Bursaspor ile Amedspor arasında geçen pazar oynanan maçta yaşanan olaylarla ilgili kulüpler ve siyasetçiler açıklamalarda bulundu. Amedspor Başkanı Selahattin Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu'nu yanı sıra UEFA ve FIFA’ya da gereken başvuruları yapacaklarını açıkladı.
Olaylarla ilgili dokuz kişi gözaltına alındı. Bursa Valiliği tarafından yapılan açıklamada gözaltına alınlardan üçünün özel güvenlik görevlisi olduğu belirtildi. Ayrıca kamu görevlisi üç güvenlik yöneticisinin görevden uzaklaştırıldığı bildirildi. DHA'nın aktardığına göre, bunların tribün sorumlu müdürü, maç güvenlik amiri ve yardımcısı olduğu kaydedildi.
TFF 2. Lig müsabakasında maçtan bir gün önce, maç esnasında ve sonrasında şiddet olayları yaşanmıştı. Diyarbakır Barosu, yaşananlarla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
Amedsporlu futbolcuların ve teknik heyetin kaldığı otele maçtan önceki gece havai fişek atılırken, maç öncesinde de sahada iki takım oyuncuları arasında kavga çıkmıştı. Tribünlerden de sahaya çok sayıda su şişesi ve patlayıcı madde atılmıştı. Amedspor'un, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda bu maddelerin miktarı, net bir şekilde görülüyor.
Tribünlerde ise 1990’larda faili meçhul cinayetlerle özdeşleşmiş Beyaz Toros model arabanın ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın pankartları açılmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu pankartlarla ilgili soruşturma açıldığını duyurdu. "Futbol seyrinin dışındaki görseller kabul edilemez ve spor ile bağdaştırılamaz” diyen Soylu, "Bu görsellerin stada sokulmasında zafiyet gösteren kamu görevlileri ile ilgili soruşturma başlatılmış ve ilgili kamu görevlileri açığa alınmıştır" ifadelerini kullandı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, pankartlara ilişkin, "Spora ve sporun ruhuna aykırı provokatif girişimlere hiçbir suretle müsaade edilmeyecektir" dedi.
AKP Bursa Milletvekili Atilla Ödünç de Bursaspor tribününden bir kareografi paylaşıp "Akıllarda kalması gereken tribün görüntüleri bunlardır" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, 7 Mart’taki grup toplantısında, tribünlerdeki pankartların sporun ahlak ve doğasına aykırı olduğunu söyledi. Bahçeli, “Bize göre Amed diye bir yer yoktur, Amedspor'dan da bahsedilemeyecektir. Bursaspor taraftarlarını buradan selamlıyorum, milli duruşlarından dolayı tebrik ediyorum. Bölücülerin stadyumu tahrik etmesi bir defa cinayettir, rezaletti. Kürt kökenli kardeşlerim başkadır, bölücü teröristler başkadır” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise aynı gün grup toplantısında Bahçeli'ye şu sözlerle yanıt verdi:
"Hükümetin küçük ortağı biraz önce yaptığı konuşmada, ırkçı saldırılara, 90'ların karanlık çetelerine bir kez daha sahip çıktı.
"'Amed yok' dedi, 'Amedspor yok' dedi. Ben de buradan bir kez daha diyorum ki; Amed vardır, var olmaya devam edecektir. Amedspor vardır, var olmaya devam edecektir. Amedspor gol atmaya devam edecektir.
"Olmayacak olan, bu seçimde gidecek olan sizlersiniz. Irkçı konuşmalarınızla, saldırgan tavırlarınızla gitmeye mahkumsunuz ve bizler sizi göndereceğiz."
Amedspor, sahaya atılan birbirine bantlanmış mermiler ve bir çakının da fotoğrafını paylaştı.
Maç öncesinde Amedspor taraftarları, tribünlerden atılan maddelerden korunmak için soyunma odasına geri dönmek zorunda kaldı.
Maç başladıktan sonra da Bursaspor taraftarları sahaya çok sayıda madde atmaya devam etti. Atılan maddeler, Amedspor kalecisi Cantuğ Temel’e de isabet etti, bir süre oyun durdu.
Amedsporlu Muhammet Raşit Yöntem, yedi dakika uzatılan maçın ilk yarısında, 48. dakikada tribünlerden atılan maddeler nedeniyle taç atışını kullanamayınca hakem bir kere daha oyunu durdurdu, yan hakemleri yanına çağırıp konuştuktan sonra maçın devamına karar verdi.
Maç 2-1 Bursaspor'un üstünlüğüyle bitti.
Diyarbakır Barosu, konuyla ilgili suç duyurusunda halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, hakaret ve görevi kötüye kullanma suçlarının işlendiğini belirtti.
İki takım arasında 25 Eylül’de Diyarbakır’da oynanan maçta da gerilim yaşanmış, sahaya yabancı maddeler atılmıştı.
Maçta, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bayrağı açılmış, üç kişi bu nedenle gözaltına alınmıştı.
Amedspor Başkanı Selahattin Yıldırım, maçtan bir gün sonra yaptığı açıklamada, “Sadece TFF değil UEFA ve FIFA’ya da gereken başvuruları yapacağız” dedi.
Yıldırım, takımı neden sahadan çekmeyi düşünmediklerini ise, “Takımı sahadan çekmeyle ilgili olarak ülkede yaşanan deprem felaketiyle birlikte şehrimiz dışındaki bütün tribünlerde 'üşüme Diyarbakır seninleyiz' diye tezahüratlar yapılıyordu. Birlik ve beraberliğin oluştuğu o ortamda futboldan kopmak ve takımı sahadan çekmek verilecek zor bir karar. Takımı sahadan çekmeyi düşünmedik” sözleriyle açıkladı.
Maçın hakem tarafından tatil edilmesi gerektiğini, fakat bunun yapılmadığını söyleyen Yıldırım, karşılaşmadan sonra pek çok kulüp başkanının kendilerini arayıp dayanışma içinde olduklarını belirttiğini aktardı.
Diyarbakır’daki 80’i aşkın sivil toplum kuruluşu (STK), sendika ve meslek örgütü de ortak bir açıklamayla saldırıların, tepkisizlikten alınan cesaretle yapıldığını ifade etti.
Açıklamada “Özellikle 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve zorla kaybettirmelerle anılan paramiliter güçlerin sembol isimlerinin ve yine o süreçle özdeşleşen Beyaz Toros resimlerinin tribünde açılarak sergilenmesi, organize bir kötülüğü ve iradeyi açığa çıkarmıştır. Kürt toplumunun hafızasında, bütün karanlığıyla yer edinen bu sembollerin bir futbol müsabakası esnasında sergilemesiyle verilmek istenen mesaj ve tehditle yaratılmak istenen korku atmosferinin farkındayız” denildi.
Sivil toplum kuruluşları; Saldırıların faillerinin bulunmasını, Bursaspor’un hükmen mağlup sayılmasını, Kulübün lig süresince tüm karşılaşmalarını seyircisiz oynamasını, Bu olaylara katılan seyircilerin tespit edilerek haklarında ömür boyu müsabakalara giriş yasağı getirilmesini, Olayları engellemeyen vali ve emniyet müdürü gibi üst düzey kamu görevlileri hakkında idari soruşturma başlatılıp görevden el çektirilmelerini talep etti.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) maçtan bir gün sonra yaptığı yazılı açıklamada, “Provokatif eylem ve söylemlerin ülkemizin huzuruna ve güvenliğine kast ettiğini görüyor ve bu kötü niyetli eylemleri kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Stadyumlarda marjinal grupların ırkçı, bölücü söylem ve eylemleri, şiddete dönük tutum ve davranışları asla kabul edilemez” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Aynı zamanda saha içinde ve saha dışında sporcu sağlığına doğrudan kasteden hiçbir harekete müsamaha gösterilemez. Bu ırkçı, bölücü eylem ve söylemlerin sorumluları ve failleri, devletimizin adli kurumlarınca göz önünde bulundurulan bir durumdur.”
BBC Türkçe’ye konuşan Amedspor Mütevelli Heyeti’nden Metin Kılavuz, yaşananları bir provokasyon olarak niteleyerek, bu grupların hazırlıklı geldiğini savundu.
"Otelin önündeki provokasyonda polis araçları da belli oluyor ama herhangi bir müdahale ya da sakinleştirme yaklaşımı görülmüyor" diyen Kılavuz, şöyle devam etti:
"Maç devam ederken bile devam eden provokasyonun, üç beş gencin fanatik yaklaşımı olmadığı belli. Çok hazırlıklı, bilinçli bir provokasyon. Bu bölgede yaşanan faili meçhul cinayetlerde adı geçen kirli bir adam olan Yeşil’in posteri açılıyor, bir hazırlık yapılmış yani."
Kulübün Amedspor adını aldıktan sonra 2015’den itibaren takımın her türlü baskıcı uygulamaya maruz kaldığını söyleyen Kılavuz, Amedpsor’un deplasmandaki seyirci yasağında Türkiye’nin rekora koştuğunu savunurken, şöyle dedi:
"Sporda rekabet eşitliği önemli ama uygulana yasağın sayısını biz bile tutamıyoruz artık. Amedspor hiçbir zaman sadece 11 kişiye karşı maç yapmadı. Hakemden gözlemci raporuna herkes ona karşı."
Kılavuz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasını da samimi görmediğini iade ederken, “Bir iki kamu görevlisinin görevden alınması da artan tepkileri sakinleştirmeye yönelik.
90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerde kullanılan aracın simgesi olan beyaz Toroslar, Jitem’in tetikçisi Yeşil’in, Cem Ersever’in görüntüleri tribünlere asılıyor. Amedspor’la bunun bağını nasıl kuruyorlar biliyoruz: İnkarcı ve ırkçı damarı kabartma, kullanılma amacıyla yapılıyor.
Yıllardır bunu kullanıyorlar, futbol siyaset dışında kalmalı diyenlerin bugün siyaseti futbola nasıl soktuğunu kullandıklarını hepimiz gördük” diye konuştu.
Çok sayıda siyasetçi de yaşananlara tepki gösterdi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, maç öncesi paylaşımında, “Amedspor’a karşı Bursa’da dün gece geç saatlere kadar süren ırkçı gösterileri engellemeyen Valinin bugünkü maçtaki güvenliği sağlayacağından ciddi şüphe duyuyorum” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Bursaspor taraftarlarına müdahale edilmemesini "Bursaspor taraftarının durdurulması ya da maçın iptali için illa 'hükümet istifa' sloganlarının atılması mı lazım?" sözleriyle eleştirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Yaşananlar spor ahlakının ve futbol kültürünün dışından odakların provokasyonlarıdır” dedi.
TİP lideri Erkan Baş da, “Halkı birbirine düşürmeye çalışan, daha bir ay önceki depremde hasar gören bir kentin futbol takımına bile saldıran, provokatif pankartlar açan ve tüm bunlara geceden beri göz yuman her kimse hem ülkemize hem insana düşmandı” ifadelerini kullandı.
HDP’nin eski Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Sezai Temelli ise, “Bursaspor taraftarı olduğunu söyleyen bir güruhun saldırısı ve nefret söylemi kabul edilemez. Bursa halkı bir avuç faşiste ve kulübü bu hale sürükleyenlere gereken yanıtı mutlaka vermeli” paylaşımında bulundu.