Bush, at hırsızını 'misyoner' sanmış

Bush, at hırsızını 'misyoner' sanmış
8 yıldır Beyaz Saray'ın ev sahipliğini yapan ABD Başkanı George W. Bush, Oval Ofis'te asılı bulunan ve bir at hırsızını tasvir eden tablodaki kişiyi 'misyoner' sanıyormuş. Görev süresinin dolmasına çok az kalan diğer ABD başkanları gibi arkıt 'topal ördek' olarak anılan Bush, 20 Ocak 2009'da koltuğunu ABD'nin ilk siyahi başkanı Barack Obama'ya devrediyor. Barack Obama ve ailesi de, başkanlık dönemi boyunca ikamet edeceği bu binayı istediği gibi dayayıp döşeyecek. Beyaz Saray'ın, siyahi konuklarının elinde ne gibi bir değişimden geçeceğini bu haftaki yazısına konu edinen Hürriyet yazarlarından Ayşe Özek Karasu, ilginç bir ayrıntıya da parmak bastı. Gazetenin Cumartesi ekindeki "Yeni First Lady Michelle Obama Beyaz Saray'ı nasıl döşeyecek?' başlıklı yazıda, 8 yıldır başkan olan Bush'un, kendi zevkine göre Oval Ofis'e astığı at hırsızı resminin hikayesini bilmediğini, hatta resimde arkasındakilerden kaçarken tasvir edilen at hırsızını bir misyoner sandığına değinildi. Ayşe Özek Karasu'nun yazısı şöyle:  Adam sekiz yıldır başkan, şu anda topalın da topalı bir ördek ama, bunu ilk kez duyuyorum. Bush, Oval Ofis’e astığı tablodaki at binen adamı, Teksas’ta göreve çıkmış Methodist misyoner sanıyormuş. Oysa adam, linç kalabalığının önünden kaçan at hırsızı. Hikaye şu: Bush, Beyaz Saray’ın tur videosunda, Oval Ofis’in detaylarını anlatırken, ressam W. H. D. Koerner’in yaptığı "A Charge To Keep" adlı tablonun üzerinde özellikle duruyor. Vahşi Batı’da yüce bir inancı yaymaya çalışan adamları övüyor. "Bunlar, kendi varlıklarından daha önemli bir amaca hizmet eden adamlar. Bir başkan da böyle olmalıdır. Kendi çıkarlarına değil, millete hizmet etmelidir" diyor. Ancak gazetelere illüstrasyon yapan W. H. D. Koerner’in o resmi 1916 yılında bir at hırsızlığı ve linç girişimi haberine görsel malzeme olarak çizdiği ortaya çıkıyor. Evet Amerikan başkanları çalışma odasına istediği tabloyu asıyor, hatta Bush vakasındaki gibi o resimleri yanlış yorumlamak da serbest. Beyaz Saray’ın yaşam alanları da ailenin zevkine göre döşenebiliyor. Sonra, başkanlar sevdikleri sportif faaliyete uygun bahçe düzenlemesi yapabiliyor. Mesela Kennedy’ler yüzme havuzu yaptırmış, Nixon bowling salonu. Şimdi Obama’nın, Bush’tan kalma beyzbol alanını basket sahasına çevireceği söyleniyor. Saray'ı koruma komitesi varAma en çok first lady Michelle Obama’nın neleri değiştireceği konuşuluyor. AP’nin uzmanlara danışıp hazırladığı haberde, odalara uygun renk paleti tavsiyeleri veriliyor. Mesela devlet yemeklerinin verildiği salona, soluk sarı, şeftali, krem ve beyaz tonları hakim olsun deniyor. Ancak paranın lafı edilmiyor. Peki gerçekten, ABD’nin yeni başkanları dekorasyona ne kadar para harcayabiliyor, neleri değiştirebiliyor, nelere dokunamıyor? Amerikan Kongresi her dört yılda bir, 132 odalı Beyaz Saray’ın yeniden dekore edilmesi için ödenek belirliyor. Ailenin dekorasyonda en serbest olduğu alan, en üstteki iki kat. First lady, istediği mobilyayı, ev tekstili ve tabloyu alabiliyor. Ancak Lincoln Yatak Odası gibi tarihi değeri olan misafir bölümleri ile kamuya açık giriş katındaki oda ve salonlarda değişiklik yapmak için Beyaz Sarayı Koruma Komitesi’ne başvurmak gerekiyor. Barındırdığı koleksiyonlarla müze değeri de olan Beyaz Saray’ı zararlı ve zevksiz etkilerden korumakla görevli bu danışma komitesinde şu kişiler var: Beyaz Saray küratörü, teşrifatçıbaşı, Ulusal Sanat Galerisi direktörü, Smithsonian Enstitüsü sekreteri, Güzel Sanatlar Komisyonu başkanı. Çankaya dekoruna karışan böyle bir danışma grubu yok. Ancak, obje seçerken danışan first lady’ler var. Hayrünnisa Hanım’ın Dolmabahçe’den 35 eser istediğini ortaya çıkaran Şükrü Küçükşahin, yazısında şöyle diyordu: "Rahmetli Emel Korutürk, Sorbonne Üniversitesi’nde güzel sanatlar okumuştu. Kendi çabasınca Köşk’te bazı düzenlemeler yaptı; ama her obje seçimine Enver Ziya Karal başta olmak üzere uzmanlarıyla toplanıp karar verdi." Truman'a antika yerine kopyasıKongre’nin, ailenin yaşam alanlarında tadilat için en son 2004’de verdiği ödenek 100 bin dolar. Eski dönemlerin rakamları ise 50 bin dolarlarda geziniyor. Ek masraflar ailenin kendi şahsi bütçesinden karşılanıyor ki, haddini aştığın zaman medya dayak atmaya başlıyor. Böyle bir olay Nancy Reagan’ın başına geliyor. Ronald Reagan’ın başkan olduğu 1980’lerde first lady Nancy, 210 bin dolarlık Lenox porselen siparişi verince basın kıyameti koparıyor. Kongre ödeneği muazzam olmadığı için, alınacak eşyalarda abartıya kaçılamıyor. Mesela Harry Truman, şöyle ağır bir hava istediğinden Beyaz Saray’ı antika ve tarihi parçalarla döşemeye niyetleniyor. Ancak bütçe yeterli olmadığı için antikaların kopyalarıyla yetinmek zorunda kalıyor. Hayrünnisa Hanım da, Dolmabahçe’den istediği 35 parçaya meclisten onay çıkmayınca, "İsterseniz beğendiğiniz parçaların replikalarını yaptıralım" teklifiyle karşılaşıyor. Beyaz Saray’a yeni taşınan aileler ev döşemek için alışverişe çıkmasa da oluyor. Beyaz Saray’a ait eski mobilyaların bulunduğu depoyla, 500 kadar heykel ve tabloyu barındıran sanat koleksiyonundan istediklerini alabiliyorlar. İşte Bush, çok beğendiği at hırsızı tablosunu bu koleksiyondan almış. Sonra başkanlar, selefleri arasında seçim yapıp en sevdiği başkanların portrelerini dizebiliyor duvara. Başkanlar, Oval Ofis’teki kartallı halıyı da yeniden yaptırabiliyor. Tasarım serbest ama, bir pençesinde zeytin dalı, diğerinde ok tutan kartal arması aynı kalıyor. İkinci Dünya Savaşı sonundan beri kartalların başı zeytin dalından yana dönük. Dekorasyon zevkiyle çok takdir toplayan, ancak kocaları suikasta kurban gittiğinden, döşedikleri evde ağız tadıyla dönemini tamamlayamayan first lady’ler de var. Biri Jacqueline Kennedy, diğeri de 1881’de, göreve seçildikten altı ay sonra öldürülen Başkan James Garfield’in eşi Lucretia.