Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Bakanlık olarak kadın istihdamı teşviki için üzerinde çalışma yaptığımız birkaç husus var. Bunlardan birincisi doğum izninin 24 haftaya çıkartılması, maliyetinin kamu tarafından karşılanması” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve SGK’nın organizesinde düzenlenen “Ebeveyn izni ve iş-yaşam dengesi yaklaşımı çerçevesinde esneklik” konulu TAİEX seminerine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bakanlığı tarafından kadınların istihdamının teşvik edilmesi için üzerinde çalışma yaptıkları konuları açıkladı.
Bu çalışmalardan birincisinin doğum izninin 24 haftaya çıkartılması ve maliyetinin kamu tarafından karşılanması olduğunu ifade eden Bakan Çelik, “Doğum iznine ayrılan kadının doğumdan sonra işe alınmasının zorunlu kılınması, memur olan annelerin ücretsiz doğum izninde geçen sürelerinin de derece kademe hesaplarına katılması, çocuk yardımlarının artırılması, kamu kurumlarında kreş zorunluluğu getirilmesi. Şuanda SSK’lı anneler ancak 2 çocuğu için borçlanabiliyorlar, bu sayının artırılması. Çocuk sayısına göre kadınlar açısından emeklilik yaşanan aşağı çekilmesi, yarı zamanlı ve kısmi zamanlı çalışma, öğlene kadar çalışma öğleden sonra aile bütünlüğü açısında zamanını evine tahsis etme. Bu ve benzeri birçok alternatif bakanlığımızın gündeminde olan konular. Yalnız 3 çocuk asgari deyip işi bırakmıyoruz, bunun sağlanması ve kadın hakları açısından atılması gereken adımların konusunda bir bakanlık kuruldu, atılması gereken adımlar konusunda da ciddi bir birliktelik dayanışma ortamındayız” diye konuştu.
Dünyada, 2012 yılında işsizler ordusuna katılımın 4 milyon kişinin olduğunu, 2014 yılında işsizler ordusuna 3 milyon yeni katılım olacağının ifade edildiğini söyleyen Bakan Faruk Çelik, tablonun ürkütücü olduğunu, toplumun yarısını oluşturan kadınların durumunun da son derece önemli olduğunu belirtti. Çelik, Türkiye’nin kriz ortamlarına rağmen işsizlik veya istihdam konusunda ciddi başarılar elde ettiğini ve bu başarıların altında yatan nedeni, “Türkiye’de son 10 yılda öngörülen, politikalar üretebilme konusundaki becerilerimiz ve duruşumuz bu başarıyı getirdi. 4 yılda 4 milyonun üzerinde istihdam gerçekleştirdik” diyerek açıkladı.
Kadınların işgücüne katılma oranı 23’ten yüzde 31’lere geldiğini, istihdam oranının ise yüzde 21’lerden yüzde 27’lere ulaştığını açıklayan Bakan Çelik, AB coğrafyasına bakıldığında kadınların işgücüne katılma oranı ile Türkiye’nin mukayese edildiğinde alınması gereken mesafeler olduğunu altını çizdi, hedefler arasında kadınların işgücüne katılma oranını yüzde 38’lere taşımak olduğunu belirtti.
“Avrupa’ya baktığımızda izin sürelerinin Almanya’da 14, Fransa’da 32, İngiltere’de 52 hafta, Türkiye’de ise 16 hafta olduğunu biliyoruz. 8 haftadan 16 haftaya gelindi. Bugünkü talipleri de biliyoruz” diyen Bakan Çelik, çalışan kadının işveren açısından bu ve benzer izinler dikkate alındığı zaman işgücüne daha yoğun katılımını hedeflendiği zaman işveren boyutunun ortaya çıktığını ifade ederek, “Ortaya koyacağımız çözümlerde kadın istihdamı konusunda negatif bir durumun ortaya çıkmaması için çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
2011 yılında binde 13.5 olan yıllık nüfus artışının 2012’de binde 12’ye gerilediği düşünüldüğünde, 65 yaş üstü nüfusun bugün yüzde 7.5 düzeyinde olduğunu, bunun 2023’te 10.2 düzeylerine çıkacağının dikkate alındığında çocuk meselesinin ne kadar önemli olduğunu altını çizen Çelik, “Başbakanımızın asgari 3 çocuk ifadesinin altında yatan gerçekler var, bunlar bilimsel verilere dayanan tespitler neticesinde ifade edilmiş cümleler” dedi.