Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını yitiren 19’u çocuk 34 kişi mezarları başında anıldı.
Roboski'de kardeşi Serhat Encü’yü kaybeden Veli Encü burada yaptığı konuşmada HDP'li Meral Danış Beştaş ve Şırnak Baro Başkanı'na sert eleştirilerde bulundu. Encü, “Davanın nasıl yürütüleceği konusunda bütün aileleri ikna eden, parti adına davanın siyasal yükünü omuzlayan Meral Danış Beştaş ile mahkemeye bir evrakı zamanında teslim etmeyi beceremeyen Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi’nin önce Roboskililere, sonra da bütün Kürt halkı ve Türkiye’nin hakperest kamuoyuna bir özeleştiri borçları, bir hesap verme sorumlulukları vardır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da bu sözlerin ardından, “Parti olarak varsa bir eksikliğimiz, yetmezliğimiz bunu telafi etmek en büyük görev ve sorumluluğumuzdur. Bizden kaynaklı yaşanmış her türlü eksiklik karşısında özeleştiriyi bu mezar başında, bugün ben veriyorum” açıklamasında bulundu.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre yakınlarını kaybeden aileler ve anma için köye gidenler, ellerinde fotoğraflarla sabahın erken saatlerinde mezarlığın yolunu tuttu.
Ailelerin siyah renkli elbiseler giydikleri görülürken anmaya HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, HDP’li vekiller, insan hakları savunucuları ile barolara bağlı avukatlar da katıldı.
Kardeşi Serhat Encü’yu kaybeden Veli Encü, katliamın nasıl ve kimlerin emriyle gerçekleştiğinin bilinmesine rağmen faillerin bulunması noktasında kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını söyledi.
Encü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başvuruyu reddettiğini ifade edip “Geldiğimiz noktada Roboski davasını canlandırmak, bir ölüyü canlandırmak kadar zor olmuştur” dedi.
Roboski için ilk olarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruldu. AYM, 53 başvurucunun üçünün vekaletinin eksik olduğunu belirtti ve bunların 15 gün içinde tamamlanmasını istedi. Ancak avukat, belgeleri sağlık raporuyla birlikte iki gün geç sundu. AYM raporu kabul etmeyip başvuruyu da reddetti. Dosya bu kez AİHM’e gitti. AİHM de AYM’nın ret kararına yapacağı bir şey olmadığını belirterek dosyayı kapattı.
Encü, AİHM’in dosya karşısında ‘üç maymun’u uyguladığını dile getirerek dava dosyasının reddedilmesinde sorumluluğu olan kişi ve kurumları eleştirdi.
Encü şöyle devam etti: “Başka şeyler de söylüyoruz ve bunları söylerken sesimiz, bizimle beraber olanların çoğunun suskunluğuyla yükselen bir duvara çarpıyor ve bu köyün dışına maalesef çıkamıyor. Siyasi ve toplumsal şöhret ya da tazminattan pay edinmek gibi amaçlarla Roboski davasının sahibi gibi gezenlerin hiçbirisini dava skandal bir şekilde sonuçlandığında ortalıkta göremedik. Biz-iki kişinin esas kabahatli olduğunu söyleyip feryadımızı Roboski dağlarına haykırıyoruz. Ama sesimiz köyden çıkmayıp yüzümüze geri çarpıyor.”
Encü, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Davanın nasıl yürütüleceği konusunda bütün aileleri ikna eden, parti adına davanın siyasal yükünü omuzlayan Meral Danış Beştaş ile mahkemeye bir evrakı zamanında teslim etmeyi beceremeyen Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi’nin önce Roboskililere, sonra da bütün Kürt halkı ve Türkiye’nin hakperest kamuoyuna bir özeleştiri borçları, bir hesap verme sorumlulukları vardır. Ancak ne gariptir ki bu iki insan bugüne kadar böyle bir özeleştiriyi vermiş değiller. Bilakis, biz buradaki devasa sorumsuzluğu eleştirdikçe, sanki Roboski katliamını onlar yaşamış da biz o davayı batırmışız gibi muameleyle karşılaşıyoruz. Bu muameleyi hem siyasetçilerimizden, hem Şırnak Barosu’nun birçok üyesinden hem de sivil toplum insanlarından görüyoruz. Roboski sahipsizmiş, çok geç anladık. O kadar yalnızmışız ki ilgili avukat hakkında baroya verdiğimiz şikayet dilekçesinin akıbetini öğrenemiyoruz. En çok bu kayıtsızlıktan, bu dehşet verici suskunluktan ürküyoruz. Biz pes etmeyecek, o ölüyü diriltecek, Roboski’nin fail ve sorumlularını adalet önüne çıkarmak üzere her şeye sıfırdan başlayacağız.”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP MYK üyeleri ve milletvekillerinden oluşan bir heyetle birlikte 7. yıldönümünde Roboski katliamında hayatını kaybeden 34 kişi için mezarları başında yapılan anmaya katıldı. Törende konuşan Buldan, 34 kişinin “bilinçli ve isteyerek atılan bombalarla” katledildiğini belirterek Türkiye’nin demokrasi sınavının Roboski’den geçeceğini söyledi.
Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin adalet arayışı sırasında zulümle karşılaştığını ifade eden Buldan, “Bırakın adaleti hukuku, bu köyde yakınlarını kaybedenler her gün bu devletin kolluk güçleriyle mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu köyün tek talebi faillerin yargılanmasıydı. Bu ülkenin tarihine kara bir leke olarak geçen Roboski Katliamı’nın faillerinin yargılanması talebi hiçbir zaman dikkate alınmadı” şeklinde konuştu.
“Özeleştiriyi ben veriyorum”
“Roboski ailelerinin yaptığı eleştiriler başımız gözümüz üstüne” diyen Buldan konuşmasına şöyle devam etti: “Parti olarak varsa bir eksikliğimiz, yetmezliğimiz bunu telafi etmek en büyük görev ve sorumluluğumuzdur. Bizden kaynaklı yaşanmış her türlü eksiklik karşısında özeleştiriyi bu mezar başında, bugün ben veriyorum. Ama ailelerimiz şunu da bilsin ki hiçbir zaman yalnız olmadılar, bundan sonra da olmayacaklar. “
“Bu acı sadece Roboski halkının değil Kürtlerin ve Türkiye'de kendisine insanım diyen herkesin acısıdır” diyen Buldan katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerine “Sizin davanız bizim davamızdır, sizin acınız bizim acımızdır” dedi.