'Bu öneri kabul edilemez'

'Bu öneri kabul edilemez'

T24 - Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas başkanlığında Rum başkanlık köşkünde bugün yapılan "gayrı resmi siyasi parti başkanları konseyi" toplantısında, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın sunduğu önerilerin "görüşmeler için zemin olamayacağı ve kabul edilemeyeceği" kararına varıldı.

Rum radyosunun haberine göre toplantıda, Kıbrıs Türk tarafının "Yönetim" konusundaki önerileri incelendi ve Rum tarafının bundan sonra atacağı adımlar belirlenmeye çalışıldı.

Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü Stefanos Stefanu, Hristofyas'ın, toplantıya katılan siyasi parti başkanlarına, yoğunlaştırılmış müzakerelere katılarak Kıbrıs sorununun temel ilkelerini ve üzerinde uzlaşılmış zemini savunacağını söylediğini açıkladı.

Stefanu, Rum ulusal konseyini oluşturan siyasi partilerin başkanlarının katıldığı toplantıda alınan kararı toplantı sonrasında gazetecilere okudu. Stefanu, Kıbrıs Türk tarafınca sunulan önerilerle ilgili olarak, "önerilerin kabul edilemez ve uzlaşılmış zeminin çok uzağında olduğu" ortak saptamasına varıldığını bildirdi.

Kararda, Türk tarafının önerilerinin, "iki bölgeli, iki kesimli, BM Güvenlik Konseyi kararlarında tarif edildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip, tek egemenliği, tek uluslararası temsili ve tek vatandaşlığı bulunan federasyon çözümü yönündeki uzlaşılmış çözüm zemininin çok dışında olduğu" savunuldu.

"Bu öneriler görüşme zemini olamaz" diyen Stefanu, "önerilerin, Türkiye'nin iletişim oyunu olduğu" ortak tespitine varıldığını da söyledi.

Stefanu, Hristofyas'ın Rum siyasilere, yoğunlaştırılmış müzakerelere katılarak, Kıbrıs sorununun temel ilkelerini ve üzerinde uzlaşılmış zemini savunacağını söylediğini de açıkladı.

Stefanu, Rum ulusal konseyinin de gelecek cuma günü toplanacağını açıkladı. Rum başkanlık köşkündeki toplantı sonrasında, Rum siyasiler de gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Hristofyas, siyasi parti başkanlarıyla toplantı halindeyken, "Özgür Girne" isimli örgüt, Rum başkanlık köşkü önünde eylem yaparak, Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafına ilettiği önerileri protesto etti.

Örgüt görevlileri, Kıbrıs Türk önerileriyle ilgili "aldıkları kararı", toplantı sırasında dikkate almaları için köşke girişleri sırasında parti liderlerine verdi.

AKEL tahrikkar buldu

Hristofyas başkanlığında yapılan "gayrı resmi siyasi parti başkanları konseyi" toplantısına, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Demokratik Parti (DİKO) ve Rum Meclis Başkanı Marios Karoyan, ana muhalefet partisi Demokratik Seferberlik Partisinin (DİSİ) Başkanı Nikosa Anastasiadis, Sosyalist EDEK Başkanı Yannakis Omiru, EURO.KO Başkanı Dimitris Şilluris, Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yoanna Panayotu katıldı.

Toplantıda ayrıca, Rum yönetimi sözcüsü Stefanos Stefanu, Rum yönetimi başkanlık müsteşarı Titos Hristofidis ve Hristofyas'ın müzakerelerdeki danışmanı Tumazos Çelebis de yer aldı.

Toplantıdan sonra açıklama yapan, hükümetin en büyük ortağı AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, "AKEL, Türk tarafının tahrikkar tavrından sonra şekillenen durumun soğukkanlılık, tutarlılık ve kararlılıkla göğüslenmesi gerektiğinde ısrarlıdır" dedi.

Kiprianu, "Hiçbir şekilde Türk tavrını kolaylaştıracak hareketlerde bulunmamalıyız" ifadesini kullandı.

Hristofyas'ın, gayrı resmi siyasi parti başkanları konseyinde, şekillenen durumun karşılanması için yapılması gerekenlerle ilgili bir dizi öneri sunduğunu ve bu önerilerin, toplantıya katılan liderlerce sunulan önerilerle zenginleştirildiğini anlatan Kiprianu, "AKEL, inisiyatifler alınmasını destekliyor. Uluslararası camia 'Lefkoşa'nın (Rum tarafı) ilkeler temelinde görüşmeler yapılması çabalarını destekleyecek" dedi.

DSİ: "Ana ilkeyi ortadan kaldırdı"

DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis da, "Belge; iki bölgeli, iki toplumlu, tek uluslar arası temsili, tek egemenliği ve tek vatandaşlığı bulunan federasyon ana ilkesini ortadan kaldırıyor" iddiasında bulundu.

Anastasiadis, "Kıbrıs Türk tarafınca sunulan belgede yer alan çeşitli önerilerle federal bir devletin tabi olduğu ana yönlerin ortadan kaldırıldığını" savunarak şöyle devam etti. "Dolayısıyla Türk belgesi diyalog yapılmasına zemin teşkil edemez. Kıbrıs Rum tarafı diyaloga, iyi niyetini devam ettirmek ve çözümü isteyen, yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüme ulaşılması için diyalogda ısrar edenlerin Kıbrıslı Rumlar olduğunu göstermek için, herkesin desteklediği, yani uluslararası ilke ve değerlerle oturmalıdır."

DİKO: "BM kararlarına aykırı"

DİKO lideri ve Rum Meclis Başkanı Marios Karoyan, Türk belgesinin "tamamen konfederasyona göndermede bulunduğunu, BM'nin bütün kararları ve her türlü uluslararası meşruiyetin mantığına aykırı olduğu" görüşünü savundu.

Partisi hükümet ortağı da olan Karoyan, "Uluslararası unsurun ve BM'nin, Türk tarafının, üzerinde uzlaşılanları ihlal eder ve bunlardan uzaklaşırken, bu tür önerilerde bulunamayacağını net şekilde anlaması için inisiyatif almasının şimdi tam zamanıdır" dedi.

DİKO'nun değişmez tutumunun, "her şey üzerinde uzlaşılana kadar hiçbir şeyde uzlaşılmış sayılmaması" gerektiği olduğunu da hatırlatan Karoyan, "Sayın Hristofyas'ın müzakerelerde, masaya konulan fikir ve önerileri değiştirme, zenginleştirme ve hatta geri çekme olanağı mevcuttur" diye konuştu.

EDEK: "Kışkırtıcı ve alaycı"

Hükümetin bir diğer ortağı EDEK Başkanı Yannakis Omiru da, Türk tarafının önerilerini "kışkırtıcı ve alaycı" olarak niteledi.

Omiru, "Türkiye'nin AB'ye girişinden önce Türk vatandaşlarının da Avrupa vatandaşlarının haklarına sahip olması" önerisini kastederek, "Bu belgede, diğer şeyler yanında Kıbrıs Helenizm'inin bu ülkede sona eriş tarihi olması önerisinde de bulunuluyor" dedi.

Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yoanna Panayotu, Kıbrıs Türk tarafının önerilerinin, Hristofyas'a, "yaptığı bonkör önerileri" geri çekme, "Kıbrıs sorununun ana yönleriyle ilgili görüşmelere, AB'nin de müdahil olmasıyla başlama fırsatı verdiği" görüşünü savundu.

"Sunulan öneriler konfederatif nitelik taşıyor ve bu nedenle kabul edilemez" diyen Panayotu, Hristofyas'ın müzakere masasına koyduğu önerileri geri çekmesinin bazı partilerce ifade edildiğini, ancak Hristofyas'ın bu konuyu çekinceli karşıladığını açıkladı.