Bu şarkıyı sizin için çalıyorum sayın Başbakan

Bu şarkıyı sizin için çalıyorum sayın Başbakan

YILDIRAY OĞUR

(8 Mart 2012, Taraf)

Özel bir istihbarat kurumu Stratfor. Parasını verene kişisel CIA hizmeti veriyor. Usame Bin Ladin’in öldürüldüğü evden çıkan belgelere ulaşabilen, dünyanın her yerinde askerî ve siyasi liderlerin çevrelerine sızan, şirketler için aktivistleri fişleyen, cinsel raporlamaya kadar her türlü pis işi yapan, PKK’nın bile Kandil’den İngilizce rapor geçtiği eski Pentagon, Dışişleri, CIA mensuplarının çalıştığı bir kurum.

Kurucusu Friedman’a göre tek rakipleri eski usul buldukları CIA. Müşterileri arasında Coca-Cola da var Amerikan Deniz Piyadeleri de. Konuştukları insanlar arasında Başkan danışmanları da var, Beyaz Saray yetkilileri de, büyükelçiler, Hizbullah politbüro üyeleri de. Numaralandırılmış, kod isimler verilmiş istihbarat kaynaklarının bazıları yıllık 20 bin dolar gibi paralar alıyor. Misyonlarını anlattıkları kitapçıkta “Eğer 1941’de çalışıyor olsaydık işimiz Sovyet ve Nazi ordularının gücünü, Mussolini’nin üzerindeki siyasi baskıları öğrenmek olurdu” demekteler. “Confed” denen ortaklık sistemiyle çeşitli kurum ve gazetelerle karşılıklı bilgi paylaşımı yapmaktalar.

Yani “Gölge CIA” olarak bilinmeleri boşuna değil, hem WikiLeaks’in hem de Anonymous aktivistlerinin özellikle onları hack’lemesi de tesadüf değil.

Yani istihbaratları, analizleri dedikodu işte denip geçiştirilecek şeyler değil. Ama bu beş milyon mail aynı zamanda bir bilgi ve istihbarat çöplüğü. Pek çoğu da gerçekten dedikodu. Mesela Stratfor’a bakarsanTaraf, AKP ve Gülen’den destek alıyor, Hakan Fidan “Gülenci” ve MGK tarafından atandı.

Ama unutmamak gerek ki bu dedikoduların bir kısmı kulakların üzerine yatıldığı için duyulmayan, yüksek sesle telaffuz edilmeyen ama koridorlarda konuşulan, herkesin bildiği sırlar.

Başbakan’ın sağılığı ile ilgili analiz de böyle. Ameliyatı yapan cerraha dayandırılan bir rivayet. Bu evlerden uzak hastalığı bilenler iki yıl ömür biçmek diye bir şey olmayacağını bilir. Başka boşluklar da var.. “Stratfor Başbakan’a ömür biçmiş” derken koyduğumuz mesafe, manşetin hemen altına konan Başbakan’ın doktorlarından alınan yalanlama bu yüzden. Bu iddiayı bu mesafede vermeye gazetecilik diyoruz. Stratfor mesela Putin’e ömür biçseydi ertesi gün bunu gazetelerinin sürmanşetlerine bir dakika bile düşünmeden koyacaklara duyurulur.

Ayrıca yayımladığımız bu istihbarat Başbakan’ın sağlığı ile ilgili Stratfor’un talep eden müşterilerine geçtiği resmî bilgisi. Stratfor’un müşterisi olan dünyadaki pek çok kurum, şirket Başbakan’ın sağlık durumunu bu rapordan öğrenmiş olabilir.

Mesela Sabah gazetesi. Türkiye’de Stratfor’un confed ortaklığı kurduğu –yani karşılıklı bilgi alışverişi– iki gazeteden biri Sabah. Stratfor yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla Sabah’la aralarında fitne ve dedikodu paylaşımı da yapılmıyor. Mesela 2011 tarihinde Ankara’ya gelen Esad’ın bir yardımcısıyla kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu bile istiyor Stratfor Sabah’tan. Tabii Sabah da Stratfor’a soruyor bazı şeyleri. Daha da bağımlı bir ilişki Murat Yetkin’in göreve gelmesinden önce Hürriyet Daily News ’la kurulmuş. Hatta gazete buna göre organize olmuş. Gazetenin eski genel yayın yönetmeni de halen Stratfor’da çalışıyor.

Yani dün Başbakan, Silivri’ye kadar kovaladığımızı zannettiğimiz ulusalcı jargonu yeniden diriltip artık şerbetli hale geldiğimiz “dış mihraklar”la bağlantılarımızdan dem vururken epeyce yakını olan Sabah gazetesinin bu dış mihrakın bizzat kendisinin kurumsal ortağı olduğundan umarım haberdardır.

Ayrıca Başbakan’a kötü bir haber daha vereyim: Bu dış mihraklar Başbakanlık’ta da cirit atmaktalar. Başdanışmanlarınız bu “dış mihraklara”, geçtikleri raporları Türkiye’deki medya organlarında haberleştirip linklerini de başkanına geçecek kadar yakın. Hatta başları sıkışınca “yardım et bize” diye mail atacakları, adıyla hitap edecekleri kadar.

Bizim yaptığımız bu dış mihrakın itibarını yerle bir eden ele geçirilen belgelerini dünyadaki 27 gazete ve dergiyle birlikte yayımlamaktan ibaret. Anlaşma gereği ayrım yapmaksızın, bu yarı analiz yarı dedikodu yarı istihbari bilgileri kimseyi rencide etmeden, hedef gösteremeden haberleştirmek. Bunun içinde Suudilerin İran’a karşı Mossad’la işbirliğiyle ilgili bir istihbarattan, Cemaat hakkında Türkiye’de hâlâ üç harfliler diye bahsedilen iddialara kadar her şey var. ABD’nin ipliğini pazara çıkaran, CIA’in kumpas üstüne kumpas kurduğu Assange’ı Amerika’nın adamı ilan eden, üzerine gelen her tanımlanamayan nesneye “Siyonist fitnesi” diyenler, Başbakan’ın sağlığıyla ilgili haberi Cemaat’e bağlayan –ki o gün Cemaat’le ilgili haber vardı Taraf ’ta– Başbakan'ın,Tahrir Devrimi’ni bile CIA’e bağlayan eski Başdanışmanı’nın anlayamayacağı kadar bir tarafsızlıkla yapmaktayız bunu.

Aynı anda AKP, Cemaat, PKK’yı kızdıran manşetleri attığımıza göre bu müzik kutusunun tek bir bozuk para girişi olmasa gerek.

Sayın Başbakan;

Bu müzik kutusu deliğinden siz kaç tam Cumhuriyet Altını’nı sokmaya çalışırsanız çalışın “İzmir Marşı”nı da, “Beraber yürüdük biz bu yollarda”yı da, “Kırık Mızrap” türkülerini, “Oramar Marşı”nı da çalmaz.

Bu müzik kutusunun 50 bin bozuk para girişi var. Her sabah 50 kuruşları o deliklerden atan okuyucularımızın istek parçalarını çalıyoruz sadece.

Son olarak sizin için, bozuk para atmanıza bile gerek kalmadan bir şarkı çalmak isterim:

“Son mektubu yazarken ben saadetler diliyorum”