Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, "Sosyal Güvenlik Kurumu, Kılıçdaroğlu döneminde batmadıysa bir daha hiç batmaz." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, dün grup toplantısında şu andaki Sosyal Güvenlik Kurumunun yapısıyla ilgili eleştiri yaptığını ve kendi dönemiyle kıyasladığını aktaran Sarıeroğlu, "İnanın ben şaşkınlıkla izledim, Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki SSK dediğimiz zaman herkesin aklına gelenleri biliyoruz. Uzun kuyruklar, çileler, emekli maaşı almak için sıralarda bekleyen kişilerin öldüğü, hayatını kaybettiği süreçler söz konusuydu. Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumunun battığını iddia ediyor" ifadesini kullandı.
Sarıeroğlu, İşçilerin ve İşverenlerin Kapasitelerinin Sosyal Diyalog Yaklaşımıyla Artırılması Teknik Destek Projesi kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, önemli bulduğu projeye destek verenlere teşekkür etti.
İşçi ve işverenin bir araya gelmesinin çalışma hayatındaki sorunların çözülmesi açısından çok önemli olduğunu belirten Sarıeroğlu, projenin önemli sonuçlara ulaştığını söyledi.
Türkiye'nin bu tür projelerin artmasına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Sarıeroğlu, "Eskiden çatışan taraflar olarak görülen işçi-işverenlerimiz, bugün birçok sosyal diyalog mekanizmasında, birçok çalışmada bir araya geliyor, birlikte çalışıyorlar. Aslında bu birlikte çalışmanın bir sonucu olarak da belki de son 15 yıldır ulaştığımız ekonomik, sosyal, kültürel anlamda üst seviyelerdeki rakamlara, başarılara imza atmış durumdayız. Hep birlikte son 15 yılda başarı hikayesini yazmış durumdayız." dedi.
Sarıeroğlu, projeyle çatışan tarafların bir masa etrafında toplandığını, hak ve menfaatlerini savunduklarını ve sürece katkı sağladıklarını anlattı.
Bakanlık olarak birlikte çalışma kültürünü önemsediklerini dile getiren Sarıeroğlu, birlikte çalıştıkları yapıların iyi şekilde işletilmesiyle sorunların çözümünü ve etkilerinin daha güçlü olacağına inandıklarını, istişare sürecine önem verdiklerini ve birlikte çalışma kültürünün daha üst seviyede fayda sağlaması için gayret içinde olduklarını vurguladı.
Sarıeroğlu, "Biz sosyal diyaloğa inanıyoruz. İnşallah kodlarını güçlü bir şekilde oluşturabilirsek, aksayan yanları ile ilgili tabi geçmişten gelen alışkanlıklar var. Bu alışkanlıkların yansımaları söz konusu oluyor, bunlarla ilgili ilerleme sağlarsak, inşallah önümüzdeki dönemde daha güçlü iş birliklerini yapmaya devam edeceğimize inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin zor süreçlerden geçtiğini belirten Sarıeroğlu, "Görüyorsunuz önemli süreçlerden geçtik, önemli badireler atlattık ama bu badireleri rağmen Türkiye'nin büyüme ve kalkınma ivmesi hiçbir şekilde hız kesmedi. Bu konuda işçimizin, çiftçimizin, emekçimizin, iş verenlerimizin katkısının emeğinin çok büyük olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyüyen bir ivmesi olduğunu ve bu büyüme ivmesinin istihdama, çalışma hayatına, çalışan kesimlere katkısının yansımasının daha fazla olması için çalışacaklarını kaydeden Sarıeroğlu, "Göreve geldiğimiz günden itibaren istihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması 'temel gündemimiz' dedik. Bu bağlamda yine ilgili bütün taraflarla toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Bakan Sarıeroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2018 yılında, 2017 yılından çok daha şekilde istihdamla ilgili olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Göreve geldiğim ilk günden itibaren istihdamda artışla ilgili pozitif baktığımı ifade ettim. Bugün TÜİK rakamları açıklandı, SGK'dan ağustos ayı verilerini aldım. İddiamı ortaya koymuştum, ağustos rakamlarını ifade etmiştim. Bugün TÜİK rakamları açıklandı. O gün söylediklerimi, bugün TÜİK rakamları doğrulamış durumda. Bir milyon 300 bin artış olduğunu ifade etmiştim, ağustos ayı rakamlarıyla. Sabah ağustos ayı rakamlarımız açıklandı. İstihdamımız 1 milyon 355 bin kişi artmış. SGK kayıtlarımızda da aynı şekilde rakamlarımız görülüyor. Türkiye'de istihdam oranı yüzde 48'e ulaşmış. İş gücüne katılım oranlarımız da bir artış söz konusu, hem iş gücüne katılım oranımız artıyor hem de istihdam oranımız artıyor ve işsizlik oranımız da düşmüş durumda geçtiğimiz senenin ağustos ayına oranla. İş gücüne katılma oranımızda ağustos ayı itibariyle yüzde 53.7, yani 1,1 puanlık bir artışa ulaşmış durumda, işsizlik oranımız 10,6'ya düşmüş durumda. Tarım dışı işsizlik oranımızda çok daha büyük bir işsizlik düşüşü söz konusu."
Sarıeroğlu, taşeron konusuna ilişkin yaklaşımını şeffaf bir şekilde ortaya koyduklarını belirterek, Başbakan Binali Yıldırım'ın da bu konuda açıklama yaptığı anımsattı.
Bu konunun yıl sonuna kadar bitmesi için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Sarıeroğlu, şunları kaydetti:
"Dün gece de geç saatlere kadar sadece Çalışma Bakanlığı olarak değil, Maliye Bakanlığımızla bu konuyu birlikte çalışıyoruz. Bu konunun nasıl derin konu olduğunu, farklı ayakları olduğunu, taşeron çalışan arkadaşlarımızın ben çok iyi bildiğini düşünüyorum. İnşallah bu konuyla ilgili, bu yapılan iyi niyetli çalışmaların hayırla sonuca ulaşması için göstermiş olduğumuz gayrete taşerondaki kardeşlerimizin de aynı şekilde karşılık vereceğine inanıyorum. İnşallah kamudaki istihdam imkanlarıyla ilgili üzerimize düşen çalışmayı gerçekleştireceğiz yıl sonuna kadar. Şuanda Sayın Başbakanımızla ilgili mekanizmalarımızla bu konuların sunumlarını yapma aşamasına geldik. Bu aşamalar tamamlandıktan sonrada kamuoyuyla paylaşıp, konuyla ilgili inşallah çok hızlı bir biçimde yol almaya çalışacağız. İnşallah sürecin hayırla sonuçlanacağına inanıyorum."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün grup toplantısında şu andaki Sosyal Güvenlik Kurumunun yapısıyla ilgili eleştiri yaptığını ve kendi dönemiyle kıyasladığını aktaran Sarıeroğlu, şöyle devam etti:
"İnanın ben şaşkınlıkla izledim, Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki SSK dediğimiz zaman herkesin aklına gelenleri biliyoruz. Uzun kuyruklar, çileler, emekli maaşı almak için sıralarda bekleyen kişilerin öldüğü, hayatını kaybettiği süreçler söz konusuydu. Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumunun battığını iddia ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, Kılıçdaroğlu döneminde batmadıysa bir daha hiç batmaz. Nasıl bu kadar rahatlıkla ifadelerde bulunduğunu da tekrardan söylüyorum, çok şaşkınlıkla izledim. Arkadaşlarımız hesapladılar, TEFE, TÜFE, bu süreçlerle bağlantılı olarak, şu anda Sosyal Güvenlik Kurumumuzun 21 milyara yakın bir açığı söz konusu. Bu açığında sebebi aslında Kılıçdaroğlu döneminden gelen o kara delik. Kılıçdaroğlu döneminde 42 milyar olan Sosyal Güvenlik Kurumumuzun açığı hizmet kapsamının bu kadar genişletilmesine rağmen şu anda 21 milyar lira. Bunun daha da disipline edilmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz."
Sarıeroğlu, Antalya'da iki gündür sel felaketinin yaşandığını dile getirerek, "Mali yapımızda sıkıntı var diye oradaki vatandaşlarımızı mağdur halde bırakamayız. Kemer, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş'taki işçilerimizin, işverenlerimizin, çiftçilerimizin primlerini 3 ay süreyle erteliyoruz." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu, doğal afetlerden, olağanüstü durumlardan etkilenen vatandaşların da hayatlarının daha da zorlaşmaması adına yanlarında olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin de heyecan veren ve önemli sonuçlara sahip projenin maliyetinin 4,2 milyon avro olduğunu belirtti.
Şahin, "Bu projenin ve benzer projelerin bu şekilde amacına uygun, sürdürülebilir olmasının Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma sürecine de ivme kazandıracağını düşünüyorum." dedi.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot ise kurumların sosyal duyarlılık oluşturarak bu projeyi gerçekleştirdiğini ve çalışmalarda sosyal diyaloğun çok önemli olduğunu söyledi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da 63'üncü Hükümet döneminde taşeron konusunda tarihi bir adım atıldığını belirtti. Arslan, şöyle konuştu:
"İlk defa biz taşeron şirketlerde çalışan işçilerin toplu sözleşme fiyat farklarının verilebileceğini, sendikal örgütlerin önünün açıldığı, başta kıdem tazminatı olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçilerin ücretleri, izinleri ve diğer temel haklarının güvence altına alındığı çok ciddi bir yasal düzenlemeyi gerçekleştirdik. Biz o yasal düzenlemenin üzerine sendikal ve toplu sözleşme sistemini inşa ettik. Bu hakkı teslim etmemiz gerekiyor. Bu önemli bir tarihi dönüşümdü, tarihi adımdı. Bu başarıyı gösteren ve bu önemli adımı gerçekleştiren AK Parti hükümetinin bu sorunun ikinci aşamasını da başarıyla tamamlamasını arzu ve temenni ediyoruz. Özel sözleşmeli personel statüsünü asla kabul edemeyiz. Bu gerçekten çok kafa yorduğumuz, üzerinde çalıştığımız uzun uzun müzakerelerini yaptığımız bir konu. HAK-İŞ olarak bizim talebimiz taşeron şirketlerde çalışan arkadaşlarımızın her birinin kamuda, kamu çalışanı kamu işçisi olarak görevlerine devam edeceği bir modeli hayata geçirmemizdir."
Mevsimlik ve geçici işçilerle ilgili yasal engellerin olduğuna da değinen Arslan, kamudaki geçici işçilik süresinin esnekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
MÜSİAD Genel Başkan Vekili Ali Gür de projede emeği geçenlere teşekkür etti.