"Bu ittifak, yaklaşan siyasi yenilginin mecbur bıraktığı suni bir ittifaktır"

"Bu ittifak, yaklaşan siyasi yenilginin mecbur bıraktığı suni bir ittifaktır"

Yeniçağ yazarı Adnan İslamoğulları, AKP ile MHP'nin 2019 seçimleri için yaptığı ittifakı değerlendirdi. İslamoğulları, "Bu ittifak, milletten uzaklaşıp, milletle yabancılaşıp yaklaşan siyâsî yenilginin mecbur bıraktığı suni bir ittifaktır" dedi.

İslamoğulları'nın "İttifak ittifak büyüyen bir yenilgi bu..." başlığıyla (3 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

İttifak yapıyor olmaları ve kurdukları ittifakın adını vatan sathının müşterek değerleri olan kavramlardan seçmeleri ve bu seçimlerini de mevcut iktidar güçleriyle dayatmalarının hiçbir anlamı yok...

Çünkü bugün her televizyon kanalından yaylım ateşi gibi dayatılan ittifakın önünde 'millî' kavramı olsa da bu ittifakın karşısında bir de 'millî hafıza' var ve bu 'millî hafıza' tıka basa dolu bir hafıza...

Çünkü bugün her televizyon kanalından yaylım ateşi gibi dayatılan ittifakın önünde 'yerli' kavramı olsa da bu ittifakın karşısında 'yerli hafıza' var ve bu 'yerli' hafıza da faal bir hafıza...

Çünkü bugün her televizyon kanalından yaylım ateşi gibi dayatılan ittifakın önünde 'cumhur' kavramı olsa da bir 'cumhur hafızası' da var...

'Millî' isimli ittifakın karşısındaki 'millî hafıza'nın biriktirdiklerinin hatırlatılmasından hoşlanmıyorlar tabii olarak... Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin 95 yıllık tarihinde 'millîlik' kavramı hiç zedelenmedi, hiç örselenmedi, hiç tahkir edilmedi son on yılda edildiği kadar... Tekrar tekrar bıkıp usanmadan yazıyoruz ve yazacağız. Millî olan ne varsa tasfiye edilmeğe çalışılan, yer yer tasfiye edilen bir dönem yaşadık...

T.C. ibârelerini silen, andımızı kaldıran, Türk diye bir ırk yok diyen, iktidarları sâyesinde Türklükten kurtulduklarını itiraf eden, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan, Bozkurt'u alay konusu yapan, biz yanımızda hayvanla gezmiyoruz diyen, Oslo'da PKK ile pazarlık masasına oturan ve bunu savunan, Habur'dan giren PKK'lıların ayağına savcı gönderen, PKK'ya operasyon yapılmaması için valiliklere talimat veren, Silvan sokaklarında Mehmetçiğin yuhalanmasına sessiz kalan, Diyarbakır meydanında Apo'nun mesajlarını okutan, bugün Afrin'de Mehmetçiği şehit edenlerin sınırımızdan geçişlerine izin veren ve Kobani'ye selamlar yollayan bir iktidarın millîlik geçmişi ve sicili 'gayrimillî'dir ve 'millî hafıza'da kazınamaz bir yer edinmiştir...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını, şeker fabrikalarını da satışa çıkararak neredeyse tamamını özelleştirme adı altında peşkeş çeken, yabancı sermayeye satan, ithalat rekorları kıran, şekeri, mısırı, buğdayı, nohudu, eti, pirinci ve hatta samanı bile yurt dışından alan bir ittifakın isminin önündeki 'yerli' sıfatı muallâk taşı gibi havadadır ve abestir ve 'yerli hafıza'da tüm tazeliğiyle muhafaza edilmektedir...

Gelelim cumhura...

Cumhur ittifakı öyle mi?

Ne demek cumhur?

Topluluk, halk demek...

Ne demek cumhur?

Herhangi bir şeyin en büyük kısmı, bir topluluğun çoğunluğu veya önde gelenleri...

Cumhuriyet?

Bu çoğunluğun irâdesi...

Parti tüzüğü, siyâsî partiler kanunu ve ilgili tüm kanunlar icabı sahip olduğu delegasyonun yüzde 70'inin imzasını yok sayan, yüzde 70'inin irâdesini yok sayan, yüzde 70'inin haklarını yok sayan bir siyâsî yapının kurduğu ittifakın isminin 'cumhur' olması 'cumhurun hafızası'nı yok edebilir mi?

Edemez...

Bu ittifak ne millîdir, ne yerlidir, ne de cumhurdur...

Bu ittifak, çaresizliğin ittifakıdır...

Bu ittifak, güvensizliğin ittifakıdır...

Bu ittifak, milletten uzaklaşıp, milletle yabancılaşıp yaklaşan siyâsî yenilginin mecbur bıraktığı suni bir ittifaktır...

Bu ittifak, ittifak ittifak büyüyen bir yenilginin ittifakıdır...