Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye'ye askeri müdahale tartışmalarına ilişkin konunun, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda görüşüleceğini söyledi. Arınç, "Kimyasal silah kullanılmasından dolayı Suriye yönetiminin cezalandırılması ve bundan sonra insanlığa karşı bu tür suçların işlenmemesi amacıyla bir yaptırım söz konusudur. Bu konuda çalışmalar yapılıyor. Bakanlar Kurulu’nda enine boyuna görüşülecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tür konularda hükümetin talep ettiği izni verir veya vermeyebilir. Geçmişte bunun örnekleri yaşandı" dedi.
İlker Kılıçaslan ve Nermin Uçtu'nun DHA'da yayımlanan haberine göre, Manisa İl Genel Meclisi Başkanı AKP'li Hayrullah Solmaz’ın oğlu Hüseyin Solmaz ile Ensar Vakfı Başkanı Arif Çeler’in kızı Betül Çeler’in düğününe katılmak üzere kente gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Öğretmenevi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye’ye müdahale konusunu kongrenin onayına sunacağını ve İngiltere Başbakanı David Cameron’un Avam Kamarası’dan onay istediğini hatırlatan Arınç, "Hem Başkan Obama’nın meseleyi kongreye götüreceğini söylemesi hem de Cameron’un Avam Kamarası’ndan bu işle ilgili onay istemesi demokratik parlamenter sistemlerde veya başkanlık sistemiyle yürütülen ülkelerde kongrenin belirleyici olduğunu gösterir" diye konuştu.
ABD Başkanı Obama’nın, Suriye ile ilgili müdahale kararını 9 Eylül’de kongrenin onayına sunacağını düşündüğünü belirten Bülent Arınç, şöyle konuştu:
"Bildiğiniz gibi daha önce İngiltere Avam Kamarası’nda bir oylama yapılmıştır. Bu oylamada hükümet istediği desteği bulamamıştır. Suriye ile ilgili konuda farklı ülkelerde farklı olaylar cereyan ediyor. Türkiye de bu gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Ülkemizde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tür konularda hükümetin talep ettiği izni verir veya vermeyebilir. Geçmişte bunun örnekleri yaşandı. Dolayısıyla bir olağanüstülük yok. Ama yapılması gereken şey bugüne kadar dünyada demokratik ülkelerin kamuoylarında ve yönetimlerinde özellikle Suriye’de son kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili konuda hassasiyet oluştu. O da kullanılması tamamen yasak olan bu silahların özellikle çocuk ve kadınlara karşı kullanılmış olmasıdır. Şam’ın banliyölerinde, Guta’da yaşanan 10 gün öncesine ait olaylarda yüzlerce masum sivil hayatını kaybetmiştir. Buna karşı şüphesiz insanlık vicdanı tepki göstermiştir. Ülkeler tepki göstermiştir."
Kimyasal silah kullanılmasından dolayı Suriye yönetiminin cezalandırılması gerektiğini savunan Arınç, "Bundan sonra insanlığa karşı bu tür suçların işlenmemesi amacıyla bir yaptırım söz konusudur. Bu yaptırımın nasıl olacağı ne şekilde olacağı, hangi ülkeler tarafından böyle bir koalisyon meydana getirileceği konusu henüz kesinleşmiş değildir. Bu konuda çalışmalar var, çabalar var. Her ülke kendi kamuoyunu dikkate almak ve kendi parlamentolarından bu desteği istemekle yükümlüdür. Türkiye olarak şüphesiz Suriye’ye çok uzun bir sınırı bulunan ve Suriye ile adeta kaderi özdeş hale gelen ülkemizin çok daha geniş biçimde olaya bakması ve çıkarlarına uygun bir hareket içinde, nasıl yer alabileceğini kararlaştırması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar gözetiliyor, hükümetimiz de yarın (Pazartesi) Bakanlar Kurulu toplantısında meseleyi enine boyuna görüşecek. Bu konuda bir gelişme olursa ben size bunu açıklamak durumunda kalacağım. Şu anda dünyayı ve çevremizi her an gelişen olaylar karşısında değerlendiriyoruz. Umarım ki Suriye’de yaşanan bu trajediye karşı dünya vicdanı, insanlık vicdanı en uygun tepkiyi mutlaka gösterecektir" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Arınç açıklamasının ardından bazı ziyaretlerde bulunmak için Öğretmenevi’nden ayrıldı.