'Büyükanıt'a suikast düzenlenecekti'

'Büyükanıt'a suikast düzenlenecekti'
Erfenekon davası İkinci İddianemesine göre İşçi Partisi Genel Merkezi’nde ele geçirilen bir CD’den suikast planları çıktı. İddianemin 105-108'inci sayfalarında "Örgütün tasarladığı eylemler" başlığı ile şöyle anlatılıyor. ÖRGÜT’ÜN TASARLADIĞI EYLEMLER Yargıtay binasına sabotaj veya Yargıtay görevlilerine suikast İşçi Partisi Genel Merkez binasında yapılan aramada elde edilen ELBA marka bir CD’de “Yargı-Nusret Senem’den” klasöründe “Yargıtay” isimli PDF belgesi içerisinde Yargıtay binasının elle çizilmiş krokisi, “Krokinin açılımı” isimli Word belgesi içerisinde de krokinin açılımının yazılı bulunduğu, krokide binanın bölümlerinin, giriş çıkış noktalarının gösterilerek işaretleme, çizim ve numaralandırmalar yapıldığı, “Krokinin açılımı” isimli Word belgesinde; A: Yargıtay ana bina B: Yargıtay bitişik ek bina C:Yargıtay ek bina 1. Protokol kapısı (güvenlik çok sıkı) 2. Avukat giriş kapısı 3. Posta giriş kapısı 4. Vatandaş kapısı 5. Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok) 6. Mutfak kapısı 7. A blok yan kapı 8. C blok yan kapı 9. C blok arka kapı 10. C blok ön yan kapı 11. C blok ana giriş kapı 12. C blok garaj kapısı 13. Başbakanlık güvenli girişi 14. A blok giriş X Güvenlik var X Polis var X Ray cihazı var P Polis noktası var “Sarı ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok. 6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor. Gece için uygun. 3 nolu kapı kilitli ancak açılabilir. Buradan A blok zemin altına inilir. Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri. Tenha. C blok 8 nolu kapı çok müsait. Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var. Oraya geçilebilir. Her zaman yok. 9 nolu kapı kilitlidir. Ama açılabilir. Ön taraftaki ışıklar orayı görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. Ön tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki sarı alan ağaçların altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor. Arkada camları yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor. Karargâh kameraları görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz. Ancak fazla beklememeli. Karargâh önünden hemen ikaz gelebilir” yazıldığı, Aynı CD içerisindeki “Yargıtay ile ilgili notlarım” isimli Word belgesi içinde de Yüksek Yargı dâhil birçok yargı görevlisinin isimlerinin karşısında siyasi, dini görüşleri ve ırki kökenleri belirtilerek fişleme yapıldığı, bazı yargı mensuplarının aileleri ve özel hayatları, bir kısmının da aileleri ile ilgili araştırma yapılması içerikli notlar yazıldığı görülmüştür. Ankara Emniyet Müdürlüğü yazımıza verdiği cevapta; söz konusu CD içerisindeki krokinin Yargıtay binasına ait ve kroki açılımıyla ilgili yazıların da binaya uygun bulunduğunu bildirilmiştir. ( Başsavcının tehdit edilmesine ilişkin yazı bulunup buraya eklenecek) Krokinin, özellikle açılım yazısı ile birlikte değerlendirildiğinde yasal bir amaçtan çok Yargıtay binasına sabotaj veya Yüksek Yargı görevlilerine suikast planı için hazırlandığı izlenimi vermektedir. Bu planın içinde bulunduğu CD birkaç üyesi Ergenekon üyesi veya yöneticisi olmakla suçlanan İşçi Partisinin Genel Merkez binasında ele geçirilmiştir. Ergenekon’ un amaçlarına ulaşabilmek için suikast dâhil birçok illegal yöntemi uygulayabileceği yukarıda anlatılan örgüt dokümanlarında yazılmıştır. Nitekim Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırıları örgüt eylemleri arasında sayılmış ve ilgili kişiler hakkında ceza tayini istenilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yönetimdeki siyasi partiye kapatma davası açması, karşıt görüşteki kişilerin tehdide varan tepkileri ve davaya destek veren kişiler arasındaki tartışmalar ile gergin bir ortam oluşturmuştur. Bundan sonra Yüksek Yargı görevlilerine veya Yargıtay binasına yapılacak bir saldırının şüphelileri olarak gösterilecek kişiler ile karşıt görüşteki kesim arasında zaten var olan gerilimin kavga ortamına dönüşmesi muhtemeldir ve Ergenekon’un amaçlarına uygun düşmektedir. Bu açıklamalar ile söz konusu krokinin ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından ülkede karşıt görüşlü kesimler arasında kavga ortamı oluşturmak amacı ile Yargıtay binası veya Yüksek Yargı görevlilerine bir eylem için hazırlandığı şüphesi doğmuştur. Ancak bu eylem planının hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden veya bu aşamada haber alındığından örgüt faaliyetlerini gösterir bir delil olarak kabul edilmekle birlikte suç isnadına konu edilmemiştir. NATO görevlilerine suikast ve NATO Karargâhına sabotaj Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati ÖZCAN’ın İzmir’deki işyeri ve ikametinden elde edilen müzik albümü görünümlü CD içerisinde, İzmir’de bulunan NATO Karargâhında çalışan tüm görevlilere ait kimlik bilgileri, kimlik kartlarının taranmış renkli suretleri, imzalarının dijital ortamda taranmış hali, NATO binalarının ve NATO üst düzey komutanlarından bazılarının aile fertlerinin fotoğrafları bulunmuştur. Aynı CD içerisinde NATO tesislerinin açık parkı önündeki daire kiralanacak ve altı aylık kirası peşin ödenecek yazıldığı, güvenlik kartlarının hangi tür yazıcı ile yazılacağı ve ne tür kartuş veya toner kullanılacağının, olası bir sabotajdaki patlama sonrası yangın musluklarının nasıl devre dışı bırakılacağının yazıldığı, plan kroki ve fotoğrafların bulunduğu, fotoğraflar üzerinde birçok işaretlemenin yapıldığı, ayrıca NATO personelinin başka yerlerdeki tesislere gidip gelirken kullandıkları yol güzergâhının işaretlenip güvenlik zafiyeti olan yerlerin belirtildiği anlaşılmış, CD ortamındaki bu belgelerin 2003 yılında oluşturulmakla birlikte üzerlerinde 2007 yılının Şubat-Mart aylarında değişiklikler yapıldığı tespit edilmiştir. Genelkurmay Başkanlığından alınan cevapta İzmir’deki NATO Karargâhına ilişkin sabotaj ihbarının daha önce Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığınca bildirildiği, ilgili birimlerin uyarıldığı belirtilmiştir. Uluslararası statüdeki NATO askeri birliğine ilişkin bu plan, kroki ve yazıların, uzman bir ekibin karargâh içinden de yardım alarak hazırlayabileceği sabotaj veya suikast çalışmasından başka bir anlam taşımadığı açıktır. Bunların NATO askeri birliği karşıtı söylemleri ile bilinen ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ yöneticilerinden Doğu PERİNÇEK ile bağlantılı örgüt üyesi Hayati ÖZCAN’ dan ele geçirilmesi ise dikkat çekicidir. ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’nün yönetim aleyhine kullanılabilecek argümanlardan birisi olarak ülkede güvenlik zafiyeti oluşturacak, uluslar arası kamuoyunun tepkisini çekecek sansasyonel bir eylem olarak NATO Karargahına sabotaj veya NATO görevlilerine suikast planladığı yönünde şüphe oluşmuş ise de, bu eylemin hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden örgüt faaliyetlerini gösterir bir delil olarak kabul edilmekle birlikte suç isnadına konu edilmemiştir. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’ a suikast İşçi Partisi Genel Merkez binasında yapılan aramada elde edilen VERSATİLE marka 411509A102B4 seri numaralı CD’ de “Hikmet Çiçek’e ulaşanlar” klasörü içerisindeki “Koruma planı” isimli 08 ŞUBAT 2005 tarih ve “Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’ın koruma planı” başlıklı yazı bulunduğu ve yazının dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı olan Org. Yaşar BÜYÜKANIT’ ın İzmir ve Balıkesir’ e yapacağı ziyaretler sırasındaki koruma planı olduğu anlaşılmıştır. Belirli tarihte ve yine belirli yerlere olan ziyaretlerindeki koruma planının yetkisiz sivil kişilerin elinde bulunması, soruşturma genelinden örgüt amaçlarına aykırı davrandığı düşünüldüğünden dolayı hedef haline getirildiği anlaşılan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar BÜYÜKANIT’ a yönelik bir eylem hazırlığı yapıldığı şüphesini akla getirmekte ise de, bu eylemin hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden suç isnadına konu edilmemiştir. Demokratik Toplum Partisinden İstanbul Milletvekili Sebahat TUNCEL ve Mardin Milletvekili Ahmet TÜRK, Demokratik Toplum Partisinden Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman BAYDEMİR, Yazar Orhan PAMUK ve Gazeteci Yazar Fehmi KORU’ ya suikast. Muhammet YÜCE’ nin Ergenekon’a bağlı sivil toplum kuruluşları arasındaki Kuvayı Milliye Derneğinin Genel Başkanı ve aynı zamanda Ergenekon’un yöneticilerinden olan Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın kendisinden eleman temin etmesini istemesi üzerine iki ayrı cinayet suçundan yakalama emri ile aranan Selim AKKURT’ u tanıştırdığı, Mehmet Fikri KARADAĞ’ ın en son iki ayrı ankesörlü telefondan Selim AKKURT’ un kullanımındaki cep telefonunu aradığı ancak ulaşamadığı tespit edilmiştir. Kuvayı Milliye Derneği yapılanması ile bağlantılı Muhammet YÜCE, Selim AKKURT, Coşkun ÇALIK ve Ayhan ÇELİK’ in, başlıkta yazılı kişilere suikast yapmayı planladıkları aralarındaki iletişimlerin tespit edilen içeriğinden duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta anlaşılmaktadır. Coşkun ÇALIK özetle “…Muhammet YÜCE’ nin kendisine Orhan PAMUK’ u Türk düşmanı bir yazar olarak tanıtıp öldürmeleri halinde Fikri Albay’ın 2 trilyon vereceğini söylediğini, paraya ihtiyacı olduğu için bu teklifi önce kabul ettiğini, Muhammet YÜCE’ ye Albay’da bu kadar para ne geziyor diye sorduğunda paranın Albayın Derneğinden geleceğini söylediğini…” ifade etmiştir. Bu aşamadan sonra planlanan eylemler için yapılan görüşme ve faaliyetlerin arttığı, hedefteki kişiler için göze alınamayacak derecede tehlikeli boyuta vardığı düşüncesi ile tasarlanan eylemlerde tetikçi olarak istihdam edilmesi düşünülen ve zaten yakalama emri ile aranan Selim AKKURT yakalanmıştır. Haklarında suikast planları yapılanların etnik, siyasi, yazar ve gazeteci kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan ve dile getirdikleri bazı söylemleri nedeni ile yandaşları olduğu kadar halkın bir kısmının tepkisini de çeken kişiler olduğu, maddi menfaat karşılığı bu eylemlerin havale edileceği kişilerden ayrı neredeyse gönüllü olarak bu eylemleri gerçekleştirebilecek pek çok kişinin bulunduğu, kamuoyundaki bu algılama nedeni ile olası bir suikastın Ergenekon’ca takdim edileceği görünürdeki sebeplerinin kamuoyunca doğru olarak algılanmasına yol açacağı anlaşılmıştır. Tasarlanan eylemlerin asıl amacının ise, toplumun değişik görüş ve inançlara sahip kesimleri arasında ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ nün amaçladığı şekilde yönetim ve güvenlik zafiyeti oluşturacak derecede kavga ve çatışma ortamı oluşturulması olduğu anlaşılmıştır. Bu eylem planlarının hazırlık hareketlerinin tamamlanıp teşebbüs aşamasına geçtiğine dair delil elde edilemediğinden veya bu aşamada haber alınıp eylemlerde tetikçi olarak istihdam edilecek olan Selim AKKURT yakalandığından dolayı, örgüt faaliyetlerini gösterir bir delil olarak kabul edilmekle birlikte suç isnadına konu edilmemiştir.