'Çamlıca için yakarış' tartışması

'Çamlıca için yakarış' tartışması

 

Düccane Cündioğlu'nun, Çamlıca'ya yapılması planlanan cami ile ilgili kaleme aldığı yazı bugün bir çok köşe yazarının köşesine taşındı.  İşte o yazılardan bir kesit;
 

Ertuğrul Özkök

 
Aklın yolu Hürriyet’te de birdir, Yeni Şafak’ta da
 
DÜN okuduğum en güzel, en duyarlı, en yüklü, en üsluplu, sesi en derinden gelen, en samimi yazı Yeni Şafak gazetesinde, Dücane Cündioğlu’nun yazısıydı.
Yazı Çamlıca’ya yapılacak camiyle ilgiliydi.
Cündioğlu, Kuran ilimleri üzerinde çalışan bir yazar.
Tarih, dilbilim, mantık ve felsefe dersleri veriyor.
Bir dönem Berlin’de yaşamış bir aydın.
 
* * *
 
Yazı beni şaşırttı. Ama olumlu manada şaşırttı.
Önce Yeni Şafak gibi Başbakan’a yakın duran bir gazetede yayınlanması etkiledi.
Daha önemlisi şuydu.
İslami kesimin bazı fanatikleri, Çamlıca’ya cami yapılmasına karşı çıkan insanları, “cami yapımına karşı çıkmakla” suçluyorlardı.
Yeni Şafak bu yazıya bir tam sayfa ayırmış.
Ayrıca “Çamlıca için yakarış” başlığı ile gazetenin sürmanşetine taşımış.
Bu, gazetenin de yazıdaki görüşü desteklediği izlenimi veriyor.
Yazıyı büyük zevkle okudum.
Çok zarif ve zengin bir dille yazılmış.
Dediğim gibi samimiyeti her satırından belli oluyor.
Umarım Başbakan
bu zarif aydının yakarışına kulak verir.
Dediğim gibi oraya bir cami yapılırsa ve bir de kötü bir kopya olursa, gelecek nesillerin ona hangi gözle bakacağını da düşünmek lazım.
 

Ahmet Hakan

 
Müslüman! Niyet okuma
 
MİMAR Sinan adına bir cami yapılıyor.
Memleketin bütün estetikçileri haykırıyor:
“Olmamış.”
*
Çamlıca’ya yapılacak caminin projesi ortaya çıkıyor.
Memleketin bilumum estetikçileri haykırıyor:
“Bu da olmamış.”
*
Dikkat:
Hiç kimse “Bu devirde ne camisi” falan demiyor, “Bu devirde böyle cami yapılmaz” diyor.
Fakat “bizimkiler” alışmış, “Bu devirde ne camisi” türü tepkilere...
Bu yüzden “Bu değil, bu da değil, bu olmaz, bu hiç olmaz” türü tepkiler alınca başlıyorlar şöyle düşünmeye:
“Aslında bunların alayı camiye karşı... Ama bunu dile getiremedikleri için estetiği falan bahane ediyorlar.”
*
Müslüman!
Sen bu niyet okuma işinden çok çektin.
Şimdi sen de niyet okuyuculuğu yapma.
Bir kere de kendini gözden geçir.
“Yapmak istediğim camileri neden kimselere beğendiremiyorum” diye kendine sor.
Sakın “Estetikçilerin alayı ateist” diyerek kendini rahatlatmaya kalkma...
Karşına Ahmet Turan Alkan gibi, Dücane Cündioğlu gibi müminleri çıkardıklarında söyleyecek söz bulamazsın.
 
 

Oral Çalışlar

 
Yeni Şafak yazarı Cündioğlu, Çamlıca'ya yapılacak camiyi, 'İstanbul'un siluetine çökecek bir kâbus' olarak görüyor.
 
 
 
Çamlıca’ya cami, bir inadın yerine getirilmesi midir? Kendini dışlanmış hisseden dindarların merkezi dönüştürme mücadelesinin yeni bir boyutu mudur? Çamlıcalı vatandaşların dinlerini daha özgürce yaşayabilmeleri için gerekli bir proje midir? Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dünyaya şan olsun” diyerek sıradışı bir mimari eser yaratma çabası mıdır?
 
Projeyi olumlu bulanlar ve projeye itiraz edenler, şu an, esas olarak, ‘AK Parti’ye destek verenler’ ve ‘karşı çıkanlar’ şeklinde saflaşıyor. Dindarların tamamı değilse de önemli bir kesimi cami düşüncesini heyecanla desteklerken seküler bir pencereden bakanlardan itirazlar yükseliyor.
 
Dücane Cündioğlu, Yeni Şafak yazarı. Aykırı duruşuyla, entelektüel birikimiyle gerçekten farklı bir ses olarak dikkat çeken isimlerden.
 
Projeye karşı dikkat çekici bir yazı yazan Cündioğlu, Çamlıca için örnek alınan Sultanahmet Camii’ne inşa edildiği dönemde, âlimlerin ve âriflerin karşı çıktığını belirtiyor. Çamlıca’ya yapılacak camiyi, “İstanbul’un siluetine çökecek bir kâbus” olarak görüyor.
 
.....
 
Projeyi en çok benimseyen kişilerden birinin Başbakan Erdoğan olduğunu biliyoruz. Başbakan’ın, kendi dönemini yansıtacak kalıcı bir eser olarak bu caminin azametli ve heybetli olmasını tercih etmesi, bir açıdan anlaşılabilir.
 
Hazır Çamlıca tartışması başlamışken kendi temel itirazımı dile getirmek isterim.
 
Neden hâlâ her şey Ankara’dan kararlaştırılıyor? İstanbul’un sokaklarının nasıl şekillendirileceğini, neden İstanbullular belirlemiyor?
 
....
 
İstanbul’da yaşayanlar olarak Çamlıca’nın nasıl olacağını tartışmamıza bile fırsat verilmeden, Ankara’nın dediği mi olacak? Unutmayalım: Özgürlüğün tarihi, ‘merkezi devlet gücü’nün sınırlandırılmasının tarihidir.