'Bütün bakanların istifaları Tayyip Bey'in cebinde'

'Bütün bakanların istifaları Tayyip Bey'in cebinde'

AKP'nin kurucu Genel Sekreteri ve Başbakan Eski Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve 3 bakanın istifası ile ilgili açıklama yaptı. "Tayyip Bey'in çalışma tarzını biliyorum; bütün bakanların istifa dilekçelerini, hükümet kurulurken almıştır. Cebindedir. Onlar arasında kimi uygun görürse değerlendirecektir" dedi.

Işıl Arslan ve Selahattin Budakoğlu'nun Doğan Haber Ajansı'nda yer alan haberine göre, Yalçınbayır, 17 Aralık tarihinde başlayan yolsuzluk operasyonlarının ardından iktidarın kendini savunma refleksi içinde olduğunu belirterek, “En iyi savunma hücumdur anlayışı spor dışında maalesef siyasette de oluyor. Muhalefet de kanadını genişletmek suretiyle muhalefet yapınca, ortalık toz duman oldu" diye konuştu.

Türkiye 'nin üniter bir devlet olduğunu vurgulayan Yalçınbayır şöyle konuştu:

“Fakat Başbakan ne diyor? ‘Paralel bir devlet’. Bir başkası 'derin devlet', bir başkası 'alternatif devlet', bir başkası 'Federatif devlet' diyor. Biz nasıl bir devletiz? Devletin başı Cumhurbaşkanı'dır... En önemli görevi ise anayasanın uygulanması, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlamaktır. Cumhurbaşkanı'na düşen görev Devlet Denetleme Kurulu'nu çalıştırmaktır. Başbakanın söylediği paralel devlet nedir? Bununla ilgili Devlet Denetleme Kurulu'na görev vermesi gerekir. Bunu çalıştırabilecek tek kişi Cumhurbaşkanı'dır…"

 

'İstihbarat hesap vermelidir'

 

Bir ülkenin Başbakanı 'paralel devlet' diyorsa, bu açıklamanın neye dayandığının cevabının aranması gerektiğini söyleyen Yalçınbayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu açıklama, kendini savunma refleksine mi dayanıyor, yoksa istihbaratın verdiği bilgilere mi dayanıyor? İstihbarata dayanmayan keyfi ve savunma anlayışı içinde bir tutum mudur? Kendi iktidarını sürdürmekle ilgili 'en iyi savunma hücumdur' anlayışı mıdır? Eğer 'bir paralel devlet' diyorsanız, bunun bir istihbari dayanakları olacaktır. Eğer bir örgütlenmiş devlet yapısı varsa bunları çıkarmak devletin birinci görevidir. Buna 'paralel devlet' demek yerine 'sivil toplumun örgütlenmesi' diyebilirsiniz. 'Kendi düşüncesi doğrultusunda örgütlenme' diyebilirsiniz. Bir başbakan konuşmasına bu anlamda dikkat edecektir. Eğer bir Uludere diyorsanız, eğer bir Reyhanlı diyorsanız, eğer KCK, Ergenekon diyorsanız istihbaratı hatırlamanız gerekir. Türkiye'nin gündemine mutlak surette istihbaratta hesap verebilirlik gelmelidir. İstihbarat sadece Başbakana hesap vermez. Cumhurbaşkanı'na, TBMM Başkanlığı'na da hesap verir. Bizim istihbarata ve güvenliğe ayırdığımız bütçe ve örtülü ödenekten ayırdığımız bütçe çok büyüktür. Halkın da bunları bilme hakkı vardır."

Adli Kolluk Yönetmeliği'nin değiştirilmesini hayretle karşıladığını söyleyen Yalçınbayır, bu yönetmeliğin hiçbir hukuki gerekçesi olmadan, yaşanan olaylar nedeniyle değiştirildiğini ve bunun sonucunda toplumda güven duygusunun azaldığını öne sürdü.

 

'Peşinen istifaları uygun bulmuyorum'

 

Bakanların istifalarını da değerlendiren Yalçınbayır, şunları söyledi:

"Tayyip Bey'in çalışma tarzını biliyorum. Tayyip Bey bütün bakanları istifa dilekçesini, hükümet kurulurken almıştır. Cebindedir. Ancak onların istifa ya da azil mekanizmasını işletmez. Ama Başbakan, bütün bakanların istisnasız, (bunu çok iyi biliyorum. Çünkü ben de aynı söze muhatap olmuştum) istifalarını alır. İstifalar cebindedir. Tayyip Bey bunları kendi takvimine göre uygun zamanda muameleye koymak durumundadır. Şu anda yapılmak istenen, daha önce var olan istifaların bir daha istifa sunulmuş gibi muameleyle konmuş olmasıdır. İstifalar Tayyip Bey'in cebindedir ve onlar arasında kimi uygun görürse değerlendirecektir. Tayyip Bey'e daha önceden bu işlemin hukuka ve nezakete uymadığını ifade ettim. 'İstifaların peşinen alınması uygun değil' dedim. Tayyip Bey de bana 'Ertuğrul Bey siz genel sekreter olarak milletvekillerinin belirlendiği ekipte de çalıştınız. Milletvekili olabilmek için kişilerin nasıl çalıştığını en iyi bilenlerdensiniz. Ben peşinen istifaları almayı uygun buluyorum' demişti. Sayın Özal da böyle yaptı. Tayyip Bey de şimdi böyle yapıyor. Bunların dahi Türkiye'de değişmesi, sorgulanması lazım. Tayyip Bey belirlediği isimlerin arkasında durur ama, bunun bir takvimini yapar. Tayyip Bey takvimini yapmıştır."