Anayasa Profesörü ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AKP'ye ters köşe yapmayacağını" savundu. Kuzu, "15 Temmuz’da FETÖ’nün çok kötü şeyler yapabileceğini gördü. Tabii bu süreçte MHP’nin içine de FETÖ’den çok sızma oldu. Bu durum da Bahçeli’nin karar vermesinde etkili olmuş olabilir" diye konuştu.
Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Burhan Kuzu'nun açıklamaları şöyle:
Terör olayları nedeniyle zor günler geçiriyoruz. Önce Beşiktaş, sonra Kayseri ve şimdi de bir eğlence merkezi. Neler oluyor?
Terör meselesi bölgesel olarak değişse de ülkelerin ortak meselesidir. Bugün hiçbir ülke güvende olduğunu söyleyemez. Devletler terörü başka ülkelerin ilerlemesini engellemek için kullanıyor. DEAŞ yeni çıktı. Eskiden El-Kaide vardı. Peki neyin peşindeler? Bu örgütleri kuranlar büyük devletler. Kimi ülkeleri hizaya getirmek kimi de huzursuz etmek için terörü kullanıyor. Mesela El-Kaide şu an revaçta değil. 11 Eylül olayını yaparak görevini tamamladı. O olay gerçekleştiğinde bir TV programındaydım. Bana, “Bunu kim, neden yapmıştır?” diye sormuşlardı. Ben de, “Amerika kendi yapmıştır. Çünkü yakında Irak’ta korkunç saldırılar gerçekleşecek” dedim ve dediğim de çıktı. Ancak bundan ABD Başkanı’nın haberi olmayabilir. Bu olayları CIA yapıyor. ■ Örgüt isimlerini bile karıştırır olduk. IŞİD mi, DEAŞ mi doğrusu? Her ikisi de doğru ifade olabilir. Ama İslam ile terörü bir araya getirmek bize yakışmıyor. Adına ne dersek diyelim özü değişmiyor. Ama İslami terör örgütü demek olmaz. Reina’da masum insanları öldürmenin neresi din? Din ile bu terör örgütü yan yana konulamaz.
■ Zaman zaman AK Parti’yi IŞİD konusunda eleştirenler oldu. Bu eleştirilere ne diyorsunuz? Bazı kendini bilmezler IŞİD’in ilk çıktığı dönemde bu eleştirileri yaptı. Bu bir söylenti. Bunu kim çıkardı biliyor musunuz? O dönem gerçek yüzü ortaya çıkmayan FETÖ ekibi. O TIR’larla Irak’taki Türkmenlere yardım gönderirken, TIR’ları aramaya kalktılar. Bizi IŞİD sempatizanı gibi göstermeye çalıştılar. Bunu da Erdoğan ve AK Parti hükümetini teröre destek olan kişi durumuna sokup, adalet divanında yargılamak için yaptılar. Bakanlar Kurulu 2013’te tırlarla ilgili davada DEAŞ’ı terör örgütü olarak kabul etti. Şimdi de IŞİD’in ne olduğunu herkes biliyor. Akıllı bir Müslüman bu örgüte asla sahip çıkmaz. ■ IŞİD’in yaktığı iddia edilen askerlerin durumuyla ilgili neden bir açıklama yapılmıyor? Geçen hafta Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu gündeme alındı. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un bir açıklaması var, “Amerikan filmlerinden alınan bir kurgu. Böyle bir şey yok.” Gerçekten öyle. Askerlerin üzeri tertemizdi. Oysa aylardır onların elinde olan askerlerin elbiseleri öyle mi olur? Yani tamamen bir kurgu.
■ Bu kadar terör olayı yaşanırken anayasa değişikliği yapılacak. Bu şartlarda yeni bir anayasa yapılacağına inanıyor musunuz? Anayasa çalışmalarının zamanlaması eleştiriliyor ama benim bir tezim var. Olağanüstü dönemler dediğimiz dönemler var. Türk siyasi tarihinin yüzde 60’ı bu hallerle geçmiş. Yani normal olmayan dönem bizim olağan dönemimiz olmuş. Türkiye’nin biraz daha sakinleşmesini beklersek o ortamı bulamayız. Çünkü bulunduğumuz bölge kaygan bir zemin.
■Avrupa’da en küçük bir terör olayı olduğu zaman bile tüm ülkeler birleşiyor. Türkiye’de olduğu zaman neden kimse yeterince ses çıkarmıyor? Çünkü Türkiye konusunda samimi değiller. Kaldı ki bizimle yürüseler ne olacak? Bu alçaklara dur desinler. Bunu yapacak grupları da güçleri de var. DEAŞ’la şu an sadece biz mücadele ediyoruz. Bir sürü şehidimiz var, orada sadece biz savaşıyoruz. 63 ülke orada DEAŞ’le mücadele etmeye geldiğini söylüyor. Ama ses var, görüntü yok. Çünkü DEAŞ’i kurduran bunlar. O yüzden neden yok etsinler? DEAŞ Musul’a rahatça girdi ve şimdi çıkmıyor. Çünkü Amerika’nın desteği var. ■ Türkiye’nin Suriye konusuna bu denli dahil olması hata mıydı? Hata değil ama bu gidişe daha erken dönülebilirdi. Biz oraya PYD yüzünden girdik. Orada tampon bölge oluşturmak istedik. Irak’ın ve Suriye’nin toprağında gözümüz olmadığını Cumhurbaşkanı da Başbakan da kaç defa söylediler. Makul bir süre içinde orası sakinleşirse bizde çekiliriz. Şu an orada olmaya mecbur bırakıldık. DEAŞ’le mücadele etmesek oradan Kilis’e bomba atıyorlar. Orada DEAŞ’ı bitiren Türkiye. Güya yıllardır kaç ülke DEAŞ’le mücadele ediyor ama vuran Türkiye oldu.
■ CHP’nin Türkiye’nin karanlığa gittiğine ve rejim değişikliğine dair kaygıları var. Başkanlık sistemi, 3 modelden biri. Yönetim biçimidir, rejim değişikliği değildir. Parlamenter model İngiltere’de, başkanlık modeli Amerika’da, yarı başkanlık da Fransa’da. Bu 3 modelden birini alabilirsin. Hangi modelden ülke daha çok verim alırsa onu almaya çalışırız. Parlamenter modeli yıllarca denedik. Koalisyonlar sebebiyle Türkiye çok sıkıntılı süreçler geçirdi. 7 Haziran sendromunu yaşadık, 15 sene az zaman değil. 2001’de parti kurduk. O dönem 15 yaşındaki çocuk bugün 30 yaşına geldi ve bizden önceki dönemi bilmiyor. İktidara geldiğimiz dönemde Türkiye’de perişanlıklar diz boyuydu. Biz o Türkiye’yi bugünlere getirdik. ■ Başkanlık sistemi için neden bu ısrar? Birkaç sebep var. Biri koalisyon, ikincisi çift başlılık. Çift başlılıktan Türkiye çok çekti. Koalisyonlar Türkiye’ye çok zarar verdi. Bu ülkede 15 yıldır koalisyon yok. 7 Haziran’da o tabloyu 45 gün gördük. Hükümet kurulsaydı ve 15 Temmuz o dönemde yaşansaydı işin içinden çıkamazdık. 15 Temmuz Türkiye için bir milat oldu ve başkanlık sistemini de tetikledi. Bu sistemi 40 yıldır savunuyorum.
■ AK Parti’yi desteklemeyen kesimler başkanlık sistemini istemiyorlar. Endişeleri şu: tek adamlık geliyor, rejim değişiyor. Bu kaygıları nasıl gidereceksiniz? Tek adamlık varsa parlamenter modeller de var. Tek adamlık da yasama, yürütme ve yargı ayrı olmaz. Hadi yargıyı bir tarafa koyalım. Yasama diye bir organ yok, yürütmenin yani başbakanın emrinde. En azından yeni anayasaya göre kanun yapma yetkisi bizim elimizde olacak. Tek adamlık söz konusu değil. Başkanlık sistemiyle Türkiye’nin önü daha da açılacak. Koalisyon ve iki başlılığa paydos. ■ Referandumdan hayır çıkarsa ne olur? Milletin takdiri deriz. Ama öyle bir ihtimal görmüyorum. Son anketlerde yüzde 60’lara varan oranlarda evet çıkıyor.
■ MHP 15 Temmuz’dan bu yana AK Parti ile yan yana. Ama Bahçeli’nin AK Parti’ye ters köşe yapabileceğini söylüyorlar. Devlet Bahçeli’yi yıllardır tanıyorum. Dürüst ve mert bir insandır. AK Parti’ye ters köşe yapmaz. Ne düşünürse açıkça söyler. Kendisine de, samimiyetine de olan inancım tam. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir liderdir. Asla yarı yolda bırakma durumu olmaz. 15 Temmuz’da FETÖ’nün çok kötü şeyler yapabileceğini gördü. Tabii bu süreçte MHP’nin içine de FETÖ’den çok sızma oldu. Bu durum da Bahçeli’nin karar vermesinde etkili olmuş olabilir. Ama bu meselenin Türkiye’nin gündeminden çıkması gerektiğini de düşünmüş olabilir. AK Parti yıllardan beri başkanlık diyor. Halka gidip meseleyi bitirmek istiyor olabilir. Kılıçdaroğlu ise, “Yüzde 98 evet dese de kabul etmeyeceğiz” diyor. Böyle bir mantık var mı? MHP bu süreçte kendi tabanından oy da kaybetmez.
■ Anayasa çalışmalarında sadece iki partinin olması hayal kırıklığı yaratmıyor mu? Neden CHP ve HDP yok? HDP zaten kendi kendini bitirdi. Millet onlara 80 vekil verdi ama kıymetini bilmediler, bunu teröre döktüler. HDP’nin bir oy tabanı kalmadı. CHP ise kendi gelmedi. Başbakanımız kaç defa çağrıda bulundu. Bir ara destek olabileceklerini söylediler. Sonra vazgeçtiler. ‘Yokuz’ diyeni bekleyecek halimiz yok.
■ Yılbaşı öncesi insanlara kutlama yapmamalarına dair broşürler dağıtıldı. Bunlar olayları tetikledi mi? Yanlıştı, kimse kimsenin hayat tarzına karışamaz. İktidarımız döneminde en hassas olduğumuz konulardan biri de bu oldu. AK Parti’nin kurucu üyesiyim ve 15 yıldır hükümetteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın belediye dönemini de bilirim. O zamanlar otobüsleri bile harem selamlık yapacağımızı söylemişlerdi. Ve benzer birçok senaryo uydurdular. Ama orada 4 yıl belediye başkanlığı yaptı, söylenenlerin hiçbiri olmadı. Hatta İstanbul o dönem görmediği büyük hizmetler gördü. O tamamen bir kurguydu, bu da ona benziyor. ■ Bir istihbarat zafiyeti var mı? Çünkü hiçbir olayda istifa ya da görevden alma olmuyor. Bu yanlış bir bakış açısı. Tabii Avrupa’da zaman zaman bazı olaylarda istifalar yaşanıyor. Ama bu istifalar neyi çözüyor ya da çözecek? Şunu demek daha mantıklı. İstihbarat raporları daha sık ve dikkatli olmalı. Çünkü bu işi çözecek istihbarattır. Amerikan istihbaratı bilgi vermiş de bizimkinden bilgi gitmemiş? Böyle bir şey yok. Eğlenen de bizim insanımız eğlenmeyen de. Reina bilinen bir yer. Bu kadar tedbire rağmen bu alçağın oraya nasıl girdiğini bilemiyoruz. İçeriden birileri bu alçağa yardımcı mı oldu diye düşünmüyor değilim. Reina’nın sahibi Mehmet Bey’i arayıp bu durumu söyledim. O da, “Mekana gidene kadar 6-7 kez orası aranmış” dedi. Bu olay saldırgana destek olduğunu gösteriyor. Daha çok yabancıların bulunduğu bölüme saldırmış. Yabancılara saldırarak dünyaya bir mesaj vermek istiyor. Dünya ülkeleri terörü durdurmak isterse, terör 1 saatte biter. Büyük devletlerin çoğu terörü destekliyor.