Can Ataklı: Demirtaş kararı CHP'yi AKP'den daha çok sıkıştıracak
Sözcü yazarı Can Ataklı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) HDP eski Eş Başkanı ve HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna ilişkin verdiği kararını köşesine taşıdı. Can Ataklı, Demirtaş kararının CHP'yi AKP'den daha çok sıkıştıracağını savunarak, "CHP bu kez AKP'nin hukuk dışı söylem ve saldırılarından korkmadan söyleminin arkasında durmayı başarırsa bu Türkiye'nin hayrına olacaktır" diye yazdı.
AİHM'in Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki kararı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bizi bağlamaz karşılık vereceğiz" açıklamasını hatırlatan yazar, "AİHM kararları Türkiye için bağlayıcı mı?" sorusunu yönelterek, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin daha önce bu mahkeme tarafından verilen bazı kararları uygulamadığını bunun sonucunda, en çok uygulanan yaptırımın ise 'para cezası' olduğunu aktardı. Öte yandan AİHM kararlarını uygulamayan ülkelerin en fazla diğer ülkeler tarafından ayıplanabileceğini ifade eden Ataklı, "Selahattin Demirtaş olayı Türkiye'nin uluslararası alandaki yeni ve güçlü bir sorunudur, buna karşı olacak tek şey dünyaya karşı yine rezil duruma düşeceğimizdir. İktidar ve destekçilerinin uluslararası ilişkilerde 'rezil olma' kaygısını pek taşımadıkları dikkate alınırsa Demirtaş'ın hapis hayatının daha süreceğini söylemek yanlış olmaz" dedi.
"Tavır, hukuk ve demokrasi açısından önemli"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başı sıkıştığında HDP ile pazarlık masasına oturabileceğini, seçime çok az bir zaman kala Demirtaş'ı tahliye ettirebileceğini kaydeden Can Ataklı, bu konuda CHP'nin başının daha fazla ağrıyacağını belirterek, " CHP ilk açıklamasında; 'Karara uyulmalı, Demirtaş tahliye edilmeli' dedi. Bu hukuk ve demokrasi açısından önemli bir tavır. CHP bu kez AKP'nin hukuk dışı söylem ve saldırılarından korkmadan söyleminin arkasında durmayı başarırsa bu Türkiye'nin hayrına olacaktır" vurgusu yaptı.
Can Ataklı "AİHM’in Demirtaş kararı ile ilgili sadece rezil olduğumuzla kalırız" başlığıyla (22 Kasım 2018) yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz