Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi iş güvenliği uzmanı Dr. Adnan Ağır, "Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in bu yönde basına demeci dahi var. Kapalı toplantılarda da iş müfettişlerine “can yakmayın” mesajının en üst düzeyde verildiğini duyuyoruz. Seçimler dikkate alarak 2014-2015 döneminde hükümet işyerlerine ceza istemiyor" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'e konuşan Ağır, Soma faciasının ardından denetimler hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Çakırözer'in Ağır röportajı şöyle:
Çalışma Bakanlığı ‘İş Güvenliği’ Uzmanından Şok Açıklamalar
Soma’da yaşanan facia, Türkiye’de her dönem hasıraltı edilen ve ancak gariban işçilerin ölümlerden sonra hatırlanan “iş güvenliği” sorunumuzu bir kez daha gündeme getirdi. Bu alandaki uzman isimlerden Dr. Adnan Ağır kısa süre öncesine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki yürütülen mevzuat çalışmalarını hazırlayan ekipte yer alıyordu. Bu alanda hem “içeriyi” yani hükümet, bürokrasi ve iş müfettişleri tarafını; hem de “dışarıyı” yani iş dünyası ve işletmeler tarafını en iyi bilen isimlerden biri. Emeklilik sonrasında Kırıkkale Üniversitesi’nde aynı alanda dersler veriyor.
Dünkü görüşmemizde özelde “madenlerde”, genelde ise çalışma hayatında iş güvenliği konusuna ilişkin bazı önemli tespitlerini şöyle sıraladı: - Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri ilkelerine uyulmuyor. Türkiye 192 ILO Sözleşmesi’nin sadece 56 tanesini imzaladı. Eğer maden işleri ile ilgili sözleşme imzalanmış olsaydı, o madende hem yaşam odaları, hem de acil durumlar için en az iki tahliye çıkış kapısı hazır bulundurulmak zorunda olacaktı.
- Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği Eylül 2013 tarihinde çıktı. Buyönetmeliğe göre Soma’daki madende yapılan denetimlerde iş müfettişleri 172 soru sordu. Aydınlatmadan ölçüm cihazlarına, fenerlere kadar. Bu raporların kamuoyuyla paylaşılması lazım. O madende neler eksikmiş ama denetlemede “tamam” denmiş. Bunu herkes bilsin.
- ILO Sözleşmesi olmasa da Çalışma Bakanlığı’nın iş sağlığı ve güvenliğini sağlamakla görevli bir genel müdürlüğü ve bir teftiş kurulu var. Mesele uygulamada. Bu iktidar, iş dünyası ile arasını iyi tutmak istiyor. Kanunlar işçi örgütlerinin, meslek odalarının, uzmanların değil işveren örgütlerinin talepleri dikkate alınarak hazırlanıyor. Başbakan’ın da arzusuyla Çalışma Bakanlığı’nın denetlemeler konusunda benimsediği genel tutum şu: “Aman işverenlerin canını yakmayın!” Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in bu yönde basına demeci dahi var. Kapalı toplantılarda da iş müfettişlerine “can yakmayın” mesajının en üst düzeyde verildiğini duyuyoruz. Seçimleri dikkate alarak 2014-2015 döneminde hükümet işyerlerine ceza istemiyor. Bakan böyle derse iş müfettişi ya da sorumlu iş güvenliği uzmanı yaptırım uygulayabilir mi? Uygulayamaz. Bakanın sözünü duyan işletme sahibi çalışma koşullarını düzeltir mi? Düzeltmez tabii ki...
Röportajın tamamını okumak için tıklayınız.