T24 - Yaklaşık 2,5 milyar insan tuvalet ihtiyacını giderebilmek için gereken hijyenik şartlara sahip değil. Bu durum hijyen eksikliğinden kaynaklanan hastalıklara adeta davetiye çıkarıyor. Dünya nüfusunun sadece yarısı için su, musluğu açtığı zaman ulaşabileceği kadar yakında bulunuyor. Geri kalanlar için suya ulaşmak uzun ve eziyetli bir mücadeleden ibaret. Elbette böylesi bir durumda tuvalet ihtiyacını hijyenik bir şekilde gidermek de büyük bir sıkıntı halini alıyor.
Dünya üzerinde her yıl kötü hijyen koşulları nedeniyle çeşitli enfeksiyon hastalıklarına yakalanan yaklaşık 2 milyon kişi hayatını kaybediyor.
Bu duruma dikkat çekmek için BM 2001 yılında 19 Kasım’ın Dünya Tuvalet Günü olarak belirlenmesine karar verdi.
"Su ve tuvalete erişim insan hakkı"
BM uzmanı Catarina de Albuquerque dünya üzerinde yaşayan herkesin içme suyu ve tuvalete erişiminin olmasının bir insan hakkı olduğunu vurguluyor: "Tüm insanların temiz içme suyuna ulaşımını temin etmek zorundayız. Güvenli ve temiz su içebilmeli ve kişisel hijyen için yeterli suya sahip olmalılar. Bunun dışında dünyadaki herkesin tuvalete gidebilmesini de sağlamamız gerekiyor. Sadece evlerinde değil, aynı zamanda iş yerinde ve okulda da. Her gün içinde yaşadıkları çevrede insanlar suya ve tuvalete ulaşabilmeli."
Temiz su ve tuvalet sıkıntısının ne gibi sorunları beraberinde getirdiğinin en son kanıtı Haiti'de depremin ardından yaşanan kolera salgını oldu. BM'nin son verilerine göre Haiti'de 900'den fazla kişi ishal nedeniyle hayatını kaybetti. Yaklaşık 12 bin kişiyse tıbbi yardım alabilmek için sırada bekliyor.
Deprem öncesinde de Haiti'de düzenli çalışan bir su ve kanalizasyon sistemi bulunmadığına dikkat çeken Latin Amerikalı yardım kuruluşu Adveniat temsilcisi Margit Wichelmann, mevcut koşullarda kolera gibi hastalıkların önüne geçilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu kaydediyor.
En çok çocuklar etkileniyor
Alman Tuvalet Organizasyonu'ndan Johannes Rück ise Haiti'deki sorunların dünyanın birçok yerinde söz konusu olduğunu vurguluyor. Rück yaklaşık her 15 saniyede dünyanın farklı bir bölgesinde yaşayan bir çocuğun yetersiz hijyen koşulları nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret ediyor. "Bu günde 5 bin çocuk eder” diyen Rück, en büyük sıkıntının Sahra'nın güneyinde kalan bölgede yaşandığını, buradaki halkın yüzde 70'inin tuvaleti olmadığını belirtiyor. Rück Hindistan'da 650 milyon kişinin yani nüfusun yarısından fazlasının evlerinde tuvalet bulunmadığını, bu insanların ihtiyaçlarını gidermek için çalılıkları ya da tren raylarını kullandıklarını kaydediyor.
Kötü hijyen koşulları her yıl 2 milyon kişinin hayatına maloluyor.
Su ve tuvalet sıkıntısından en çok çocukların etkilendiğini BM Bolivya Temsilcisi Pablo Solon da onaylıyor. Solon şöyle konuşuyor: "İçme suyu sıkıntısı ve tuvalet erişiminin olmaması savaşlardakinden daha fazla insanın hayatına mal oluyor. Beş yaşından küçük çocukların ölümüne sebep olan en önemli ikinci etken ishal... İçme suyu sıkıntısı nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı AIDS, sıtma ve kızamık yüzünden ölenlerin toplamından fazla."
Öte yandan Alman Tuvalet Organizasyonu'ndan Johannes Rück'e göre, sorunu çözmek için tuvalet olmayan bölgelere tuvalet inşa edilmesi yeterli değil. Buralarda yaşayan insanların hijyenin önemi konusunda da bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Almanya'da insanların tuvaletlerini temiz suyla temizleyebilmek gibi bir lükse sahip olduklarını belirten Rück, bunun aslında büyük bir israf olduğunu, Alman Tuvalet Organizasyonu'nun dışkıyı ayrıştırarak su tasarrufu sağlayacak bir sistem üzerinde çalıştığını kaydediyor. Hedef ayrıştırılan dışkıların aynı hayvan dışkılarında olduğu gibi bir gün gübre olarak kullanılabilmesi…