ÇAĞLAYAN: CARİ AÇIK TEHDİT DEĞİL İSTANBUL (A.A)

-ÇAĞLAYAN: CARİ AÇIK TEHDİT DEĞİL İSTANBUL (A.A) - 12.07.2011 - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçmişten bu yana devam eden bir sorun olarak tanımladığı cari açıkla ilgili, ''Bu, sadece Türkiye'nin başının belası değil. 128 ülke bu sorunu yaşıyor. Biz cari açığı kesin çözeceğiz. Cari açık Türkiye için bir tehdit unsuru oluşturmamaktadır'' dedi. Çağlayan, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda, Ekonomi Bakanlığı ve bakanlığın yeni dönem hedeflerine ilişkin bilgi verdi. Yeni dönemde Türkiye'nin elde ettiği kazanımları sürdürülebilir kılacaklarını, 2023 hedefleri için çalışacaklarını ve Ekonomi Bakanlığının da bu süreçte çok önemli görevler üstleneceğini dile getiren Çağlayan, ekonominin artık faiz, borsa, döviz gibi ''spekülatif'' para kazandırıcı hareketler değil, üretim, istihdam, yatırım olarak algılanması gerektiğinin altını çizdi. ''Amiral bakanlık'' olarak nitelediği bakanlığının, en önemli görevinin üretim, büyüme, istihdam ve ihracat olduğunu dile getiren Çağlayan, görevi, Türkiye'ye daha fazla döviz kazandırmak, daha fazla yatırım çekmek, bu sayede hem istihdamı artırmak hem de cari açıkla mücadele etmek olarak açıkladı. Zafer Çağlayan, bakanlık olarak ihracata dönük üretim stratejisi çerçevesinde yapacakları çalışmalardan örnekler verirken, bu çerçevede yatırımı teşvik edeceklerini, yabancı sermaye ve yurtdışı yatırımların tesis edilmesinde sanayinin önceliklerini göz önünde bulunduracaklarını, döviz kazandırıcı hizmet faaliyetlerini genişleteceklerini belirterek, en önemli konunun ise ithalat bağımlığını azaltmak olduğunu belirtti. Çağlayan, teşvik sistemine ilişkin yeni dönemin hazırları içinde olduklarını belirterek, ''Teşvik sistemimiz ithalat bağımlılığını ortadan kaldırmaya yönelik bir sisteme dönüşecektir. Hem bölgesel hem de sektörel bazda önemli açılımları gerçekleştireceğiz'' dedi. İhracat artışının sürdürülebilirliğinin sağlanmasının önemine dikkati çeken Çağlayan, bu nedenle ihracat yapısının değişmesi gerektiğini, ihracatın yüksek katma değerli, teknoloji içeren yapıya gelmesinin önemli olduğunu, ihracat artışını sürdürürken dünyadaki değişimleri de dikkate alacaklarını bildirdi. Çağlayan, ''Biz var olan performansımızla yaptığımız ihracatın yüzde 30'unun daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahibiz'' dedi. -''...TEHDİT UNSURU DEĞİL''- İthalata da değinen Çağlayan, ithalatta bağımlılık haline gelmiş kritik noktaları tespit ettiklerini, özellikle bazı sektörleri masaya yatırdıklarını ve kılcal damarlara varıncaya kadar ciddi bir ameliyat yaptıklarını anlattı. Cari açık konusunda da herkesin endişesini dile getirdiğini anımsatan Çağlayan, şunları söyledi: ''Cari açık Türkiye'de ilk kez olmuyor, geçmişten beri devam eden bir sorundur. Bizim Hükümet olarak artık yeni dönemdeki fonksiyonumuz cari açıktaki problemleri ertelemeye yönelik olmayacak, sorunu kesin çözecek anlayış içinde olacağız. Bu, sadece Türkiye'nin başının belası değil. 128 ülke bu sorunu yaşıyor. Sadece 55 ülke cari fazla veriyor. Biz cari açığı kesin çözeceğiz, sorun olmaktan çıkaracak bir çalışmaya başlamış bulunuyoruz. Cari açık Türkiye için bir tehdit unsuru oluşturmamaktadır.'' Cari açığın Türkiye için tehdit unsuru olduğunu söyleyenler bulunduğunu belirten Çağlayan, ''Ancak Türkiye artık eski Türkiye değildir. Türkiye'nin ekonomik dengeleri son derece sağlamdır'' dedi. Türk Lirası'nın aşırı değerli olmasının cari açığın en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Çağlayan, değerli Türk lirasının Türkiye'de ithalatı patlattığını ifade etti. Merkez Bankası'nı asla hedef olmak istemediğini belirten Çağlayan, ''Ama Para Politikası Kurulu'nun hatalı politikalarının cezasını çekiyoruz'' dedi. Türkiye'nin yüksek enerji ithalatını anımsatan Çağlayan, ''38,5 milyar dolar enerji ithal ettik. Enerjide her 10 dolarlık fiyat artışı 4 milyar dolarlık açık getirir, negatif etki yaratır'' dedi. Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın karşılıkları artırmasının da cari açığı artırıcı bir sebep olarak ortaya çıktığını ifade ederek, ''Karşılıkların artırılması enerji gibi yatırımlarda kaynak bulunmasına frenleyici etki yapmıştır. Gelecek dönemdeki talebin de öne çekilmesini sağlamıştır'' dedi. Türkiye'nin ithalatını analiz eden Girdi Tedarik Stratejisi çalışmasını anımsatan Çağlayan, şimdiye kadar demir çelik, otomotiv ve makine sektörlerini analiz ettiklerini ve politika önerileri geliştirdiklerini söyledi.