Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Bursa'daki terör saldırısına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında kent merkezinde 2 adrese eş zamanlı düzenlediği operasyonla 2 kişi daha gözaltına alındı. Böylelikle toplam gözaltı sayısı 17'ye çıktı.
Bursa Ulu Camii yakınlarda 23 kişinin yaralandığı dün meydana gelen canlı bomba saldırısına ilişkin 15 kişi gözaltına alınmıştı. İçişleri Bakanı Efkan Ala, saldırıya ilişkin örgüt ile ilgili kuvvetli emarelerin olduğunu söyledi.
Hürriyet'te yer alan habere göre, bazı şüphelilerin il dışında gözaltına alınarak Bursa’ya getirildiği öğrenildi. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.
CNN Türk'ün emniyet yetkililerine dayandırdığı bilgiye göre, saldırıyı yapan 20-25 yaşlarındaki kadın teröristin parçalanarak öldüğünü söyledi. Teröristin turist kafilesi ya da cenazeyi hedef almış olabileceği ancak patlamanın erken meydana geldiği sanılıyor. Siyah uzun manto giydiği belirtilen canlı bombanın patlama sırasında 4 metre yakınında sadece 1 kişinin bulunmasının olası bir facianın önüne geçtiği kaydedildi. Kulak çınlaması, panik gibi nedenlerle hastanelere başvuranların sayısı 23'ü buldu. 23 yaralıdan 15'i taburcu edildi, 8 kişinin tedavisi sürüyor.
Canlı bombanın olay yerinde ayağının takılıp yere düştüğü ve elindeki siyah bir çantayı kalabalığın arasına atmaya çalıştığı da iddialar arasında.
İntihar saldırısında şarapnel parçaları ve cam kırıkları nedeniyle yaralanan 16 kişi ile sesten etkilenen 2 kişinin kimlikleri belirlendi. Patlamada yaralanan Mehmet Ateşer, Mehmet Kul, Emre Çalışkan, Canberk Filiz, İsmail Hakkı Şentürk, Adem Güzel, Bayram Ayhan, Ayşen Öztürk, Fatma Çimen Biçer, Adnan Açık, Özlem Aksızlar, Havva Demirdaş, Fatma Demirdaş, İrem Yıldız, Kader Ölçen ve Tuğba Işık Muradiye, Çekirge Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Sesten etkilenerek hastaneye başvuran Harun Güraslan ve Serkan Aslan’ın da tedavileri yapıldı. Durumları iyi olan birçok yaralı tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu edildi.
Olay yeri yakınındaki pasajda dükkanı bulunan Yavuz Kılıç, patlama anında dükkanının önünde olduğunu söyledi. Kılıç, çok yüksek bir ses duyduklarını ifade ederek, "Benim dükkanın önü bir anda tozla doldu. Esnaf arkadaşlarla şaşkın bir şekilde sağa sola bakarak ne olduğunu anlamaya çalıştık. Bulunduğumuz yerde lokantalar vardı. Orada bulunan kadınlar ve çocuklar patlamanın şokuyla ağlamaya başladılar. Çok korkmuşlardı. Neyin ne olduğunu bir an anlayamadık." diye konuştu. Dükkanının patlama yerine yakın olduğunu ancak pasajın içinde olduğu için zarar görmediğini anlatan Kılıç, şöyle konuştu:
"Patlamanın olduğu yerdeki dükkanların ön cephesi dağılarak pencereleri kırıldı. İçerideki müşterilerden ufak tefek yaralananlar oldu. Patlamanın olduğu yerdeki esnaf şok halindeydi. Dükkanların içinden yaralı halde çıkanlar vardı. Yerde yaralı halde yatan insan yoktu. Yaralılarda patlamanın şiddetiyle kırılan cam parçalarından yaralananlardı. Caminin etrafındaki insanlarda bir panik hali vardı. İlk kez böyle bir olayla karşılaştığımız için ne yapacağımızı bilemedik. Ulu Cami'nin içerisinden ilk anda çıkan olmadı. Çünkü cenaze namazı vardı. Cenaze namazından önce çıkan olmuş olabilir. Çıkmak isteyenler oldu. Camiden çıkmak isteyenleri güvenlikçi arkadaşlar ikinci bir patlama endişesiyle önledi."