Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Eylül ayı toplantısında haftalık repo faizinde 625 baz puanlık faiz artırımına gitti. Böylece Merkez Bankası'nın politika faizi Şubat 2004'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkmış oldu.
Bloomberg HT, kurumların faiz kararına dair görüşlerini derledi. Uzmanlar, kararın ilk etkisinin olumlu olduğu yorumunu yaptı.
Faiz artırımıyla birlikte TCMB ile piyasa faizlerin eşitlenmesinin güven tesisi açısından önemli olduğuna dikkat çekilen Deniz Yatırım'dan Selim Kunter'in analizine göre kurum, bankacılık hisselerinde kısa vadede olumlu seyrin sürmesini bekliyor. Uzun vadede ise artan faizlerin kredi büyümesine yansımasının banka hisselerinin performansında belirleyici olacağının altı çizildi.
Kurumun Dolar/TL kuruna ilişkin değerlendirmesinde 6 seviyesinin altına iniş için Orta Vadeli Program'ın (OVP) etkili olacağı ifade edildi.
TEB Yatırım stratejisti Işık Ökte'ye göre Merkez Bankası Türk Lirası'nda volatiliteyi düşürmek adına kritik bir adım atmış bulunuyor.
TL açık pozisyonlanmanın yüksekliği nedeniyle dolar/TL kurunda ilk kritik destek 5.9744 seviyesine doğru hareket olabileceğini ifade eden Ökte, Borsada “95,200 kritik direncinin” satın alınabileceğinin altını çizdi.
GCM Menkul Kıymetler araştırma uzmanı Enver Erkan, piyasa beklentisinin 300 bp artırım olacağı yönünde olduğunun altını çizerek, Merkez Bankası'nın 625 bp adımının beklenenden daha şahin bir politika hamlesi olduğunu ifade etti.
Kararın TL'ye rekabetçilik kazandırabileceğini belirten Erkan, “Enflasyona karşı önden yüklemeli bir faiz artırımı olarak da değerlendirebiliriz, çünkü Eylül ve Ekim aylarında da yüksek gelmesi beklenen aylık enflasyon, yıllık enflasyonu %20 bandı üzerine taşıyabilir. Bu bakımdan Türkiye’nin EM piyasalarıyla rekabet edebilmesi ve ülkeye kısa vadede döviz girişi sağlanması bakımından reel getirinin artırılmış olması olumlu” dedi.
Erkan, parasal sıkılaştırmayla birlikte 2018 için büyümenin sonuna gelindiğinin düşünülebileceği belirtti. Araştırma uzmanı, yüksek faiz ortamında baskılanan iç talep ve döviz kurlarının ekonomik faaliyetler ve ithalat ile buna bağlı üretim maliyeti nedeniyle yılın ikinxi yarısında düşük büyüme oranlarının görüleceğine dikkat çekti. Enver, kurda kalıcı gerilemeden söz etmek için erken olduğunu vurguladı.
Garanti Yatırım'ın faiz kararı ve piyasaya olası etkilerine ilişkin e-posta değerlendirmesinde piyasanın ilk tepkisinin TL cinsinden varlıkları açısından olumlu olduğuna dikkat çekildi. Bununla birlikte tahvil eğrisinde belirgin düşüş için enflasyonda kalıcı düşüş gerektiği ifade edildi.
Kurum baş ekonomisti Nihan Ziya Erdem'in notunda “TCMB’nin (faiz artırımı) bu beklentileri karşılayarak sıkı para politikası duruşunu daha da güçlendirmesini olumlu buluyoruz. İleriki süreçte kur seviyesi ve enflasyon oranının izleyeceği patika para politikası açısından belirleyici olmaya devam edecek” ifadelerine yer verildi.
Garanti Yatırım'ın notunda da OVP'ye dikkat çekilerek “Eylül ayı içerisinde açıklanması beklenen OVP kapsamında duyurulacak maliye politikalarının sıkı para politikası ile uyumu da olumlu algılanacaktır” dedi.
QNB Finansbank araştırma biriminin notunda 625 bp faiz artırımının ortalama fonlama maliyetinin Ağustos ortasından bu yana yüzde 19.25'in 475 baz puan üzerinde olduğuna dikkat çekildi.
Notta, faiz açıklamasında marjinal fonlama, geç likidite penceresi (GLP) oranı ya da gecelik borçlanma faizinin ima edilmediği ve bunun marjinal fonlama ve GLP faizinin haftalık repo faizinin sırasıyla 150 ve 300 bp üzerine çıktığı belirtildi. Kurumun notunda, TCMB'nin faiz adımının -geç olsa da- doğru yönde olduğu ifade edildi.
Notta, "Bizim görüşümüz para politikası sıkılaştırmacı duruşun TL'nin son dönemdeki kayıplarının bir kısmını toparlamasında yardımcı olacağı ve böylelikle kötüleşen enflasyon görünümü üzerindeki yukarı yönlü baskıyı azaltacağı yönünde" dendi. Kurumun değerlendirmesinde Türkiye piyasaları için bir sonraki testin gelecek haftalarda açıklanması beklenen yeni OVP olacağı ifade edildi.