T24 - Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve 72 kişinin Kerbela'da şehit edilmesinin 1370. yıldönümü nedeniyle binlerce Caferi'nin katıldığı törende, Türkiye Caferileri Lideri Selahaddin Özgündüz, hükümetin açılım çalışmalarıyla ilgili konuşarak "Caferi Azeri camiasına karşı bir açılım var mıdır, Yoksa hak etmiyorlar mıdır?" diye sordu. Törene katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da konuşmasında birlik mesajı vererek, 'Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla, genel bir birlik ve bütünlük içinde, bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başaracaktır' dedi.
Halkalı Aşure Meydanı'nda bir araya gelen binlerce Caferi, Kerbela'da şehit edilen Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve 72 kişiyi gözyaşları içinde andı. Caferiler, sabahın erken saatlerinden itibaren Halkalı'daki Aşure Meydanı'nda toplandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu, Türkiye Caferileri lideri Selahaddin Özgündüz, Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Namık Kemal Zeybek ve Tarihçi Profesör İlber Ortaylı'nın da katıldığı "Evrensel Aşure Matem Merasimi"nde, yurt içi ve yurt dışından gelen çok sayıda Caferi de hazır bulundu. Ellerinde zincirler bulunan genç kızlar, konuşmaları dikkatle dinlerken, katılımcılar zaman zaman başlarına vurarak yas tuttu. Törene katılan bir grup çocuk da, üzerlerinde tek tip kıyafetle temsili tabutlar taşıdı. Kerbela olaylarının canlandırıldığı oyun sergilenirken, meydanda bulunan yüzlerce kişi gözyaşlarını tutamazken, Ellerini göğüslerine ve başlarına vurarak, "Vah Hüseyin" şehlinde ağıt yaktı.
Türkiye Caferileri lideri Selahaddin Özgündüz'ün bu yılki konuşmasına, açılımlar damgasını vurdu. Öncelikle, her sene düzenlenen matem törenini eleştirenlere yanıt veren Özgündüz, "'Yaraları karımaya, kanatmaya gerek yok' gibi kendi kendilerine felsefe yapanlar var. O gün bugündür ehlibeyt ve onlara bağlı olanlar, hep bu günü andılar, hep Hüseyin'e ağladılar. Bunu yaparken peygambere bağlılığı öğrendiler. Bugüne kadar bu camia hiçbir zaman kardeşlerin karşısına öfkeyle, kinle, düşmanlıkla çıkmamıştır. Hüseyin dostları, Muhammed ümmetine sevgiyle, kardeşlikle yaklaşmıştır. Şu ana kadar kan akıtan taraf, Hüseyin aşıkları olmamıştır. Kan dökenler, can yakanlar başkalarıydı. Sahte felsefe yapanlara cevap mahiyetinde bunları söylüyorum. Bazı basın organlarında bu türden felsefe yapanlar olmuştur. Kim ne derse desin Hüseyin bizim ruhumuz, bizim aşkımız. Bütün dünya duysun ki, bizim canımız Muhammed'in canına kurban olsun, evladımız da onun evladına kurban olsun" dedi.
Herkes barış içinde olmalı
Selahaddin Özgündüz, konuşmasının devamında, açılımlara değindi. Anma töreninde, açılımla ilgili görüşlerini açıklamayı uygun gördüğünü belirten Özgündüz, "Başlatılan açılımlardan birincisi Ermeni açılımıydı. Biz ülkemizin de, vatandaşımızın da herkesle barış içerisinde olmasını isteriz. Fakat barış, dostluk bütün tarafların samimi iradesiyle tesis edilir ve korunur. Dünyada dost yaşamayı, düşman olmamayı amaç ve ilke edinmişizdir. Türkiye devleti ve milleti samimidir. Fakat Ermenistan işgalci bir devlet. Kardeşlerinin desteği ile işgalciliğini kabul etmelerine rağmen desteğe devam etmesiyle işgalini devam ettirmektedir. Biz Azerbaycan'a rağmen, Ermeni ile barışamayız, Azerbaycan'ı kurda, kuşa yem etmeyiz. Sayın Başbakan bunu her platformda söylemiştir, sözünden dönmeyeceğinden eminiz" diye konuştu. Özgündüz, Kürt açılımına da değinerek, "Bu bizim aile meselemiz. Irak'taki Kürtler bizim yanı başımızda yaşayan kardeşlerimizdir. Safkan Türk kalmadı, Kürt de kalmadı. Biz akraba olduk. Biz, bir canız. Her Türk vatandaşı gibi Kürt kardeşlerimiz de birinci sınıf vatandaştır. Sorunları elbette vardır. Ülkemin bir sürü sorunu vardır. Demokrasi sorunu var. Bunlar zaman içerisinde konuşarak halledilmeli. Kardeş kanı akmadan halledilmeli. Kardeş kanı akıtmanın vebali ağırdır" ifadelerini kullandı. Alevi açılımına da değinen Özgündüz, Alevilerin, Türk toprakları üzerinde en çok emeği geçen kesim olmasına rağmen, haklarından en çok mahrum kalan kesim olduğunu öne sürdü. Selahaddin Özgı, Muhammed ümmetine sevgiyle, kardeşlikle yaklaündüz, "Onlarına sevgiye dayalı, kardeşliğe dayalı, incinsen de incitme anlayışına dayalı, bağnazlıktan uzak görüşleri, ülkemize güzel bir şeyler katıyor" şeklinde konuştu.
Her yerde adaleti sağlayın
"Caferi Azeri camiasına karşı bir açılım var mıdır, yoksa hak etmiyorlar mıdır? diye soran Özgündüz sözlerini söyle sürdürdü: "Hiçbir zaman devletine ihanet içinde olmamış, bu ülkenin kültürüne büyük katkılar yapmış en güzel renkten bahsediyoruz. Temsilde adaleti sağlayın, paylaşımda adaleti sağlayın, bu devletimizin daha da güçlenmesine büyük katkı olacaktır. Fırsatta eşitlik, fikir, inanç ve bunları yaşamada özgürlük verilirse, bunlar sağlandıktan sonra aslında hiçbir açılıma gerek yok. Biz bir bedeniz, açılım falan da istemiyoruz, daha doğrusu gerek yok. Bu ülkede birilerinin hakları yeniyor, haksızlığa uğruyor. Bunları düzeltmeye didiniyorlar. Biz bir ruhuz. İçinde oturduğum evimi de elimden alsalar ben kardeşime kurşun sıkmam".
Baykal'dan birlik mesajı
Törende konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün tarihin en acı, acı olmanın ötesinde en utanç verici, en büyük faciasının 1370 yıl sonra yüreklerdeki ızdırabını paylaşmak, o faciayı bir kez daha yaşamak, şehitlerini saygıyla anmak için toplanıldığını belirterek, bir daha böyle bir facianın insanlık aleminde yaşanmamasını sağlamak için, gereken ibret dersini herkesin almasını sağlamak için bir araya gelindiğini söyledi. 'Ben de bu muhteşem beraberliğe saygılarımı ifade etmek için katıldım. Aynı duyguları paylaştığımızı dosta düşmana bir kez daha göstermek için yanınızdayım' diyen Baykal, bu acının anımsandığı, yaşandığı bugünde herkesin tarihin karanlık sayfalarından insanlık için aydınlık sonuçlar çıkarması gerektiğini kaydetti. CHP lideri Baykal, sadece 1370 yıl önce tarihin belli bir noktasında yaşanmış olmasının ötesinde, faciada söz konusu olan değerlerin, acıların, yanlışlıkların, zulmün insan yaşamında, tarih boyunca ve hatta günümüzde devam ediyor olmasının bu faciayı diri tuttuğunu ifade etti.
Bu törenin herkese çok büyük bir ibret dersi verdiğini kaydeden Baykal, şöyle devam etti: 'Siz bu acıdan düşmanlık çıkarmamayı, husumet çıkarmamayı, bir düşmanlık ve husumet çıkarılması mutlaka gerekiyorsa onu insanlara ve toplumlara yönelik olarak değil, zihniyetlere yönelik olarak çıkarmayı başarmış olan insanlarsınız. Yanlış diye kimseyi suçlamıyorsunuz, hiçbir toplumu suçlamıyorsunuz. Kendi yaşadığınız zulümlerin bir daha yaşanmaması için gerekeni yapmakla yetiniyorsunuz. Bu anlayışınızla herkese en büyük birlik, beraberlik, kardeşlik dersini veriyorsunuz. Bu kadar acıyı yaşamış olan insanların, bu kadar çok zulme maruz kalmış olan insanların bugün herkesi ehlibeyit sevgisinde ayırmadan, dışlamadan, karşı çıkmadan bir ortak sevgi temelinde kucaklamaya yönelmiş olması gerçekten örnek alınması gereken muhteşem asil, soylu bir davranıştır. Bunu büyük bir sevinçle uzun süreden beri izliyorum ve sizleri yürekten kutluyorum.'
Kardeşçe yaşamalıyız
'İnşallah bu yaşanmış acı olaylardan hepimiz gereken sonuçları çıkarırız, birbirimizin önemini, değerini çok iyi anlarız" diyen Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşallah bu toprakların üzerinde hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi inancından, mezhebinden, dininden, anlayışından, ırkından, ırkının kökünden, etnik kimliğinden ve cinsiyetinden dolayı ayırmadan, bölmeden, parçalamadan bir birlik ve bütünlük içinde herkesin kendi kimliğini yaşamasına derin bir saygı ve sevgi gösterirken, her birimizin birbirimize karşı değil bir arada olmamızın önem taşıdığını bilerek, bu topraklarda kardeşçe yaşamaya devam ederiz. Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla genel bir birlik ve bütünlük içinde bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başaracaktır. Bu beraberliğimizin temelinde de sizlerin harcınızın en büyük rol oynadığını yürekten biliyorum.'