Yazısında KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. tarafından Helsinki Yurttaşlar Derneği için yaptığı bir araştırmaya yer veren Yeni Şafak yazarı Mustafa Kutlu, kadınlara ancak erkekler tarafından doldurulmayan camilerde namaz kılma mahalli ayrılması gerektiğini söyledi.
Mustafa Kutlu yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Görevliler emre uyarak eğer yoksa kadınlar için bir yer tahsis ettiler ve kapısına ‘Hanımlara Mahsustur’ yazdılar. İyi, güzel. Ama her caminin böyle bir imkanı yok. Bazılarında özellikle Cuma namazlarında cemaat camiye sığmıyor, dışarıda namaz kılıyor. Buna rağmen görevliler emre uyarak bir köşeye ‘hanımlar için’ bir yer ayırdı.
Yağmur var, kar var, soğuk var, cemaat içeri hücum ediyor, merdivenler dahi doluyor. Kadınlar için ayrılan yer bomboş. E, buna itiraz ediyorlar haliyle. Ve arkasından hanımlara ayrılan yere giriş başlıyor. Cemaattan bazıları, “Girmeyin, orası hanımlara ait” diye uyarıda bulunuyor.
Girersin. Giremezsin. Al sana bir tatsız münakaşa. Olmuyor, yani cami içinde böyle kavga yakışmıyor. Bu sebeple bu uygulamanın yeniden gözden geçirilip, hanımlara mahsus mahallin ancak yeri olan camilere tahsis edilmesi uygun olacaktır.”
Mustafa Kutlu’nun Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (6 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan, “Din işleri” başlıklı yazısı şöyle:
KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. tarafından Helsinki Yurttaşlar Derneği için bir araştırma yapılmış: “Diyanet İşleri Başkanlığı Araştırması – Algılar, Memnuniyet, Beklentiler” (11-12 Ekim 2014). Bu araştırma yayımlandı (Kasım 2014). 18 yaş üstü nüfusu temsil eden 32 ilin 112 ilçesine bağlı 150 mahalle ve köyü içeriyor. 2627 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşülmüş.
Araştırmada pek çok veri var. Bazılarını sizinle paylaşıp biraz yorum yapmak istiyorum. Vatandaş Diyanet İşleri Başkanlığı’nı (DİB) şöyle tanımlıyor: “İslam dininin inanç ibadet ve ahlâk esaslarına dair işleri yürüten kurum” (%77).
DİB’nın varlığı laikliğe aykırı mıdır sorusuna %72 “aykırı değildir” diyor.
DİB’nın hizmetlerinden memnunum diyenlerin oranı %67. Değilim diyen %15.
DİB’in güvenilir bir kurum olduğunu kabul edenler %83. Bu güvenin içinde namaz vakitleri, Ramazan ve bayram günleri gibi takvim hesapları da var.
DİB hizmetlerinde tarafsızlık ilkesine uyuyor mu sorusuna, evet diyenler %78. Modern hayat tarzını benimseyenler, Aleviler ve inançsızlar bu konuda olumsuz cevap veriyor.
Çevrenizde sizin ihtiyacınız açısından cami-cemevi-kilise sayısı yeterli mi sorusuna %71 yeterli diyor. Duruma bağlı diyenler %11. Aleviler yetersiz diyor.
Camiye namaz için sürekli gidenlerin oranı %28. Bazen diyen (Cumadan Cumaya herhalde) %35.
Mevlit ve kandillere katılanlar her zaman %30, bazen %27, dini sohbetlere katılanlar her zaman %24, bazen %27.
DİB’in kurban bağışına katılanlar %40, katılmayanlar %61. Başka bir araştırmada halkımızın %84’ünün kurban kestiğini görmüştüm. Bu ibadetler içinde en yüksek orandır.
DİB “Müslümanların yanısıra diğer dinlere de hizmet vermeli” diyenler %53.
Toplumun yarısı %52, cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasından yanadır. Bu fikre karşı çıkanlar %25.
DİB başkanının atama ile değil, Diyanet içinden seçimle gelmelidir diyenler %61. Karşı çıkanlar %17. Acizane benim fikrim ehliyet ve liyakat sahibi her kişinin atanabilmesidir. Seçim ehliyet ve liyakatı belirlemez. Kim belirler peki? Ehliyet ve liyakat sahibi bir kurul.
DİB siyasete dair yorum yapabilir mi sorusuna evet diyen %33, hayır diyen %48.
DİB’de “kadın görevlilerin sayısı” artırılmalıdır diyenler %71.
“Camilerde kadınlara ayrılan yerler yetersizdir” diyenler %56. Karşı çıkanlar %25.
Bu konuda kendi tecrübemi, gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
Bir tarihte camilere bir tebliğ geldi, “kadınlar için yer ayrılacak.”
Görevliler emre uyarak eğer yoksa kadınlar için bir yer tahsis ettiler ve kapısına “Hanımlara Mahsustur” yazdılar.
İyi, güzel.
Ama her caminin böyle bir imkanı yok. Bazılarında özellikle Cuma namazlarında cemaat camiye sığmıyor, dışarıda namaz kılıyor.
Buna rağmen görevliler emre uyarak bir köşeye “hanımlar için” bir yer ayırdı.
Yağmur var, kar var, soğuk var, cemaat içeri hücum ediyor, merdivenler dahi doluyor.
Kadınlar için ayrılan yer bomboş.
E, buna itiraz ediyorlar haliyle.
Ve arkasından hanımlara ayrılan yere giriş başlıyor.
Cemaattan bazıları, “Girmeyin, orası hanımlara ait” diye uyarıda bulunuyor.
Girersin.
Giremezsin.
Al sana bir tatsız münakaşa.
Olmuyor, yani cami içinde böyle kavga yakışmıyor.
Bu sebeple bu uygulamanın yeniden gözden geçirilip, hanımlara mahsus mahallin ancak yeri olan camilere tahsis edilmesi uygun olacaktır.
Bu araştırmadan çıkan bir sonuç da şudur: Halkımızın imanı sağlam, inancı yerindedir, ancak Ramazan ayı hariç ameli (namaz) eksiktir. Bunun sebebi yaşadığımız karmaşık, hızlı, stresli modern hayattır. Bu araştırma gösteriyor ki halkımız genel olarak DİB’den memnundur.