Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nde el konulan bilgisayarlardaki 'deliller' 30 gün önceden hazırlanmış

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nde el konulan bilgisayarlardaki 'deliller' 30 gün önceden hazırlanmış

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) yönelik 2009 yılında yapılan Ergenekon operasyonu sonucu açılan ve Poyrazköy dosyasıyla birleştirilen davanın “sonradan yüklenen” dijital verilere dayandığı kanıtlandı.

Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre, derneğin avukatı Hüseyin Ersöz’ün talebi üzerine rapor hazırlayan adli bilirkişi, suç delili olarak gösterilen bilgisayarın imajının, el konulma tarihinden 30 gün öncesine ait olduğunu tespit etti. Raporda, “İddianamede suç unsuru olduğu belirtilen 39 dosyanın tamamı, emniyette, olması gereken zaman diliminden önce kopyalanıp tarihleri değiştirildikten sonra silinmiş. Kesinlikle delil olarak kullanılamaz” denildi.

Adli Bilişim Mühendisi Adli Bilirkişi Tuncay Beşikçi’nin 6 Ocak’ta hazırladığı 15 sayfalık rapor, Ersöz tarafından mahkemeye sunuldu. Raporda, olay yerinde el konulan dijital materyalin, kopyası alınmadığı ve hash değerleri avukatlara verilmediği için delil bütünlüğünün daha ilk aşamada sağlanmadığı belirtildi. Hash değeri savunmaya verilmeyen delillerin manüplasyona açık olduğu, bu delillere güvenilemeyeceği vurgulanarak, delillere el koyma safhalarında, yönetmeliklere ve uluslararası standartlara da uyulmadığı kaydedildi. Bilgisayarda kurulu Windows işletim sisteminin son olarak 10 Nisan 2009’da Cuma 20.48’de kapatıldığı, bilgisayara 13 Nisan 2009’da el konulduğu, imaj alma tarihinin ise 15 Mart 2009 olduğu belirtildi. İmajın, el koyma tarihinden 30 gün öncesine ait olduğuna dikkat çekilerek, “Emniyette imaj ve inceleme için kullanılmış bilgisayarın tarihi geri alınmış. Bu bilgisayarda yapılan inceleme sağlıklı olamaz. Bilgisayarın sabit diski, el konulduktan sonra, bilinmeyen bir tarihte, imajı alınmadan önce başka bir bilgisayara takılmış” denildi.

Rapora göre, Kadıköy ÇYDD diskinde, emniyette adli emanette, İngilizce işletim sistemi kullanan, tarihi geri alınmış bir bilgisayara ait ‘administrator’ adlı kullanıcı tarafından 627 Microsoft Office dosyası kopyalanmış ve silinmiş. İddianamede suç unsuru olduğu belirtilen 39 dosyanın tamamı, emniyette, olması gereken zaman diliminden önce kopyalanıp tarihleri değiştirildikten sonra silinmiş. Raporda, silme işlemiyle ilgili de şu değerlendirme yapıldı:

 “Bu silinen dosyalar, inceleme için tekrar emniyet tarafından kurtarılan dosyaların arasında yer alıyor. Bu dosyalar ÇYDD bilgisayarında yaratılmadı, açılıp çalıştırıldıklarına dair iz yok. Sonradan diske kopyalandılar. Emniyette, başka bir bilgisayara bağlanmak suretiyle bu kopyalama işleminin yapıldığı açıkça belli. Bu dosyaları kesinlikle delil olarak kullanılamaz.”

Adli emanette delillerden sorumlu kişiler hakkında “sahtecilik” ve “görevlerini kötüye kullanmak” suçundan soruşturma açılması gerektiğini belirten bilirkişi raporunun sonunda şu ifadeye yer verdi: “Bu mütalaa, herhangi bir baskı ve etki altında kalınmadan, bilimsel ve vicdani olarak onaylı teknik düzenlemeler dikkate alınarak hazırlanmıştır.”

 

Saylan’ın da evi aranmıştı

 

ÇYDD avukatı Hüseyin Ersöz, suçlamalara dayanak olan dijital verilerin bulunduğu, derneğin Kadıköy Şubesi’nden el konulan hard diski ABD’li adli bilişim şirketi Arsenal Consulting Inc’e de inceletti. Şirketin, 30 Ağustos 2013’te hazırladığı raporda da suç delillerinin harddiske sonradan, hard disk başka bir bilgisayara takılarak yüklendiği ve sonrasında silindiği ifade edilmişti. ÇYDD’ye yönelik soruşturma kapsamında 13 Nisan 2009’da Prof. Dr. Türkan Saylan’ın da evi aranmıştı. Yıllarca kanserle mücadele eden Saylan, operasyonun ardından kısa bir süre sonra 18 Mayıs’ta yaşama veda etti.