T24 - ABD Büyükelçisi'nin Başbakan ve yakın çevresinden 'vizyonsuz', Egemen Bağış'tan 'yetersiz', Bülent Arınç'tan 'saldırı köpeği' (Bulldog) diye söz ettiği iddiaları Wikileaks'in sızdırdığı belgelerde yer alanlardandı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Çoşkun, 7 Aralık 2010 tarihli köşe yazısında Bulldog cinsi köpeğin tarihini ve özelliklerini "Bugünkü köşemin konusu bir 'hayvan' değildir" diye belirterek yazdı.
Bulldog Köpeği…
Bulldog köpeği; Asya mastiffinden türemedir. Ortaçağ kökenlidir… (Bakınız; Köpek Ansiklopedisi - Gino Pugnetti - 1980) Boyu bosu küçük ve tıknaz bir köpektir. İlgi çekmeyi sever...Büyük bir şöhrete sahip olduğu 19’uncu yüzyıla kadar saldırgan, kan dökücü, korkusuz ama korkutucu bir hayvandı. Yıllar sonra tehdit edici görüntüsünü korumakla birlikte daha uysallaştı, temkinli, ortama uyumlu bir köpek haline geldi. Ansiklopedideki tanıma göre; Aristokratlaştı… Duygusaldır…
*
Kullanımı:
Bir savaşçı olarak sahip olduğu kariyer zaman içinde sona erince, fazla havlaması nedeniyle bekçi ve polis köpeği olarak kullanıldı. (Bulldog köpekleri ile pitbulları birbirine karıştırmamak lazımdır. İkisinin hiçbir ilgisi yoktur.) Bulldog sahibine çok sadıktır… Bir bulldog köpeği, sadakatinden ve gösterdiği üstün başarıdan dolayı ABD’de büyük takdir toplamış ve ona beş şerit, bir bronz yıldız üstün hizmet madalyası verilmiştir, ansiklopediden aktarıyorum… (Bakınız; sayfa 275) Apartman bekçisi olarak da kullanılır… Aynı zamanda iyi bir fare avcısıdır… Fare yakaladığı zaman büyük sevinç duyduğu, bununla gururlandığı gözlenmiştir. Aynı ansiklopediden bir not; şişmanlamasına izin verilmemelidir, bu tehlikeli olabilir.
*
Bir ara neslinin azaldığı sanılmışsa da tersine çoğalmıştır. (Günleri karıştırdın da salı günü hayvanları mı yazmaya başladın diyebilirsiniz, ama bence karıştıran sizsiniz…) Bulldog köpekleri, 19’uncu yüzyıla kadar boğa güreşlerinde havlayarak ortalığı karıştırmakta da kullanılırdı. Böylece boğa daha sinirli olur, güreş sertleşir. 19 yüzyıldan sonra bu yasaklandı. Bulldog köpeği böyle bir köpektir… Artık siz bilirsiniz...
(Bekir Coşkun - Cumhuriyet gazetesi)