Bülent Arınç: Sivas'ta dönemin siyasileri de yargılanabilir

Bülent Arınç: Sivas'ta dönemin siyasileri de yargılanabilir

 

T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'katliam' tabirini kullandığı Sivas olaylarıyla ilgili davada kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp bunlarla ilgili bir yargılama yapılabileceğini söyledi.  Savcıların bu konu üzerinde soruşturma yapmasının fadalı olacağına inandığını söyleyen Arınç, zaman aşımı konusunda da "Bu karar sebebiyle yargı siteminde bir arıza olduğu düşünülüyorsa Yargıtay'ın incelemesini müteakip bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılmasının da faydalı olacağına inanıyorum. Gönlümüz isterdi ki olayın tüm failleri yargılanabilsinler, layık oldukları cezalara çarptırılsınlar ve bu olayın bütün sonuçları ortaya çıkarılabilsin'' diye konuştu.  
 
Arınç, MÜSİAD 12. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri töreninin ardından basın mensuplarının Sivas davasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Mahkemenin verdiği kararın mevcut sanıkların kamu görevlisi olmamasıyla ilgiliyse, burada yapılacak bir başka işlem daha bulunduğuna işaret eden Arınç, dün gazetelerde eski Sivas milletvekili ve o zaman iktidar ortağı olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de görev sahibi olan Ziya Halis'in açıklamalarına dikkati çekti.
Halis'in olaylar sırasında başta vali olmak üzere dönemin İçişleri Bakanının, Başbakanın, Başbakan Yardımcısının olayda ihmali olduğu kanaatini dile getirdiğini vurgulayan Arınç, 28 Şubat belgeselinde Mehmet Ali Birand'ın da, bu konuya ışık tutan bazı açıklamalar yaptığını söyledi.
Arınç, ''Ben de biliyorum ki ne zaman Madımak olayı konuşulsa, 'dönemin Valisi ile Ankara'daki bürokratların olaya kayıtsız kaldıkları, Sivas'ta mevcut askeri olayları yatıştırmak üzere devreye sokmadıkları, olaya basit bir olay gözüyle baktıkları ve göz göre göre insanların otelde mahsur kalarak yakılmasına sebebiyet verdikleri' yolunda ciddi iddialar var. Madem ki mahkeme 'kamu görevlisi olsaydı yargılamaya devam ederdik' diyor, belki yıllar sonra olacak ama olayın bu boyutunun yeni bir sayfasını açması da mümkün'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti: ''O da şudur; bu katliam gibi feci olayda kusuru bulunan veya kusurlu oldukları düşünülen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatılıp, bunlarla ilgili bir yargılama yapılabilir. Dönemin valisinden, içişleri bakanından, hükümetten, sorumlu kişilerden ve olay sırasında görüşmeler yapıldığı iddia edilen kişilerden, olaya kayıtsız kalanlardan, bu olayın sonuçlanmasında şu veya bu şekilde katkısı bulunanlardan, kimlerse, o kişiler hakkında soruşturma yapılarak asli fail olmasalar bile olaya dolaylı olarak sebebiyet verdiği iddia edilen kişilerin yargılanması da bence bu yargılamadan daha önemlidir. Savcılarımızın bu iddia üzerine bir soruşturma yapmasında ben şahsen fayda görüyorum. Bu olayda hayatını kaybedenlere tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Bu karar sebebiyle yargı siteminde bir arıza olduğu düşünülüyorsa Yargıtay'ın incelemesini müteakip bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılmasının da faydalı olacağına inanıyorum.
 
Böylesi bir olayla ilgili özellikle çok acı bir olay. Bir bina yakılarak insanımızın hayatına son verildi. Onlar bizim canlarımızdı insanımızdı. Bu olaydan dolayı bütün milletimizin büyük bir üzüntü duyduğunu biliyorum. Gönlümüz isterdi ki olayın tüm failleri yargılanabilsinler, layık oldukları cezalara çarptırılsınlar ve bu olayın bütün sonuçları ortaya çıkarılabilsin. Ancak ceza kanunundaki birtakım hükümler sebebiyle sanıyorum 5 kişi hakkında davanın düşürülmesine karar verildi. 2005 yılında ceza kanununda yapılan bir değişiklikle, insana, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımını düzenleyen hüküm burada tatbik edilemedi. Çünkü mevcut hükmün sanıklar lehine olduğuna karar verdi mahkeme. Aynı zamanda da bu hükmün kamu görevlileriyle ilgili olduğuna hükmetti. Dolayısıyla yargılanan kişiler kamu görevlisi olmadığına göre bu 'zaman aşımı süresi işlemez' hükmünün yürüyemeğine mahkeme karar verdi. Beğenelim beğenmeyelim, ama eleştirelim. Bu kararla ilgili olarak Yargıtay süreci var. Bu süreç henüz tamamlanmadı. Şüphesiz Türkiye'de süreç tamamlanırsa bir de AİHM süreci var. Belki o zamana kadar Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru imkanı da yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla o imkanın kullanılması da mümkün.''