Bu suçlu profili çok tanıdık!

Sivas’ta Ermeni cemaati temsilcisine suikast girişimi zanlısının profili Dink ve Santoro cinayeti sanıklarıyla aynı: ‘Milliyetçi, işsiz, kendini kanıtlamaya çalışan.’ İlişkileri de tanıdık: Ülkücü örgütler. Dink ve Santoro cinayetinde sanıkları yönlendirenler bilinmese de Sivas’ta gençlerle ilişki içinde tanıdık bir isim var: İbrahim Şahin Radikal gazetesinin haberine göre Ergenekon soruşturmasının 10. dalgasında ortaya çıkarılan Sivas’taki Ermeni cemaatinin temsilcisine suikast girişiminin zanlıları ve ilişki biçimleri Hrant Dink, Rahip Santoro cinayetleri sanıklarını akla getiriyor. Suikastın tetikçisi olması planlanan Ersin Gönenci isimli zanlı Dink cinayetinin sanığı Ogün Samast gibi ‘Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan, işsiz ve kendini kanıtlama çabasında bir kişilik.’ Birlikte gözaltına alındığı kişiler aynı Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal ve Erhan Tuncel gibi ülkücü gençlik örgütlerinde yönetici olarak görev almış kişiler. Dink ve Santoro cinayeti sanıklarını yönlendiren güçlerin bulunduğu iddiaları sıklıkla dile getirilmesine karşın kanıtlanamadı. Ancak bu kez Sivas’taki zanlıları yönlendirdiği öne sürülen ‘tanıdık bir isim’ var: Susurluk hükümlüsü, eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin... Ergenekon’un 10. dalga operasyonunun Sivas ayağında bir suikastın önlendiği öne sürülüyor. İddialara göre Sivas’ta eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile bağlantılı bir grup kentte Ermeni cemaatinin temsilcisi, kuyumcu Minas Durmaz Güler’i öldürme hazırlıkları yapıyordu. İhbarla başladı Polis gelen ihbar sonucu Minas Durmaz Güler’e yönelik suikast planlarından haberdar oldu. Sivas Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yetkilileri, Minas Durmaz Güler’e koruma tahsis ederken bir yandan teknik takibe başladı. Suikastın tetikçisinin Ersin Gönenci isimli bir kişi olduğu belirlendi. Ersin Gönenci Minas Durmaz Güler hakkında bilgiler topluyordu. İddialara göre bu kişinin takibi sonucunda eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ile bağlantılı olduğu belirlendi. Ayrıca İbrahim Şahin’in Sivas, Tokat ve Kayseri’de yaptığı gezilere Ersin Gönenci de katılmıştı. İddialara göre teknik takip sonucunda Ersin Gönenci’nin Minas Durmaz Güler’in evi, işi, işe geliş gidiş saatleri, güzergâhı, gittiği yerler konusunda İbrahim Şahin’e bilgiler verdiği tespit edildi. Ayrıca Gönenci ve Şahin’in Kayseri’de buluştukları iddiaları da var. Suikast önlendi Polisin koruma tahsis etmesi sonucu Kurban Bayramı’nda yapılması planlanan Minas Durmaz Güler’e yönelik suikastın engellendiği öğrenildi. Ersin Gönenci ile İbrahim Şahin’in ilişkisinin ortaya çıkmasıyla birlikte Ermeni cemaati temsilcisine yönelik suikast hazırlığı Ergenekon soruşturması kapsamında değerlendirildi. Sivas’ta örgütlenme Ayrıca İbrahim Şahin’in Sivas’ta ülkü ocaklarının eski yöneticileri olan Bekir Ç. ve Oğuz B. ile Kuvayı Milliye Derneği benzeri bir örgütlenme kurmaları için temasa geçtiği tespit edildi. Oğuz B. bir kamu kuruluşunda çalışıyordu, Bekir Ç. ise mesleki eğitim veren bir lisede öğretmendi. Özellikle lise öğrencisi olan gençleri çevrelerinde toplayarak bir örgütlenmeye gitmişlerdi. İbrahim Şahin Ergenekon savcılarına verdiği ifadelerinde Sivas, Kayseri ve Tokat gibi illere yaptığı gezileri doğruladı. Şahin ‘Kürtler içindeki Ermeniler’?konusunda bilgi topladığını ve bu bilgileri MİT’e ulaştırdığını öne sürüyordu. Şahin, öldürülmesi için planlar yapılan Minas Durmaz Güler hakkında da bilgi sahibi olduğunu ifadesinde anlattı. Sivas’ta yapılan operasyonda toplam 12 kişi gözaltına alındı. İki el bombası, bir tabanca, çok sayıda mermi, bir kalem tabanca ele geçirildi. Ersin Gönenci ve Sivas Ülkü Ocakları eski Başkanı Oğuz B. ile Bekir Ç. Sivas Emniyeti’ndeki sorgularının ardından İstanbul’a gönderildi. Sivas’ta serbest bırakılan diğer dokuz zanlı bozkurt işareti yapan gruplarca karşılandı. İstanbul Beşiktaş’taki özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ergenekon savcıları tarafından sorgulanan Ersin Gönenci ve Oğuz B. tutuklanırken Bekir Ç. mahkemece serbest bırakıldı. Aynı özellikler Sivas’ta gözaltına alınan bu kişilerin karakter yapıları ve ilişki biçimleri incelendiğinde akıllara Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerinin sanıkları geliyor. Ersin Gönenci 19 Ocak 2007 tarihinde AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast ve azmettirici Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile benzer karakter özellikleri ve ilişkilere sahip. Dink cinayetinden sonra ortaya çıkan tetikçi profili ‘milliyetçilik duyguları yüksek’, ‘İşsiz’, ‘kendisini ispat etmeye çalışan’ diye özetlenmişti. Ersin Gönenci de yakın çevresi tarafından aynı özelliklerle tarif ediliyor. Ogün Samast, Dink’i öldürmeye giderken cebinde bir Türk bayrağı vardı. Ersin Gönenci’nin ortaya çıkan bayrak önündeki bir pozu da Ogün Samast’ın fotoğraflarını hatırlatıyor. Hep ülkücüler Ogün Samast’ı azmettiren Yasin Hayal ve Erhan Tuncel bir dönem ülkü ocaklarında çalışmış ve BBP’nin gençlik kolu Alperen Ocakları’nda üye hatta yönetici olarak görev yapmışlardı. Dahası Alperen Ocakları’nda cinayet planlarını gözden geçirdiklerinin tanıkları bulunuyor. Ersin Gönenci’nin birlikte gözaltına alındığı Bekir Ç. ve Oğuz B. ise Sivas ülkü ocaklarının eski başkanları. Çevresiyle helalleşti Ogün Samast cinayeti işlemeden önce yakın çevresiyle vedalaşmış, cinayet hazırlıklarından bahsetmişti. Ersin Gönenci’nin de son dönemlerde bunalım içerisinde olduğu, sürekli çevresindekilerle helalleştiği öğrenildi. ‘Ogün yalnız değildi’ Ogün Samast Dink cinayetinden önce mahalle arkadaşlarına İstanbul’dan Trabzon’a gelen kişilerle toplantı yaptıklarını, ‘başkan’ diye hitap ettikleri bir kişinin suikast görevini kendisine verdiğini anlatmış, ancak cinayetten sonra bu konudaki sorulara, “Arkadaşlarıma hava atmak için yalan söylemiştim’ diyerek yanıt vermişti. Ayrıca Ogün Samast’ı Dink’i öldürmeden bir saat önce yanında iki kişiyle birlikte Şişli’de gördüğünü söyleyen tanıklar vardı. Ancak cinayet planlamasının İstanbul ayağının ya da sanıkları yönlendiren kişilerin olup olmadığı tespit edilememişti. Papaz katilinin pozu Trabzon’da 5 Şubat 2006 tarihinde Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Andrea Santoro’yu öldüren 16 yaşındaki Oğuzhan Akdin’in Sivas’taki zanlılarla benzerliğini anlatmaya ise Dink cinayetinden sonra cezaevinde Türk bayrağı açarak verdiği poz yetiyor. Kendisini ‘milliyetçi’ olarak tanımlayan Oğuzhan Akdin’in ülkücü örgütlenmelerle yakın olduğu iddia edilmişti. Oğuzhan Akdin’in arkasında onu yönlendiren güçler olduğu öne sürüldü. Ancak yargılama sonunda Oğuzhan Akdin’in arkasında bir örgüt ya da onu