Hürriyet yazarı Noyan Doğan, 15 Şubat itibariyle toplam 1.6 milyon kişi otomatik katılım aracılığı ile BES’e girdini, 571 bininin sistemden çıktığını yazdı. Buna göre; çalışanların yüzde 34’ü cayma hakkını kullandı. Çoğunluk giriş yaptıkları günün ertesi çıktı.
Doğan'ın Hürriyet'te "Çalışanların yüzde 34’ü caydı" başlığıyla yayımlanan (20 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Merak edilen konu şu; 1 Ocak’ta başlayan otomatik katılım uygulaması ile Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES), kaç çalışan girdi, kaçı cayma hakkını kullanarak, sistemden çıktı? Konuyu ilk olarak, geçen hafta Cuma günü Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek gündeme getirdi.
Katıldığı bir televizyon programında açıklama yapan Şimşek, özetle şunları söyledi: “Otomatik BES’te, 12 Şubat itibarıyla 980 bin katılımcı var. Bu iyi bir rakam. Toplanan fon yaklaşık 98 milyon lira civarında. Şu ana kadar cayma hakkını kullananlar, yüzde 26. Oldukça yüksek bir rakam. Maalesef otomatik BES’e ilişkin haksız, olumsuz bir kampanya hissediyorum. Otomatik BES’e devlet tarafından güçlü destek verilirken, ikinci bir emeklilik şansı sunulmuşken, vatandaşların bundan yararlanması gerekiyor. Bu sistemde 100 liraya 25 lira veriliyor, doğru araçlara yatırıldığında ortalama yüzde 10 getirisiyle toplam yüzde 35’lik getiri sağlanabilir. Bu, dünyada eşi benzeri olmayan bir getiri.”
Madem Başbakan Yardımcısı konuyu gündeme getirdi, devam edelim. Bir araştırma yaptım, 15 Şubat itibariyle toplam 1 milyon 658 bin çalışan BES’e girmiş. Bu da; 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmelerde, otomatik katılım kriterine uyan çalışanların yüzde 90’ının sisteme giriş yaptığı anlamına geliyor. 1 Ocak-15 Şubat arasında cayma hakkını kullanarak, sistemden çıkanların sayısı ise 571 binin üzerinde. 15 Şubat itibariyle sistem kalan çalışan sayısı ise 1 milyon 87 bin. Yani, girenlerin yüzde 34’ü çıkmış ya da bir başka deyişle caymış.
Dikkatinizi çekerim, bu oran, 15 Şubat tarihi itibariyle geçerli. Çalışanların büyük çoğunluğunun Ocak sonu, Şubat başı sisteme girdikleri düşünüldüğünde; sadece 15 günlük süre içinde yüzde 34’lük cayma oranı, gerçekten de çok yüksek. Görünen o ki, çalışanların çoğunluğu giriş yaptıkları günün ertesi hemen çıkmışlar. Siz bunun üzerine iki aylık cayma süresini bekleyenleri ekleyin, üzerine bir de ‘bak o çıkmış, ben de çıkayım’ diyenleri ve tereddütte olanları koyun; daha fazla çalışan çıkacak, cayma oranı yüzde 45’lere bile yaklaşacaktır. Nitekim konuştuğum bireysel emeklilik sektörü temsilcileri de önümüzdeki günlerde çıkışların devam edeceği konusunda hemfikir. İnşallah yanılırız.
Şunu da belirteyim. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, otomatik BES’e ilişkin haksız, olumsuz bir kampanya yürütüldüğünü söylüyor. Doğruluk payı var ama az bir kesim tarafından sistem aleyhine söylemler var; o da bence, kasıtlı değil, sistemin iyi bilinmemesinden kaynaklanıyor. Asıl sorun, otomatik katılıma geçilmede acele edilmesi ve çalışanlara sistemin faydalarının yeterince anlatılmaması. Daha açık şöyle anlatayım. Otomatik katılım uygulamasının çerçevesi geçen senenin Aralık sonlarına doğru çizildi. Bin kişilik şirketlerden başlayacağı bile senenin son günlerinde netleşti. Uygulama [Çalışanların yüzde 34’ü caydı] ise 1 Ocak’ta başladı. Aybaşında maaşını peşin alanlar girdi, ay sonunda da geri kalan kişiler giriş yaptı.
Diyeceğim o ki, bu kadar önemli ve geniş kitleleri ilgilendiren uygulamanın tanıtımı, faydalarının anlatımı için bir aylık süre bile tanınmadı. Beklendi ki, vatandaş kendi kendine bilinçlensin. İşte, vatandaşın anladığı bu; sonuç da bu. Otomatik katılımda hep İngiltere örneği veriliyor. İyi de İngiltere’de sistemin altyapısı kuruldu, tanıtımı yapıldı, 5 yıl sonra uygulama başladı. İngiltere’nin 5 yılda geçtiği sisteme biz bir ayda geçtik. Açıkça söyleyeyim, bu şartlarda, bu cayma oranı bile bana göre başarıdır.
Aslını isterseniz 571 bin kişinin sistemden çıkması ve cayma oranının yüzde 34’lerde olması o kadar da kötü bir sonuç değil. Önemli olan çıkan bu kişilerin kimler olduğu. Yapılan fizibilitelere göre, mevcut BES’te olan 6.5 milyon kişinin, 2.5-3 milyonunun otomatik katılım kriterlerine uygun olduğu yönündeydi. Ve bu kişiler için otomatik BES, ikinci hatta üçüncü emeklilik planı anlamına geliyor. Nitekim 15 Şubat itibariyle sistemden çıkan 571 bin kişinin 103 bine yakını, çalıştığı işyeri tarafından çok önceden BES’e sokulmuş ve bu kişilerin emeklilik planlarına işveren de katkı yapıyor ki, buna işveren grup emeklilik planı deniyor. Yine sistemden ayrılan 571 bin çalışanın 268 bininin mevcut bir BES planı var, yani daha önceden sisteme girmişler. Kısaca otomatik katılımdan cayanların yüzde 65’i zaten BES’te ve tasarruf ediyor. Bu kişilerin çıkması o kadar da şaşırtıcı değil.
- Otomatik katılım ve avantajları çalışanlara iyi anlatılamadı. - Sosyal medyada yayılan ‘2 ay içinde çıktın çıktın, sonra çıkarsan ceza ödersin’ söylemine kişiler kanıyor. - Çalışanlar sistemden istedikleri zaman çıkabileceklerini ve çıkarken de birikimlerini neması ile alabileceklerini bilmiyor. - Mevcut BES’i olanlar, eskisine mi devam etsin, yenisini mi iptal ettirsin konusunda halen tereddütte. - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in söylediği, “100 liraya 25 lira veriliyor, yüzde 10 getirisiyle toplam yüzde 35’lik getiri sağlanır’ konusunu kişiler bilmiyor, getirilerin düşük olacağı sanılıyor. - Prime esas kazanç üzerinden yapılan kesintiler kimi kesimlere yüksek geliyor.