Çambükü köylülerinin OSB eylemi sürüyor: "Devlet, bizi toprağın altına gömdü, bıraktı!

Çambükü köylülerinin OSB eylemi sürüyor: "Devlet, bizi toprağın altına gömdü, bıraktı!

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köylüleri,, mera alanlarına organize sanayi bölgesi yapılmasına, "Bizi, 600 baş hayvanın yiyeceğini böyle yerlere gömdüler. Çoluğumuzun, çocuğumuz rızkını yerle yeksan ettiler, gömdüler yerlere" tepkisini gösterdi. 

Köylülerin eylemleri, 55. günde de devam etti.  Çambükülü bir kadın, "tarlalarımızı bu hale getirdiler" derken, şöyle devam etti:

"Devlet büyüklerimiz duysun; meyvesini toplayacağımız yerde odununu topluyoruz. Odununu da toplayamadık. Bir dikili ağacımız, bir dikili taşımız kalmadı bir yerde. Çoluğumuzun, çocuğumuzu rızkını yerle yeksan ettiler, gömdüler yerlere. Meyvesini dahi alamadık, odununu da alamadık. Bizi duysun devlet büyüklerimiz, Türkiye duysun bizi. Tarım Bakanı'na sesleniyorum, duysun bizi; hiçbir imkânımız kalmadı artık.

Böyle doldurdular her tarafın kumunu, yonca tarlamıza, mısır tarlamıza doldurdular. Tarlamızı hasat etmeye fırsat bırakmadılar. Ne yapacağımızı biz bilmiyoruz artık, hiçbir imkânımız kalmadı. Bizi Müslüman insanlar duysun, imkânımız kalmadı. 600 baş hayvanın yiyeceğini böyle yerlere gömdüler. Biz ne yapacağız? Devlet başkanlarına sesleniyorum. Bizim hayvanlarımızın yiyeceğini taşların, toprakların altına gömdüler. Askeri de bize kışkırttılar. O askerleri biz yetiştirdik. O devlete biz yolladık o askerleri, askerlerle bize savaş yaptırıyorlar. 60 yaşındayım ben, askerle savaşabilir miyim? Asker beni itti kaktı, gitti.

"Dikili bir ağaç kalmadı" 

600 baş hayvan, kuzusuyla beraber kesime gidiyor şimdi. 60 tane büyük baş, buzağıyla beraber… Bakamıyoruz daha, imkanımız kalmadı. Yem alamıyoruz, yiyeceğini de yerlere gömdüler, mecbur kesime göndereceğiz. Burası yonca tarlasıydı, yoncamızı biçmeye fırsat vermediler. 600 yüz baş koyunu karnında kuzusuyla, 60 tane de büyükbaşı karnında buzağıyla kaybedeceğiz, daha ne yapalım? Bir şey ekip biçmeye yerimiz kalmadı. Dikili taşımızı da yıktılar, askeri bizim önümüze diktiler. Biz askerle savaşmıyoruz, bizim de askerimiz var. Askerle bizi savaş yapmaya mecbur bıraktılar. Biz de askerle baş edemiyoruz zaten. Hayvanlarımızın yiyeceğini böyle yerlere gömdüler. İşte kökü de kalmadı, dalı da kalmadı, hiçbir şeyi kalmadı. Çambükü'nde dikili bir ağaç kalmadı." (ANKA)