Bugün Basın Bayramı; 267 gündür tutuklu olan Cumhuriyetçiler ilk kez mahkemede

Fotoğraf: Doğan Akın/T24

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet gazetesinin yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra bugün başladı. 12'si tutuklu 19 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması, "Sansürün kaldırılışı" ve "Basın Bayramı" olarak kutlanan 24 Temmuz'da görüldü. Bugünkü (24 Temmuz 2017) duruşmada Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, köşe yazarı Kadri Gürsel ve gazetenin çizeri Musa Kart iddianamedeki suçlamaları cevaplandırdı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ise, jandarmanın savunma evrakına el koyması dolayısıyla iddianameye cevaplarını yarın verecek. İstanbul Adliyesi 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmalar, cuma gününe dek devam edecek.

Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Almanya'da bulunan gazetenin eski yayın yönetmeni Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay, gazetenin okur temsilcisi Güray Öz, gazetenin çizeri Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik ve Bülent Utku, Cumhuriyet Vakfı Danışma Kurulu üyesi avukat M. Kemal Güngör, Cumhuriyet muhabiri Ahmet Şık ve gazetenin köşe yazarlarından Hakan KaraAydın Engin ile Hikmet Çetinkaya'nın de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında, Türk Ceza Kanunu'ndaki 'anayasal düzene karşı suçlar' ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ceza artırımını öngören düzenlemesi kapsamında 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezaları isteniyor.  

Duruşmayı kimler takip etti?

Cumhuriyet davası için IFJ, EFJ, IPI, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, PEN gibi çok sayıda uluslararası gazeteci ve yazar örgütlerinin temsilcileri Türkiye’ye geldi. CHP, HDP, Haziran Hareketi, EMEP, Halkevleri, DİSK gibi birçok parti ve partili ile sivil toplum örgütü de adliye önünde yer aldı.

Duruşmayı izlemek üzere adliyeye gelen bazı isimler şöyle:

Ömer Laçiner, Ümit Kıvanç, Oğuz Güven, Turgay Olcayto, Tuğçe Tatari, Aslı Kazan, Selma Gürkan, Şükran Soner, Nebil Özgentürk, Nilgün Cerrahoğlu, Hasip Kaplan, Mahmut Tanal, Yaman Akdeniz, Mustafa Kuleli, Dilek Dündar, Kemal Can, Ertuğrul Mavioğlu, Banu Güven, Selin Ongun, Barış Yarkadaş, Filiz Kerestecioğlu, Erdem Gül, Aslı Gül, Osman Kavala, Tayfun Atay, Utku Çakırözer, Mine Söğüt, Metin Yener, Orhan Bursalı, Aylin Kotil, Gülsün Bilgehan, Barçın Yinanç, Elif Ilgaz, Vivet Kanetti, Aslı Aydıntaşbaş, Miyase İlknur, Ali Şeker, Garo Paylan, Emin Çapa, Zafer Arapgirli, Özlem Yüzak, Pelin Cengiz, Ayşegül Tezören, Zeynep Oral, Gürsel Tekin, Şanar Yurdatapan, Melike Demirağ, Ceyda Karan, Nevin Sungur, Kanat Atkaya, Nilay Örnek, Aslı Uluşahin, Seray Şahiner, Tevfik Kızgınkaya, Cenk Başlamış, Yıldız Yazıcıoğlu, Şükran Soner, Semra Kardeşoğlu, İskender Özturanlı, Ceren Sözeri, Ali Sirmen, Altan Öymen, Fatih Polat, İlhan Cihaner, Hakan Tahmaz, Kübra Akalın, Gökhan Tan, Hilmi Hacaloğlu, Beliz Özkan, Mehmet Yalçın.

Cumhuriyet yazarı Şükran Soner'de davayı takip edenler arasındaÇok sayıda basın örgütünün "katılım" çağrısı yaptığı duruşma için ayrılan salonun yalnızca '150' kişilik olması dikkati çekti. Duruşma salonu önünde bulunan yetkililer, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nin en büyük salonunun 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğunu belirtti.

İddianamenin tamamı için tıklayın.

Kadri Gürsel: Operasyon, tutuklanıp gazetecilik yapamaz hâle getirilmem için kullanıldı

Cumhuriyet soruşturması kapsamında 267 gündür tutuklu bulunan gazeteci Kadri Gürsel, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada yaptığı savunmada "Cumhuriyet’e karşı operasyon, benim de tutuklanarak yazamaz ve konuşamaz, velhasıl gazetecilik yapamaz hale getirilmem için bir fırsat olarak kullanıldı ve bu, birilerinin aklına son anda geldi" dedi.

Gürsel, savunmasının devamında şunları kaydetti:

"Dava dosyası incelendiğinde, kumpas davalarından birinde, hakkında iki müebbet hapis cezası talebiyle FETÖ şüphelisi olarak yargılanan savcı Murat İnam’ın bu davanın ben hariç tüm şüphelileri hakkında 30 Ekim 2016 tarihinde yakalama ve gözaltına alma kararı çıkarttığı görülüyor. Hakkımdaki gözaltına alma kararı ise diğer arkadaşlarımın gözaltına alındıklarının duyulmasından, Cumhuriyet’e operasyonun haber olmasından sonra, 31 Ekim 2016 tarihinde çıkarılıyor. Cumhuriyet’e karşı operasyon, benim de tutuklanarak yazamaz ve konuşamaz, velhasıl gazetecilik yapamaz hale getirilmem için bir fırsat olarak kullanıldı ve bu, birilerinin aklına son anda geldi."

TIKLAYIN - Kadri Gürsel'in savunmasının tam metni

Akın Atalay: Bilirkişi, gazetenin 'delil' olarak gösterilen nüshasında sürmanşeti kesmiş

Soruşturma kapsamında 259 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay da savunmasında bilirkişinin "faaliyetlerine" odaklandı.

"Bilirkişi Ünal Aldemir, Cumhuriyet Gazetesi manşetinin ‘darbecilerin ihanet konuşması’ kısmını raporunda kesmiş" diyen Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

"Bilirkişimizin Twitter hesabından paylaştığı üç örnek tweeti de aktarırsam, sanırım bir fikir edinmek mümkün olacaktır. Bilirkişimiz; 17 Mayıs 2017'de, "Reisin korumaları Amerika'nın göbeğinde PKK'lı teröristleri haşat ediyor ve dünya güzelleşiyor" paylaşımında bulunmuş. 4 Haziran 2017'de AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci’nin şehit ailesi ziyaret fotoğraflarını paylaşmış. 5 Haziran 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir fotoğrafını “Reis yine derin bakmış” yazısıyla birlikte tweetlemiş."

TIKLAYIN - Akın Atalay'ın savunmasının tam metni

Musa Kart: Tatil için aradığım numara yüzünden Silivri'de 9 ay kaldım; yanlış rezervasyon!

Cumhuriyet soruşturması kapsamında 267 gündür tutuklu bulunan çizer Musa Kart, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada yaptığı savunmada “Yıllar önce, Fethullah Gülen’in devletteki örgütlenmesine dikkat çeken karikatürler çizdim. Ne yazık ki ve de ne komik ki o yıllarda Gülen’in sağ kolu konumundaki insanların tanıklığıyla bugün yargılanıyorum” ifadelerini kullandı.

İddianamede savcının sıklıkla “manipülasyon” iddiasında bulunmasına tepki gösteren Kart savunmasında “Bir arkadaşımız daha ByLock’un olmadığı tarihte bir ByLock kullanıcısıyla irtibat kurmuş, kurabilmiş! Evine parke döşeten arkadaşımız ise parkecinin bir diğer müşterisi FETÖ’cü olduğundan FETÖ’cü sayılmış!.. Ben de 3 günlük Bodrum tatili için, gazetelerde tam sayfa ilanları yayınlanan, herkesin bildiği bir seyahat şirketini aramışım. Bu arama, terör örgütüyle irtibat sayılarak, önüme suç kanıtı olarak konulmuş. Bodrum’da deniz manzaralı bir odada 3 gün kalmayı umarken, Silivri’de beton manzaralı hücrede 9 ay kaldım. Yaşadıklarım bir rezervasyon hatası diye geçiştirilebilecek gibi değil!..” dedi.

TIKLAYIN- Musa Kart'ın savunmasının tam metni

"Bugün basın bayramını AKP kutlamalı, çünkü..."