Dünyanın en ünlü mumyalarından biri olan ‘buz adam’ Ötzi, her yıl yeni bir sırrını ortaya koyuyor. Yeni araştırmalar, 5.300 yaşındaki mumyanın ağzında ciddi yara ve bozukluklar taşıdığını ortaya koydu. Ötzi’nin azı dişlerinin eksik olduğı, geride kalan dişlerinin tümünde ise aşınma olduğu anlaşıldı. Dahası, buz adamın bitmek bilmeyen apse ağrısıyla yaşadığı anlaşıldı.
İlk insanların günümüze ulaşan en iyi örneklerinden birini temsil eden buz adam Ötzi’nin, ölmeden önce ciddi ağız patolojisi (organ ve dokulardaki yaralanma ve bozukluklar) yaşadığı ortaya çıktı.
Avusturya’nın Tirol bölgesinin güneyindeki Ötztal Alpleri’nde 1991 yılında bulunan ve adını buradan alan Ötzi’nin diş ve ağız sağlığı hakkında iki yıl önce açıklanan bir raporda, buz adamın son derece sağlıksız bir diş yapısına sahip olduğu belirtilmişti.
ABD’nin San Diego kentinde düzenlenen mumya çalışmaları konferansında açıklanan bu bulgunun ardından, Avrupalı bilim insanları Ötzi’nin ağız sağlığının sanılandan daha kötü durumda olduğu anlaşıldı.
Zürih’teki Evrimel Tıp Merkezi’nde yapılan incelemelerde, Ötzi’nin neredeyse her türlü oral patolojiyi gösterdiği belirtildi. Discovery News’e açıklama yapan, İsviçre Mumya Projesi üyesi Frank Rühli, “Ötzi’de diş travması, periodontal hastalık ve muhtemelen lime hastalığına sahipti” dedi.
Bilim insanları, 1991’de keşfedilmesinden bu yana buz adam üzerinde sayısız analiz gerçekleştirdi. Aldığı yaralar nedeniyle öldüğü anlaşılan Ötzi, kahverengi gözlere sahipti, laktoz tahammülsüzlüğü çekiyordu ve genetik yapısı nedeniyle kalp rahatsızlığı çekme olasılığı çok yüksekti.
Ötzi’nin 2007 yılında yapılan bilgisayarlı tomografi taramasında (CT scan) oldukça vahşi bir şekilde öldüğü anlaşıldı. Taramada, Ötzi’nin köprücük altı atar damarına ok yediği ve hızlı bir kanama sonucu öldüğü ortaya çıktı.
Öte yandan, 2011’de yapılan araştırma, Ötzi’nin son yemeğinde karnını tıka basa dağ keçisi etiyle doldurduğunu göstermiş ve buz adamın ölmeden önce ziyafet çektiğini ortaya çıkarmıştı. İki yıl önce Rühli’nin araştırmacı olduğu Zürih Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve Science dergisinde yayımlanan araştırmada, Ötzi’nin ağzında çok sayıda çürük olduğu da ilk kez tespit edilmişti. Bilim insanları, ağız bozuklukları nedeniyle Ötzi’nin ölmeden önce ağzına da darbe almış olabileceğini düşünmüştü.
Ruhli, her ne kadar büyük bir ilgi görmüş olsa da, ‘Ötzi’nin dişlerine son 20 yılda çok az ilgi gösterildiğini’ ifade etti. İlk tespit edilen bozukluklar, ön dişler arasındaki aşırı boşluk ve azı dişlerinin eksik olduğuydu.
Rühli ve diş hekimi Roger Seiler, 2005’te yapılan bilgisayarlı tomografi verilerinden başlayarak elde edilen verileri yeniden değerlendirdi. European Journal of Oral Sciences dergisinde yayımlanan araştırmada, Ötzi’nin ağzına ait 3D model çıkarıldı.
Dört azı dişi olmayan Ötzi, geride kalan 28 dişinde aşınmaya sahipti, iki dişinin dokusunda ise aşırı bozulma vardı. Azı dişlerinin yokluğu nedeniyle ileri derecede periodontit çeken Ötzi, bu nedenle sürekli olarak şiddetli apse ağrısıyla yaşıyordu.
Dahası, iki yıl önce öne sürürüldüğü gibi, ön üst dişlerin muhtemelen darbe yemiş olduğu, aralarındaki boşluğun bu darbeden kaynaklanmış olabileceği belirtildi. Ötzi’nin ağzına aldığı darbenin, ölümünden birkaç hafta öncesine rastladığı ve ölümüyle ilgili olmadığı tespit edildi.
Ötzi’nin, M.Ö 3255 yılında, 45 yaş civarında öldüğü düşünülüyor. Araştırmacılar, 40 yaşına kadar bir diş bile kaybetmediği anlaşılan Ötzi’nin, buna rağmen 10 yıl yaşamış olsaydı dişlerinin yarısından fazlasını kaybetmiş olacağı ifade edildi.
Ötzi’nin neden bu kadar kötü bir ağız ve diş sağlığına sahip olduğu sorusunun cevabı olarak, çevresel ve genetik faktörler gösterildi.
Rühli ve meslektaşları, Cilalı Taş Devri’nde tarımın güçlenmesiyle ilk insanların ekmek ve yulaf lapası gibi nişastalı besinleri daha fazla tükettiğini ve bu yüzden diş bozukluklarının arttığını belirtti.