“Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki davanın açılmasını neden geciktiriyorsunuz?”

“Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki davanın açılmasını neden geciktiriyorsunuz?”

Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatları, müvekkillerinin tutuklandıkları günden bu yana 41 gün geçmesine karşın davanın hâlâ açılmamasına dikkat çekerek “Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki davanın açılmasını neden geciktiriyorsunuz?” diye sordu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve soruşturmayı yürüten Başsavcı Yardımcısı İrfan Fidan'a, 6 soru soran Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatları kuşku ve endişelerini sıraladı.

Cumhuriyet’in haberine göre  avukatların yaptığı açıklama şöyle:

Sayın basın mensupları,

Bugün, Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatları olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe sunduk. Bu vesileyle, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'e ilişkin mevcut durum ve süreçle ilgili olarak bazı kuşkularımızı sizin aracılığınızla kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Bir suç soruşturmasının amacı, suç olduğu düşünülen eylemin ve faillerinin araştırılması, eylemle failler arasındaki bağlantıyı kanıtlayan delillerin toplanmasıdır. Bazen olayın karmaşıklığı, faillerin çokluğu, delillerin toplanmasındaki güçlük ve benzeri nedenlerle soruşturma uzayabilir. Bazen de tıpkı bizim olayımızda olduğu gibi soruşturma çok basittir. Çünkü, eylem bellidir; eylemi yapan bellidir; eylemin kesin delili de ortadadır.

Şimdi, bu durum çerçevesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve soruşturmayı yürüten Başsavcı Yardımcısı İrfan Fidan'a soruyoruz:

Can Dündar ve Erdem Gül'ün haberlerinin yayımlanmasından ve sizin soruşturmaya başlamanızdan bu yana 7 aydan fazla bir süre geçti. Yayın eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini mi araştırıyorsunuz? Herhalde değildir, çünkü 29 Mayıs ve 12 Haziran 2015 tarihli gazeteler o günden bu yana zaten dosyanızda duruyor. Bu haberlerin yayınlanmasının suç teşkil ettiğini düşünüyorsanız, yayın ortada, yayınlayan ortada, delili ortada; araştıracağınız, soruşturacağınız başka ne var? Dava açacaksanız neyi bekliyorsunuz? Niçin bekliyorsunuz? Bu gecikmenin, davanın açılmasını sürüncemede bırakmanızın makul bir izahı var mı?

Evet, soruyoruz:

Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki davanın açılmasını neden geciktiriyorsunuz?

Neyi bekliyorsunuz?

Niçin bekliyorsunuz?

Daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsunuz?

Can Dündar ve Erdem Gül, doğal hâkiminin, mahkemesinin önüne çıkma hakkına ne zaman kavuşacak?

Soruşturmanın başlamasından itibaren, herkesin makul bir süre içinde davasının dinlenilmesini isteme hakkı olduğunu söyleyen Anayasa ve AİHS kurallarına uymayı düşünüyor musunuz?

Gelelim, endişe ve kuşkularımıza...

Tutuklandıkları günden bu yana 41 gün geçmesine karşın davanın hâlâ açılmaması, soruşturmanın sürüncemede bırakılması, Can Dündar ve Erdem Gül'ün doğal mahkemesinden, doğal hâkiminden kaçırılması, saklanması sonucunu doğuruyor. Soruşturmanın sona erip, yargılamanın başlayabilmesi iddianamenin yazılarak mahkemesine verilmesine bağlı. Yargılamaya geçilmesinin bu şekilde geciktirilmiş olması, müvekkillerimizin, yargılamayı yapmakla görevli mahkemeye rağmen tutukluluklarının uzatılması, özgürlüklerinden yoksun bırakılmasına neden oluyor. İstenen ve arzu edilen yargılama ve mahkeme öncesinde müvekkillerimizin cezalandırılması olamaz, olmamalıdır. Hiç kimsenin böyle bir adaletsizliğe, vicdansızlığa, kötü niyetli davranışa yelteneceğine inanmak istemeyiz, istemiyoruz. Ama, davanın açılmaması, soruşturmanın sürüncemede bırakılmasını izah etmekte de güçlük çekiyoruz.

Üstelik bu dava açıldığında, yargılamanın İstanbul 13 ya da 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacağı, bu iki mahkemeden birinin çok yakın bir zaman önce Can Dündar hakkında emsal niteliğinde bir karar verdiği, 11 Aralık 2015 tarihli bu kararda, suçun basın yoluyla işlenmiş ve 4 aylık dava açma süresi içinde davanın açılmamış olduğu gerekçesiyle davanın düşmesine karar verildiği dikkate alındığında, acaba diyoruz...

Acaba, dava açma süresi çoktan geçtiği için açılacak davanın düşmesine karar verileceğini anlayan soruşturma makamı davayı bilerek mi geciktiriyor? Dava açıldığında, pek muhtemel bir tahliye kararının ve müvekkillerimizin özgürlüklerine kavuşmasının bu şekilde engelleniyor oluşu karşısında ne yapmamız, ne söylememiz bekleniyor? Suskun kalarak, savcılığın canı ne zaman isterse o zaman dava açmasını mı bekleyeceğiz? Soruşturmayı yürüten makamlar, sorgulanamaz, denetlenemez, hesap vermekten muaf makamlar mıdır?

Müvekkillerimiz soruşturma makamından, haklı olarak bir açıklama bekliyor. Açıklamadan da önce ivedi olarak soruşturmayı tamamlamasını, davasını açmasını bekliyor.