Fanatik gazetesi yazarı Gürcan Bilgiç, Ali Koç'un başkanlığını ve Fenerbahçe'yi değerlendirdi.
Bilgiç, önümüzdeki sezon için Fenerbahçe ve Başakşehir'i daha avantajlı gördüğünü söylerken sarı-lacivertliler seçimli olağanüstü genel kuruluna da değindi. Bilgiç, Aziz Yıldırım'ın seçimden sonra 'ihanete uğradığını' dile getirmesini doğru bulmadığını 'ne ekildiyse onun biçildiğini' ifade etti.
İşte Gürcan Bilgiç'in Fanatik'te yer alan yazısı
"Fenerbahçe kongresi özellikle Aziz Yldırım ve ekibini şok eden bir oranla sonuçlandı.
Oy kullananların neredeyse yüzde 80'i Ali Koç'u tercih etti.
Bir günlük bir neden değil bu. Aziz Yıldırım'ın ortamı doğru analiz edememesinin en önemli nedeni; kulüpte kurduğu korku imparatorluğuydu.
13-14 bin oy almayı beklerken 4 bin 600'de kalması, görüştüğü 10 bin kişinin "Sana oy vereceğim" demesine rağmen, sandıkta başka davranmasından.
Fikirlerini açıkça söyleyemediler, çünkü muhaliflerine, Twitter'da bile eleştiri yapanların başına gelenleri görenler, başkan kaldığı taktirde kendilerinin de akıbetinden kuşku duydular.
İkinci yanlışları gençleri tartamamalarıydı.
Seçim yaklaşırken büyük bir rüzgarla üyelerin eş, çocuklarını da kulübe kattılar. Bu oyları cepte sanıyorlardı.
Halbuki gençler için idol Ali Koç'tu.
Seçim stratejisinde çuvallamanın yanında, "Ben" ile başlayan konuşmalar, hitaplar, emirler zaten antipati topluyordu. Bunun yanında taraftarın sesine kulak vermeden, keyfi kararların da sahibi oldu. 20 yıllık dönemde borçlar ile birlikte 3- 3,5 milyar dolar civarında harcama yaptı. Bugüne bakıldığında böylesine büyük bir meblağın karşılığı da ne sportif olarak, ne de yatırım olarak ortada yok.
O nedenle "ihanete uğradık" yorumu doğru değildir. Ne ekildiyse, o biçilmiştir.
Aykut Kocaman'ı hep destekledim.
Çünkü planı vardı. Katılırsınız, katılmazsınız; kendine göre bir gelişme modeli oluşturdu, takımı buna bağladı ve eksikleri çalışarak – deneyerek kapatmaya çalıştı.
Malzemenin insan olduğu bir ortamda, istikrarın sağlanması çok mümkün değil. Bu marjı en aza indirmek adına da, taktik disiplini üst düzeyde olan ve her şeyden önemlisi rakip kontrolü aldığında topun arkasına geçen bir kadroya önem verdi.
Ali Koç Yönetimi, Aykut hoca ile devam etmek niyetinde değil. Başarısız olduğu veya yetersiz gördükleri için değil, taraftarın heyecanını yansıtmadığından.
Değişim vaad ederek geldikleri için elleri de kısıtlı kaldı. Ama bu dönemde yapılacak en büyük yanlışın Aykut Kocaman ile devam etmemek olduğunu tekrarlamalıyız.
Çünkü transfer yasakları sürüyor. Para da koysanız, UEFA size alan sağlamıyor.
Elllerinde satıp, bütçe yaratacak futbolcu da yok. Sistem üzerinden hareket edip, mevcut kadrodan en yüksek verimi almayı başaran bir teknik adamınız varsa, devam etmelisiniz.
Yoksa 4-5 önemli transfer yapacaklarsa, başka bir plana da geçebilirler. Ama Aykut Hoca "Benim günahım neydi?" diye sorma hakkına da sahip olur.
İşin özetinde, bu sezon Fenerbahce ve Başakşehir için önemli fırsat. Fikret Oman çok doğru bir kararla yüzde 35 küçülmeleri gerektiğini açıkladı. Talisca gitti.
Yenilenmek zorundalar.
Galatasaray'a kadro ve transfer kısıtlaması geldi. Bütçeyi daraltmak zorundalar.
Bu etapta bazı oyuncularından vazgeçmek zorunda kalabilirler.
Sadece Fenerbahçe ve Başakşehir kadrolarını koruyup, gelişterme şansına sahipler. Yani; doğru planlama ve tercihler ile şampiyonluk yarışı bu iki takımın arasında geçecek.
O yüzden Ali Koç Yönetimi, hem Şampiyonlar Ligi şansı önlerindeyken, hem de sezonun favorisi olmuşken, heyecanları akıllarının önüne geçmeden hareket etmek zorunda."