Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Ölünce hatırlanmak istemiyoruz, hayalimiz sağ salim emekli olmak

Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Ölünce hatırlanmak istemiyoruz, hayalimiz sağ salim emekli olmak

4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde konuşan maden işçileri, ölümler olunca hatırlanmak istemediklerini belirtti. En büyük hayallerini sağ salim emekli olabilmek olduğunu söyleyen madenciler, "Biz kazalar olunca, ölümler olunca hatırlanıyoruz. Bunlar için üzülüyoruz. Yerin altında binlerce işçi çalıştığını, ekmek mücadelesinde olduklarının bilinmesini istiyoruz" dedi.

DHA'dan Gürkay Gündoğan ve Cüneyt Özfidan'ın haberine göre, 'Emeğin başkenti' olarak bilinen Türkiye'nin en büyük taş kömürü havzası Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesinde ve özel maden şirketlerinde çalışan yaklaşık 12 bin işçi bulunuyor. Bu sayı, ruhsatsız ocaklarda çalışan işçiler de eklendiğinde daha da artıyor. Zonguldak'ta TTK, özel ve kaçak ocaklarda ise her yıl ortalama 10 işçi hayatını kaybediyor. Bu yıl Aralık ayına kadar geçen sürede 8 işçi yaşamını yitirdi. Ölen işçilerin kaçak ocaklarda çalıştığı öğrenildi. Yerin metrelerce altında, insan bedeninin güçlükle girebildiği derinliklerde kömür kazarak alın terleriyle ekmek parasını kazanan madenciler, çalışmaktan ve geçim derdinden tüm dünyada kutlanan 4 Aralık Madenciler Günü'nü bile hatırlamakta güçlük çekiyor.

En büyük hayalleri sağ salim emekli olabilmek

Kilimli ilçesine bağlı özel maden şirketinde çalışan maden işçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'ndeki mesailerini DHA ekibi görüntüledi. Servisle işe gelen maden işçileri, kıyafetlerini değiştirdikten sonra yer üstündeki hazırlıklarını yaptı. Yer altında kullanacakları tahkimatları hazırlayan işçiler, ardından ocağa inerek 8 saat boyunca kömür bulmak için kazı yapıp ekmek paralarını kazanmaya çalıştı.

11 yıllık maden işçisi Günaydın Demirel, işçilerin tüm isteğinin kazasız, sıkıntısız, sağlıklı çalışmak ve emekli olabilmek olduğunu söyledi. Demirel, şunları kaydetti:

"Dünya Madenciler Günü'nde devam ediyoruz çalışmaya. Biz garip madenciyiz. Yer altında şehitlerimiz oluyor; kaçak ocaklarda olsun, diğer ocaklarda olsun. Biz kazalar olunca, ölümler olunca hatırlanıyoruz. Bunlar için üzülüyoruz. Yerin altında binlerce işçi çalıştığını, ekmek mücadelesinde olduklarının bilinmesini istiyoruz. Biz burada aile gibiyiz. Birlikte işe geliyoruz, birlikte gidiyoruz. Tahkimatımızı yapıyoruz. Kömür çıkarıyoruz. İşten çıktığımız zaman ailemizi arıyoruz. 'Biz çıktık, bir sıkıntımız yok' diyoruz. Evden çıkarken de çoluk çocuğumuzun, eşimizin bize 'Hayırlı işler' demesi yetiyor. İşçi dayanışması çok önemli. Biz burada kardeş gibi aile gibi yaşıyoruz. Aynı masada yemek yiyoruz. Birlikte yer altında çalışıyoruz. Madenci dayanışması çok farklı."

İşçilerden Abdülkadir Ese ise 10 yıldan bu yana maden işçisi olarak çalıştığını anlatarak, "İster istemez yoruluyorsunuz. Beden gücüyle çalışılan meslek olduğu için biraz yorucu olabiliyor. Biz alıştık. Bizi en çok ocaklardaki ölümler üzüyor. O ocaktaki arkadaşlarımızla bire bir aynı üzüntüyü yaşıyoruz" diye konuştu.