Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Twitter yasağına karşı kararını ve açıklamalarını eleştirdiği Anayasa Mahkemesi için, 28 Şubat döneminde hükümeti istifaya zorlayan askerlerin kullandığı dile gönderme içeren bir benzetme yaptı. Arınç, seçimlerden sonra toplanan ilk Bakanlar Kurulu sonrasındaki açıklamasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Twitter'ın erişime açılmasına yönelik karar hakkında "Gayrimilli" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan'a “Verilen karar evrenseldir. Milliyeti, dini, mezhebi yok” cevabını değerlendirirken “Anayasa Mahkemesi durumdan vazife çıkarmış. Eskiden bunu başkaları yapıyordu” dedi. "Anayasa Mahkemesi'nin Twitter'a Türk mahkemelerinin kararlarına uymama güvencesi verdiğini" iddia eden Arınç, "İlave tedbirler getireceğiz. Sanal alemdir isteyen istediğini yapar... Böyle bir özgürlük hayvanlar aleminde bile yok' dedi.
"Durumdan vazife çıkarma" ifadesi, 28 Şubat sürecinde Necmettin Erbakan başbakanlığındaki REFAHYOL koalisyonunu istifaya zorlayan askerlerin hükümete karşı girişimlerine dayanak yapmak için öne sürdükleri gerekçeydi.
Yargı mensupları, gazeteciler, kamu yöneticileri ve üniversite mensuplarına Genelkurmay Başkanlığı'nda verilen brifiglerde "Cumhuriyet'e karşı tehdit" olarak değerlendirilen Erbakan Hükümeti'ne karşı girişilen faaliyet, "askerin durumdan vazife çıkararak harekete geçmesi" ifadesiyle gerekçelendirilmeye çalışılmıştı. "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde vazife ya üst makamlardan verilir ya da durumdan çıkarılır" ifadesi askeri yayınlarda da geçiyor.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın, 30 Mart yerel seçimlerinden sonra ilk kez toplanan Bakanlar Kurulu'ndan sonra yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
"Bu seçimlerin AK Partimiz açısından büyük başarı olduğunu övünerek ve gururla söylemeliyim. Belediye Başkanlığı seçimi yapılan 30 büyükşehirin 18'ini AK Partili adaylar kazandı. 51 ilin ise 30'unu kazandık. 919 ilçenin ise 560'ını AK Pari kazandı. 394 beldenin de 213'ünü AK Partili adaylar kazandı."
"Biz büyükşehir, ilçe ve beldeleri topladığımızda belediyelerin yüzde 60'ını kazanmış durumdayız. CHP'nin yüzde 17, MHP'nin ise yüzde 12'lik bir orana tekabül ediyor. İlçe belediye başkanlıklarının tamamını kazandığımız 7 il var. Maalesef 3 ilimizde ilçe belediye başkanlığı kazanamadık."
"Seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik çalışmalara rağmen bu büyük bir başarıdır. AK Parti'yi düzmece tapelerle alaşağı edebileceklerini düşünenler için de büyük bir başarısızlık olmuştur. Halkımıza teşekkür ediyoruz. Onların güvenlerine layık olarak çalışmaları birlikte yapacağız."
"Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili olarak Başbakanımız karara saygı duymadığını ama uygulamak zorunda olduklarını söyledi. Kanunda yer alan madde göre iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle karar mahkemenin kuruluş usüllerine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi burada durumdan vazife çıkarmış. Yargı yetkisi bir egemenlik yetkisidir. AYM böyle bir karar almakla Türk yargısının kararları geçersiz kılındı. Twitter isimli şirkete Türk mahkemelerinin kararlarını uygulamayabileceği konusunda güvence verdi. Twitter da mahkeme kararlarını uygulamama konusunda eline koz geçirmiş oldu. Şimdi şikâyetçi olan insanların haklarını kim savunacak? AYM'nin bireyi koruması gerekirken, Twitter'ı koruyor, bireyi korumuyor. Oybirliğiyle verilen bu karar insanımızı ve mahkeme kararlarını korumaya yönelik bir karar değildir. Sanal alemin ifade özgürlüğü bakımından korunması gerekir, ama insanların hakları da korunmalıdır. Bence çok yanlış bir karardır ve düzeltilmesi gerekir. Bu kararı uygulamak durumundayız, ama insanımızı korumak için mevcut tedbirler yeterli değilse, ilave tedbirler de getireceğiz."
Gündemimizde bu konu yoktu. Olması da doğru değil. Bir tv kanalında bu konunun gündeme gelemsinin yanlış olacağını söyledim. Çünkü biz 30 Mart’ı konuşmalıyız. AK Partinin seçim başarısı muhalefetin zavallı durumunu konuşmalıyız.
Ama gündeme geldi… Kuveyt’te bulunan cumhurbaşkanımızı sorular karşısında samimi görüşünü ifade etti. O gazeteci arkadaşımız çok kurnaz bir şekilde gündemi bu konuya getirmek için bu soruyu sormuş olabilir. Ama bunu da gazetecilik kızmamak lazım.
Sayın başbakan da Azerbaycan’a giderken sayın cumhurbaşkanına katılıyorum dedi.
Konuyu vallahi fazlasıyla konuştuk. Ama bugün gündemimizde yoktu.
Mayıs ayına, haziran ayına kadar beklememiz gerekecek.
"Paralel yapıyla ilgili Bakanlar Kurulu'nda bir şey konuşulmadı. Ama adli ve idari bakımdan gerekenler yapılacak. Adalet Bakanlığımız yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Suriye konulu toplantının montajlanarak sızdırılmasıyla ilgili başlatılan soruşturma da devam ediyor."
"19 Mart'ta AK Partili milletvekilleri ve CHP'li milletvekilleri ile verilmiş 4 bakanımızla ilgili soruşturma önergesi var. 5 Mayıs'a kadar bu önergeler konuşulup kabul edilip edilmeyeceğini görmemiz lazım. Biz bireyin haklarından vazgeçecek değiliz. Efendim, 'Sanal alemdir, isteyen istediğini yapar' böyle bir özgürlük hayvanlar aleminde bile yok. Bireyin hakkı her şeyin üstündedir. Bireyin taleplerine kulaklarımızı tıkayamayız."
"Fethullah Gülen ile ilgili hükümetin iade talebinde bulunmadığını biliyorum."