Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Edirne’de yaptığı konuşmada, sınırsız afla dönen üniversite öğrencilerinin bazılarının okullarını terör alanına çevirdiğini öne sürerek, “Belli bir yılda bitiren bitirecek, bitirmeyen kusura bakmasın. Artık diyor nasıl olsa üniversite öğrencisiyim. Kardeşim 6 yılda bitireceksen bitir, 7 yıl, 8 yıl, 9 yıl, 10 yıl böyle bir şey olur mu?” dedi.
Yerel seçimlerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, "Eğer onların bir tuzağı varsa, hiç merak etmesinler, milletin de bir tuzağı var. Onların bir hesabı varsa, hiç merak etmesinler, Allah’ın da bir hesabı var. Bütün kirli ittifaklar, milletin hesabı karşısında darmadağın oldu, bundan sonra da öyle olacak" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trakya gezisi kapsamında gittiği Edirne’de halka seslendi.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Milletin meclisinden çıkan hükümete kimse diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktürmeyecek. Düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz. İnancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz.
Ama bunlarda maalesef, fikrine, düşüncesine, inancına güvenmediği için, karşı düşüncede olanlara saldırıyor.
Kimisi silahla saldırıyor. Kimisi palayla saldırıyor. Kimisi kavga, gürültü peşinde. Molotof kokteyliyle dolaşıyor.
Bunlar özgürlük aramıyor. Bunlar ülkemizi karıştırmaktan başka derdi olmayandır.
Türk kardeşim de, Kürt kardeşim de, Roman, Çerkez, Pomak, Gürcü kardeşim de bu ülkede haklarına tek tek kavuşuyor.
Türkiye bölünmüyor, parçalanmıyor, dağılmıyor. Tam tersine Türkiye büyüyor, kardeşliğini daha da pekiştiriyor.
Bize korkmak yakışmaz. Millet olarak yakışmaz. Birinci Murat korksaydı, Edirne’yi fethedemezdi. Edirne’yi Fatih Sultan Mehmet korksaydı, İstanbul’u fethedemezdi. Şükrüpaşa korksaydı, Edirne’yi kahramanca savunamazdı. Mehmetçik korksaydı, yanıbaşımızda tarihin en büyük destanını yazamazdı. Gazi Mustafa Kemal korksa, Samsun’a çıkamaz,milli mücadelenin kıvılcımını yakamazdı.
Merhum Menderes, merhum Özal korksaydı, bu kadar hizmet sunamaz, demokrasiye bu kadar güç katamazlardı. Bizler de korkmuyoruz ve korkmayacağız.
Başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, idareciler olarak korkmayacağız. Millet olarak, vatandaş olarak korkmayacağız. Ecdadımız gibi cesur olacak, büyük hedefler belirleyecek, bu hedeflere emin adımlarla yürüyeceğiz. Bizi korkutanlara boyun eğmeyeceğiz.
Kışkırtmalar, tahrikler, saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağız. Türkiye şu anda kutlu bir yürüyüş yapıyor. Türkiye büyüyor, gelişiyor. Bölgesinde, dünyada sözü dinlenen, sözünün ağırlığı olan, tezleri kabul gören bir ülke olarak görülüyor.
Artık Türkiye, gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülkedir. Hiçkimsenin bunu durdurmasına, sekteye uğratmasına, engellemesine müsaade etmeyeceğiz.
Edirne’nin şunu bilmesini özellikle istiyorum: 81 vilayetimizin tamamının, 76 milyonun şunu bilmesini arzu ediyorum. Türkiye’de karar milletindir, söz milletindir, yetki milletindir. Türkiye’nin istikametini sadece millet çizer. Millet ne derse o olur. Millet neyi arzu ederse, neyi isterse, nasıl bir istikamet talep ederse o yerine getirilir. Türkiye’de artık çetelerin dönemi sona ermiştir. Sermayenin, medyanın, karanlık örgütlerin hükümet kurup hükümet devirme dönemi sona ermiştir. TBMM’yi sadece siz şekillendirir, hükümetleri sadece siz göreve getirir, siz görevden alabilirsiniz. Milli irade üzerinde Allah’tan başka hiçbir güç yoktur.
30 Mart seçimlerine şurada sadece 3,5 ay kaldı. Her seçim öncesinde, Türkiye’de uygulanmak istenen kirli senaryolar, yeniden devreye girmeye başladı.
Her seçim öncesinde oluşturulmak istenen kaos ve kargaşa ortamı sahne alma niyetini belli etti.
Milletin, milli iradenin, özgür iradenin üzerine ipotek koyma girişimi yeniden harekete geçti. 11 yılda 3 genel seçime, 2 mahalli seçime, 2 halk oylamasına girdik. Her birinin öncesinde bu bayat senaryolar, bu çirkin oyunlar oynanmak istendi. Hamdolsun, milletim 7 seçimde de bunlara prim vermedi, bundan sonra da vermeyecek. Millet artık iradesine, çok güçlü şekilde sahip çıkacak.
Eğer onların bir tuzağı varsa, hiç merak etmesinler, milletin de bir tuzağı var. Onların bir hesabı varsa, hiç merak etmesinler, Allah’ın da bir hesabı var. Bütün kirli ittifaklar, milletin hesabı karşısında darmadağın oldu, bundan sonra da öyle olacak.
Bütün kirli ilişkiler, nankörlükler, ahde vefasızlıklar bugüne kadar sandıktan döndü. 30 Mart’ta da inşallah sandıktan dönecek.
Milletin meclisinden çıkan hükümete kimse diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktürmeyecek.
Bu ülkede, sermayenin değil, manşetlerin değil, çetelerin değil, artık sadece milletin dediği olacak, milletin arzusu olacak.
Biz üniversitelerde defaatle af ilan ettik. Bu aflarda yolsuzluklar var. Şu anda sınırsız af tanımıyoruz. Sınırsız affı verdiğimiz öğrenciler, üniversiteleri terör alanına çevirdiler. Müsaade etmeyeceğiz.
Belli bir yılda bitiren bitirecek, bitirmeyen kusura bakmasın. Artık diyor nasıl olsa üniversite öğrencisiyim. Kardeşim 6 yılda bitireceksen bitir, 7 yıl, 8 yıl, 9 yıl, 10 yıl böyle bir şey olur mu?
Bütün bu adımlarla birlikte, bizler, şunu iyi bilmemiz lazım. Öğrencilik, bir hedefe kilitlenmektir. Öğrenci, terör alanına üniversiteyi çeviren değil. Öğrenci öğrenciliğini bilecek, okuyacak okulunu bitirecek. Bu konuda yasal düzenleme de yapacağız.