Sabah yazarı Salih Tuna, 31 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimde AKP ve MHP’nin oy kaybedecek olmasının “kaos ittifakı” olarak nitelendirdiği kesimin “çifte bayramı” olacağını savunurken "Söylemeye dilim varmıyor ama söylemesem de olmaz: Bu yolun sonu maalesef iç savaştır!..” ifadesini kullandı. Tuna, tepki gören bu ifadelerinin ardından bugün kaleme aldığı yazıda ise kendini “AK Parti ve MHP'nin yerel seçimlerde oy kaybetmesini 'iç savaş' nedeni ilan ettiğimi söylemek için gerçekten de mal olmak lazım” ifadeleriyle savundu.
Tuna’nın dün yerel seçim hakkında kaleme aldığı “Tercih mi zaruret mi?” başlıklı yazının ilgili kısmı şöyle:
Önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti'yi oy kaybına uğratmak, "kaos ittifakının" yegâne hedefi.
Bu arada, MHP de oy kaybına uğrarsa, çifte bayram yapacakları muhakkak.
Başarırlarsa...
"Sistem değişikliği halktan güvenoyu almadı" tezviriyle erken seçimi zorlayacaklar, gerekirse sokakları harekete geçirmeye çalışacaklardır.
Yıllar yılı zehirledikleri sosyolojileri buna aşeriyor zaten.
Sırf "Adam kazandı" diyerek yenilgiyi kabul ettiği, sokaklara çıkmaya çağırmadığı için Muharrem İnce'ye siyasi şizofrenlerin neler yaptıklarını biliyorsunuz...
Söylemeye dilim varmıyor ama söylemesem de olmaz:
Bu yolun sonu maalesef iç savaştır!..
Türkiye'yi binlerce TIR silah verdikleri terör örgütüyle güneyden ve doğu Akdeniz'den kuşatan müstevlilerin beklentisi de budur.
İfadesinin yanlış anlaşıldığını iddia eden Tuna’nın bugünkü “Sayın mal” başlıklı yazısının bir kısmı da şöyle:
Serlevhamızdaki "mal" son günlerde stoktan dolayı gündeme gelen soğan veya patates değil.
Gerçi, bahsedeceğimiz mal da patates soğan kadar "saygın" değil.
Lakin, bu denli "mal" olmayı başarmak da takdir edilmeyecek bir hal değil.
Hem okuduğunu anlamıyor, hem anlamadığını anlamıyor, hem de direkt küfür ve hakaret ediyor.
AK Parti ve MHP'nin yerel seçimlerde oy kaybetmesini "iç savaş" nedeni ilan ettiğimi söylemek için gerçekten de mal olmak lazım.
Dünkü naçizane yazımda...
Yerel seçimlerde "kaos ittifakı" başarı elde ederse, "cumhurbaşkanlığı sistemi halkta güvenoyu almadı" tezviriyle önce erken seçimi zorlayacak, gerekirse sokakları harekete geçirmeye çalışacaklardır, dedim.
Zehirledikleri sosyolojinin de buna elverişli olduğunu söyledim.
Ardından da endişemi derc ettim: "Söylemeye dilim varmıyor ama söylemesem de olmaz: Bu yolun sonu maalesef iç savaştır!../ Türkiye'yi binlerce TIR silah verdikleri terör örgütüyle güneyden ve doğu Akdeniz'den kuşatan müstevlilerin beklentisi de budur..."
Mezkûr "öngörümün" yegâne dayanağı...
CHP'nin ve bilumum Erdoğan düşmanlarının şimdiye değin yapıp ettikleri ve söylemleriydi.