Büyükelçi, akıl hocası ve özel temsilci: James Jeffrey'nin Suriye kariyerinin kısa özeti

Büyükelçi, akıl hocası ve özel temsilci: James Jeffrey'nin Suriye kariyerinin kısa özeti

T24 Haber Merkezi Metin Kaan Kurtuluş & Gonca Tokyol

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türkiye’ye geliyor. Suriye’deki son gelişmeleri ele alması beklenen Jeffrey’nin uluslararası kamuoyuna son teklifi, Rusya liderliğinde sürdürülen Astana sürecinin fişini çekmek olmuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın Kazakistan'ın başkenti Astana'da, geçen hafta yapılan toplantıda Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye konusunda somut bir ilerleme sağlayamadığını açıklamasını hatırlatan Jeffrey, ABD’nin BM öncülüğündeki Cenevre'nin alternatifi olarak gördüğü sürecin sona ermesi gerektiğini savunmuştu.

Yıl sonunda görev süresi sona erecek olan De Mistura’nın yerine gelmesi beklenen Norveçli diplomat Geir Pedersen’in Suriye’de yeni anayasa konusunda farklı bir tutum takınabileceğini kaydeden Jeffrey, “Bizim önerimiz, oldukça garip olan Soçi/Astana inisiyatifiyle devam etmememiz olur” demişti.

Jeffrey’nin Ankara’daki görüşmelerinin ana konusunu Suriye’nin kuzeyindeki Kürt güçlerinin oluşturması bekleniyor. ABD Büyükelçisi olarak da Türkiye’de görev yapan Jeffrey, YPG’yi ‘terör örgütü’ olarak görmediklerini daha önce defalarca söylemişti. Son olarak kasım ayı başında yaptığı açıklamada ‘Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladıklarını’ belirterek, “PKK konusundaki pozisyonumuz açık ancak YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz, hiçbir zaman da görmedik” ifadesini kullanmıştı. Jeffrey’nin Suriye’deki süreçle ilgili yaptığı bazı açıklamalar şöyle:

  • Türkiye’nin Esad’ı devirmek istediğini düşünmüyorum.
  • Suriye'deki durum tehlikeli boyutlara ulaştı. İdlib için kimyasal silah hazırlandığına dair kanıt var.
  • Suriye'nin geleceğinde Esad'ın yeri yok ama ondan kurtulmak ABD'nin işi değil.
  • PYD, PKK’nın uzantısı ama terör örgütü olarak görmüyoruz.

Türkiye ise ABD’nin YPG ile olan iş birliğine en başından beri karşı çıkıyor. ABD'nin, Türkiye'nin 'PKK'nın Suriye kolu' olarak gördüğü ve terör örgütü kabul ettiği YPG'ye yardımları, Ankara tarafından defalarca sert biçimde eleştirilmişti.   

“Kriz anlarında iki tarafa da perde gerisinde akıl hocalığı yapıyor” 

Jeffrey, Ankara ile Washington arasındaki Suriye başlıklı iletişimde önemli bir rol oynuyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da Ankara’daki büyükelçilik tecrübesinden dolayı Türkiye’nin dış politikasını iyi tanıyan Jeffrey’e çok güvendiği düşünülüyor. Hürriyet gazetesinin Washington temsilcisi Cansu Çamlıbel de Jeffrey’in “Ankara-Washington hattındaki kriz anlarında iki tarafa da perde gerisinde akıl hocalığı yaptığını” yazmıştı.

Jeffrey daha önce açık bir şekilde Türkiye’nin ABD’nin Suriye politikasında kilit bir rol oynadığını söylemiş ve 2016’daki bir toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye politikasını eleştirmişti. Jeffrey "Erdoğan’ın, bir yandan Rusya, Suriye, İran ittifakına çaresizce karşılık vermeye çalışırken, bir yandan da ABD’ye elini uzatmaya çalıştığını" söylemiş ve Obama'nın IŞİD'i bozguna uğratmak için Amerika askeri gücünü kullanmamasını “Bu yüzden sahada IŞİD’e karşı kim savaşıyorsa ona bağımlı hale geldik. Bu yüzden Suriyeli Kürtleri yani PYD’yi olası bir müttefik olarak gördük. Ama IŞİD’le savaşmaktaki güçleri sınırlı, çünkü Kürt bölgesi olmayan yerlere konuşlanmaları mümkün değil. Üstelik Türkiye bu savaşta hayati öneme sahip ve onlar da PYD’yi düşman olarak görüyor” şeklinde eleştirmişti.