Bu sahada bu kadar futbol

Bu sahada bu kadar futbol
Galatasaray, yeni teknik direktörü Bülent Korkmaz yönetiminde ligdeki ilk sınavına Konya'da çıktı. UEFA Kupası'nda Bordeaux'yu eleyen Galatasaray, Konya deplasmanında Arda'nın 10. dakikada kafayla attığı golle üç puanı kazandı. İlgili haberlerAslan lige döndü. Konya'dan 3 puan çıkardı Bülent Korkmaz: Fedakârlıkla başarı gelirArda'ya üç talip varGazetelerin spor sayfalarında bugün neler var?Galatasaray - Konyaspor maçının tüm istatistikleri Güzel bir futbolun sergilenemediği karşılaşmada, sahanın kötü zeminin bunda etkisi büyüktü. Her iki takım oyuncuları da zeminden rahatsızdı. Galatasaraylı Hakan Balta, “Konyalı arkadaşlara Allah kolaylık versin. Resmen çamurda oynadılar” derken, Konyasporlu Ayman, “8 yıldır Türkiye’deyim bu kadar kötü bir zemin görmedim” yorumunu yaptı. Spor yazarları da yorumlarında saha zemininden bahsettiler. Galatasaray’ın bir gol atıp, yattığını belirten yazarlar, sahayı da patates tarlasına benzettiler. Böyle bir sahada futbol oynatılmasını eleştirdiler. İşte yazarların yorumlarından özetler: Rıdvan Dilmen: Attı, yattı Deyim yerindeyse Galatasaray’ın Konyaspor karşısında attığını ve de yattığını belirtiyor. Maçın başında Arda ile öne geçtikten sonra amacın tamamen skoru korumak olduğuna işaret ediyor ve ekliyor: “Maç ağır sahada, kötü bir zeminde oynandı. Böyle bir ortamda top oynamak iki takım için de çok zordu. Dripling yaparken, kafaya çıkarken, mücadele ederken çok yorulursunuz. Galatasaray doğal olarak bulduğu çabuk golden sonra perşembe günü Bordeaux karşısında harcadığı büyük eforun da etkisiyle frene bastı. Zaten o mücadelenin ardından lige dönüş kolay değildi. Nitekim kolay da olmadı. Tecrübesini konuşturarak önemli bir virajı kazasız geçmeyi başardı.” Erman Toroğlu: Üstüne Yattı İğrenç bir zeminde Galatasaray’ın kötü, Konyaspor’un ise daha da kötü oynadığını belirtiyor ve ekliyor. “Böyle bir zemini hazırlayıp, böyle futbol seyrettirenler utansınlar. Kulüpler habire para peşindeler. Paralar gelsin, transferler yapılsın iyi güzel de bu sahalar ne olsun? Nasıl yapılsın? Yok. Habire yayıncı kuruluşların daha fazla para vermesi bekleniyor. Ama vermeden almak Allah ' a mahsus prensibi unutuluyor. Belki biraz ağır olacak ama. Konya Şehir Stadı’nın zemininde futbol müsabakası yapılmaz. Burada ancak büyük baş hayvanlar ve özellikle davarlar otlatılır. Öyle veya böyle Galatasaray attı, üstüne yattı. Bu maç için daha fazla söylenecek bir kelime yok” Osman Tanburacı: Arda'dan Hızır servis Konyaspor maçında sahanın kötülüğü her iki takımın da iyi oynamasına mani olunca Galatasaray'ı Arda'nın erken golünün kurtardığını belirtiyor ve ekliyor: “Arda'ya da bayılıyorum. Futbolu güzel, aklı ondan da güzel... Nefis işler yapıyor, attığı gol zeka ürünü. Arda bunu hep yapıyor. Akılla, Allah yeteneğini birleştirince kulların da sevgilisi oluyor. 11'de Sabri uzun vurdu, Arda sezdi... Araya girdi golünü attı, boşa çıkan kaleci Jefferson'dan da suratına şamarı yedi! Benim canım yandı.. Ligde şimdi beş takım hizaya geldi... Futbol ucuzladı rekabet işportaya düştü! Şampiyonu bilene aşk olsun!” Levent Tüzemen: Ruhuyla kazandı Bülent Korkmaz'ın mücadeleci, inatçı ve savaşçı ruhunu Galatasaray'a aşılandığının Konya'da belgelendiğini belirtiyor ve ekliyor: “Ayakta durmanın, ayağa pas oynamanın, top sürmenin çok zor olduğu "’Patates tarlası’na benzeyen zeminde Galatasaray, Arda'nın sakatlanma pahasına topa kafasını sokarak attığı golle çok önemli üç puan alarak şampiyonluk yarışının içinde olmayı başardı.” Tanju Çolak: 3 yiyip 4 atamazsın! Konya'da sahanın zeminin ıslak ve ağır olduğunu, bu zeminde pas yapmak zor ve her an hata yapılabileceğini belirtiyor ve ekliyor: “Nitekim öyle de oldu. İlk 10 dakikada Konyaspor, Veysel'le bir gol pozisyonu yakaladı. Bunu gol yapsa maçın seyri değişirdi. Tabii buna aynı zamanda da Sanctis yüzde yüz golü kurtardı demek daha doğru olur. Bordeaux maçının kahramanı Arda, Konya'da yine sahneye çıktı. Kaleci Jefferson ve defansın hatasını affetmedi ve akıl dolu golünü attı. İyi de her maçta bir Arda, bir Baros, bir Kewell, bir Lincoln gol atıp kurtaramaz ki takımı.” Atilla Gökçe: Korkmaz’ın duruşu Yorucu ve muhteşem perşembeden sonra Konya’da lige dönmenin Bülent Korkmaz ve ekibi için zor olduğunu kaydediyor. Galatasaraylı futbolcuların, yeteneklerine bireysel ve takımca sahip oldukları vizyona rağmen ilk saatin sonunda tükendiklerini vurguluyor. Dün bu gerçeği bir kez daha göründüğünü maçın son yarım saati Galatasaray adına kabuslarla dolu olduğunu belirtiyor ve ekliyor. “Yine de Bülent Korkmaz’ı takdir etmeliyiz. O, Skibbe gibi Avrupa yorgunu aslarını ve yıldızlarını kulübede tutarak başlamadı maça... Bordeaux kadrosunu sakat Mehmet Topal’ın dışında kalanlarla aynen Konya’da da sahaya sürdü. Yıldız oyunculara oradan verdiği ‘Tükenecekseniz, sahada tükenin!’ mesajı bence çok anlamlıydı. Arda’nın golünden sonra sırayla Baros, Kewel ve Arda’yı oyundan alarak onlara dinlenme fırsatı verdi. Lincoln’ün doksan dakika sahada kalması ise bir başka ilave mesaj değilse de bir ‘duruş’ olarak iyidi.” Oğuz Dizer: Hızlı Joe Konyaspor’un ‘yeşilleşemeyen’ stadına eleştiri getirerek sahanın oyun için elverişsiz olduğunu aktarıyor. Arda’nın GS’nin kurtarıcısı diğer takımların korkulu rüyası olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Kasabalının ‘illallah’ dediği bir ‘hızlı Joe’ hikayesi vardır ya hani. Bir an daldın, yandın! Galatasaray’ın ‘hızlı Joe’su da Arda olmalı.” Turgay Şeren: Hiç oynamadan 3 puan Galatasaray dün akşam Konya'da futbol adına hiçbir şey ortaya koymadığını vurguluyor ve ekliyor: “Oysa ben, Bordeaux galibiyetinden sonra moralli Galatasaray'ın; rakip kaleye bol bol gideceğini, şut atacağını, gol atacağını ve maçı kazanmak için de her şeyini ortaya koyacağını düşündüm. Yanılmışım. Galatasaray'ın tek golü var Arda ile. O da Konya kalecisi Jefferson'un defans oyuncusu Mihajlov'la anlaşmazlığından oldu. O, arkadaşına bıraktı, kaleci de ona bıraktı. Arda aradan fırladı, sakatlanmak pahasına kafayla maçın golünü attı. Yani maçın golü öyle şutla mutla olmadı. Zaten şut da olmadı Galatasaray tarafından.” Yalçın Dümer: Yorgunluk bahane! Dondurucu soğuk ve elverişsiz saha şartlarında oynanan bir maç olduğunu, Galatasaray’ın ve Bülent Korkmaz’ın gösterişten uzak bir oyun tasarladıklarını belirterek galibiyet golünü şu şekilde aktarıyor: “Başta Ayhan, Lincoln ve Baros’un diğer arkadaşlarından daha fazla yorulacağı, başka da seçeneğin kalmadığı 4-1-3-1-1 düzeni kaptanın seyir defteri. Buradaki ‘1’ler diye bahsettiğim isimler maçın yardımsız kramponları. Sabri’nin akıl dolu asisti, Konyaspor kalecisi Jefferson’un ‘Ne dedin sen’ edasıyla salladığı şamara rağmen Arda’nın golü...” Ebru Kılıçoğlu: Korkmaz bereketi Ligde oynadığı son 3 maçta 2 yenilgi, 1 beraberlik alan G.Saray’ın, Konya'yı Arda ile geçerek yarışta 'varım' dediğini belirtiyor ve ekliyor: “ UEFA'da Cimbom'a tur atlatan Bülent Korkmaz ikinci maçında da güldü.. Güzelce 'sürülmüş' Konya 'tarlası'!!! Soğuk havayla çelişse de, baharın ilk günü malum. Şimdi ekim zamanı!!! Öte yandan her iki takımda da ne 'ekimlik', ne 'hasatlık' bir durum yok. 'Zavallı küçük zengin' Galatasaray, sezonun başından beri bir araya getiremediği 'pahalı' kadrosunun en azından aslarını çıkartabilmiş sahaya. Ama belki Bordeaux maçının yorgunluğundan, belki bozuk zemin yüzünden ya da sadece 'geleneksel lig karakterine' büründüğünden, oynuyor ama organize olamıyor, pozisyon yaratamıyor, rakibe üstünlük taslayamıyor!”