Çeşme’nin Alaçatı ilçesinde 300 Roman vatandaşın yaşadığı 60 çadır kaldırıldı. İzmir Barosu, “Çeşme'de Roman Yurttaşlarımıza Yönelik Müdahale Açık Bir İnsan Hakları İhlalidir” derken, CHP İzmir Milletvekilli Özcan Purçu, “Onlar bizim insanlarımız, vatandaşlarımız. Bir şeyi bozarken yerine alternatifini yaratmanız lazım” dedi
BirGün'den Aycan Karadağ'ın haberine göre İzmir Barosu konu hakkında yaptığı açıklamada, “Çeşme'de Roman Yurttaşlarımıza yönelik müdahale açık bir insan hakları ihlalidir. Edinilen bilgilere göre bölgede yaşayan Roman yurttaşlarımızın hurdacılık ve kağıtçılık gibi işlerle uğraştığı, bir kısmının çocuklarının okula devam ettiği, yaşam alanlarının iptidai koşullarda olduğu, temel hijyen ve su gibi ihtiyaçların karşılanmasında güçlükler çekildiği, söz konusu alana kısa süre önce ihtiyaçların giderilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından su deposu kurulduğu, bölgede sağlıklı konutlarda yaşam alanları oluşturulması için çalışmalar yapıldığı, kısa süre öncesine kadar sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi için girişimlerde bulunulduğu öğrenilmiştir. Tüm bu gelişmelere karşın önceki gün Çeşme Belediyesi tarafından herhangi bir ön uyarı yapılmadan söz konusu alana müdahale edildiği, çadır ve barakalarının yıkıldığı, yerleşim alanının iş aletleriyle düzeltildiği, açıkta kalan insanların alanı terke zorlandığı ve bu nedenle aralarında çocuk ve yaşlıların da olduğu Roman yurttaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin ciddi şekilde ihlal edildiği ifade edilmektedir” denildi.
Baro açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verdi: “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi’nin, 7. genel tavsiyesine göre ise tahliyeler insanların evsiz kalması veya insan hakları ihlalleri riskine açık bir konumda bırakılması ile sonuçlanmamalı ve tahliyeden etkilenmiş kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadıkları durumlarda, devlet, bu kişilere alternatif olarak konut, yeniden yerleşim veya verimli arazilere erişim gibi seçeneklerin sunulabilmesi için mevcut kaynakları ölçüsünde azami düzeyde tüm uygun tedbirleri almalıdır. Tüm bu temel uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak Çeşme'de yaşayan Roman vatandaşlarımıza kamu gücü kullanılarak uygulanan yöntemlerin kabulü mümkün değildir. Konar göçerlik gibi Roman kültürünün bir parçası olan olguları, yüzlerce yıllık ayrımcı uygulamaların sonucu oluşmuş yoksulluk, evsizlik, işsizlik ve benzeri sosyal gerçeklikleri kepçe marifetiyle çözmeye çalışmak açık bir akıl tutulmasıdır. Yerel yönetimlerin temel görevlerinden biri kentte yaşayan tüm yoksulların, evsizlerin ve işsizlerin dertlerine çare üretmek olmalıdır. Bu nedenle önceki gün yaşanan olaylara sebebiyet veren tüm kurum ve kuruluşları derhal bu yanlışlarından dönmeye, Roman yurttaşlarımızın ihtiyaçlarını dikkate alarak onların sağlıklı koşullarda yaşama imkânlarını sağlamaya, eğitim hakları sekteye uğratılmış çocukların mağduriyetini derhal gidermeye davet ediyoruz.”
Konu hakkında konuşan CHP İzmir Milletvekilli Özcan Purçu da, daha önce kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Vicdanın partisi yok maalesef. Biz insanoğluyuz. Hangi partiden olursa olsun insanın içinde vicdan, hoşgörü, iyi niyet ve yardımseverlik olacak. Oradaki insanlar kime ne yapmış! Onlar bizim insanlarımız, vatandaşlarımız. Bir şeyi bozarken yerine alternatifini yaratmanız lazım. Vatandaşa çözüm sunmanız lazım. Şimdi o yerinden yurdundan edilen vatandaşlarımız nerede kalacak, ne yiyecek, ne içecek. İzmir Büyükşehir'in yolladığı su tankerini bile kaldırmışlar oradan. Yazıktır, günahtır ya. Şu yaz günü insanlar susuz bırakılır mı? Çok sayıda çoluk çocuk da var aralarında. Yazıktır, günahtır. Genel başkanımızın dediği gibi, çözüm üretmek, insanlara dokunmak gerekiyor. Bir an önce yapılan bu yanlıştan dönülmesini istiyorum” şeklinde konuştu.