ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ'NDEN GRİ PASAPORT ELEŞTİRİSİ ANKARA (A.A)

-ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ'NDEN GRİ PASAPORT ELEŞTİRİSİ ANKARA (A.A) - 06.10.2010 - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), gazetecilere gri pasaport verilmesi yönündeki çalışmaların ''temelden yanlış ve sakıncalı olduğunu'' savundu. ÇGD Genel Yönetim Kurulunun yaptığı yazılı açıklamada, gazetecilere gri pasaport verilmesi uygulamasının gazeteciler arasında ''ayrıcalıklı bir sınıf yaratma'' tehlikesini ve haksızlığını beraberinde getireceği iddia edilerek, yurt dışına sık giden-az giden gibi bir ölçü konulmasının ''gayrı ciddi'' bir yaklaşım olduğu ileri sürüldü.  Gazetecinin ''sarı basın kartı taşıyan ya da fiilen gazetecilik yapan kişi'' olarak tanımlandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ''Yurt dışına az ya da çok çıkması, başbakanı ya da cumhurbaşkanını izlemesi gibi sübjektif, adam kayırıcı değerlendirmeler, pasaport almanın ya da alamamanın ölçüsü olamaz. Basından sorumlu Devlet Bakanı ve ona bağlı olan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) daha iki yıl önce gazetecilerin kazanılmış yıpranma hakkını elinden alan ve büyük haksızlıklar getiren tasarıya karşı basın örgütlerinin karşı çıkışlarına, yardım dileklerine kılını kıpırdatmamışlardır. Gazetecilerin kazanılmış haklarını ellerinden alan tasarı, uyarıları dinlemeyen hükümetin çabasıyla yasalaşmıştır." "Sarı basın kartının kamu kuruluşlarında, bankalarda, noterlerde geçerli sayılmadığı, sadece nüfus kağıdı ve ehliyetin geçerli olduğu" belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bakan ve BYEGM verdikleri kartların bu alanlarda geçersiz kabul edildiğini biliyorlar mı? Bu durum onları rahatsız ediyor mu? BYEGM tarafından gazetecilere verilen araç basın kartının defalarca ve örnekleriyle (Hıncal Uluç başta olmak üzere) gazeteciler tarafından dile getirilmesine rağmen, hiçbir trafik polisinin hiçbir zaman ciddiye almadığını, geçersiz sayıldığını ve genelgeye rağmen araçların çekildiğini bu bakanlık biliyor mu? Bütün bu olumsuzluklar ortada dururken, Başbakanlıkta yaşanan akreditasyon rezaletleri daha unutulmamışken, 'bazı gazetecilere gri pasaport vereceğiz' demeçleriyle gazeteciler arasında ayırım yaparak, 'seçme gazeteciler' yaratmak haksızlıktır, yanlıştır. AB ülkelerinde olduğu gibi basın kartının devlet tarafından değil, basın kuruluşlarınca verilmesi gerektiği konusu ayrı bir tartışma konusu olduğu için bu konuya girmiyoruz.''