyledik, beraber gidip konuşalım dedik.  Yine de iyi niyet varsa değişebilir” ifadelerini kullandı.

Galatasaray Kulübü ile ilgili bir konu olmadığını dile getiren Koç,  “Söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Ben Galatasaray'ın yerinde olsam 'wild card'  başvurusunda bulunmam. Galatasaray Kulübü'ne başvuru yaptırıldı. Ancak burada  Galatasaray Kulübü'nü ilgilendiren bir konu yok. Bunu yanlış mecralara  çekmeyelim” dedi.

 

‘Geçen seneden daha kuvvetli olacağız’

 

Bakü'de yaşananlarla ilgili kulüp yetkilileriyle konuştuklarını anlatan  Koç,yaşananlardan bu kadar ciddi rahatsızlık olacağını tahmin etmediklerini  söyledi.

Erkek voleybol takımını Şampiyonlar Ligi'nden çekmek gibi bir  niyetlerinin olmadığını vurgulayan Ali Koç, kadın voleybol takımıyla ilgili  transfer çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Son 3 senedir kadın voleybol  takımının hep üstüne koyarak ilerlediğini belirten Koç, “Bu sene şevkimiz  kırıldı ama bu demek değildir ki üstüne koymayacağız. Türkiye, voleybolda Katar  haline gelmiştir. Ücretler gerçekleştirilebilir değil, uzun vadede voleybola  zarar vereceğini düşünüyoruz. Ancak yatırımlarımıza devam edeceğiz, göreceksiniz  ki Fenerbahçe geçen seneden daha kuvvetli olacak” dedi.

Takımdan şu an antrenör Ze Roberto ile oyunculardan sadece Naz'ın  ayrıldığını belirten Koç, transfer çalışmalarını yakın zamanda  sonlandıracaklarını kaydetti.

 

Sponsorluk konusu

 

Ali Koç, Üniversal Grubu ile sponsorluğun sona erdiğini, kadın  voleyboluna sponsor olmaya istekli çok şirket olduğunu, görüşmelerin sürdüğünü  anlattı.

Sponsorluk modeli konusundaki görüşlerini de açıklayan Koç,  “Başkanımızın Acıbadem'in sponsorluğu konusundaki o günkü kararını çok cesur  bulmuştum. Mehmet Ali Bey'e inandı ve tüm şubeyi anahtar teslim Acıbadem'e  bıraktı. Mehmet Ali Bey, Allah razı olsun çok iyi yerlere getirdi ama ben başkan  olsaydım bu kadar cesur olamazdım” dedi.

Koç, voleybolda da kulüpler birliğinin kurulmasının doğru bir konu  olduğunu, voleybolda biraz keyfi yaklaşımların olduğunu, kulüpler birliğinin  olmasının voleybola fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.

 

Dinçay: Statüye sezon başında itiraz etmiştik

 

Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dinçay, sezon başında ligin  statüsünde yapılması düşünülen değişikliğe itiraz ettiklerini, bunun Türk  voleybolu için yarar getirmeyeceğini TVF'ye yazılı bir dilekçeyle ilettiklerini,  ancak federasyonun olimpiyat elemelerinden dolayı statü değişikliği yaptığını  anlattı.

Fenerbahçe bayan takımının normal şartlarda 2-3 maçlık seride elenmesinin  söz konusu olamayacağını kaydeden Dinçay, “24 maç yenilgisiz gidiyorsunuz, tek  maçta yenilip 3. oluyorsunuz. Bu kadar emek boşa gitmiş oluyor” dedi.

Türkiye Kupası'nda da TVF'nin önce kulüplere, finallerin Mart ve Nisan'da  oynanacağını bildirdiğini, daha sonra 12 Mart 2012 tarihinde olimpiyat  elemelerinden dolayı 12-13 Mayıs tarihinde oynanacağını açıklandığını anlatan  Dinçay, bütün oyunculara ve antrenörlere olimpiyat elemeleri için kendi  ülkelerine gideceğini söylediklerinde, kendilerine “20 Mart tarihinde  oynayabilirsiniz” denildiğini, ancak Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali için 21  Mart'ta Bakü'ye gittiklerini kaydetti. Dinçay, bu gelişmelerin ardından kupada  yönetim kurulunun kararıyla genç ve PAF takımından oyuncularla mücadele  ettiklerini hatırlattı.

Hakan Dinçay, erkek takımına mevcut kadronun üstüne takviyeler  yapacaklarını, hedeflerinin Şampiyonlar Ligi'nde “Dörtlü Final” oynamak  olduğunu sözlerine ekledi.