Yazar Rıdvan Akar, 'Mustafa' belgeseli ile büyük bir kesimin tepkisini çeken Can Dündar’a neden kızıldığını yazdı. Dündar'ı destekleyen Akar, "Kürt Sorunu, demokrasi, din gibi bugün hala didiştiğimiz konularla ilgili onun görüşlerini aktardı. Suçu budur" dedi. Akar, Birgün gazetesinde (11 Kasım 2008) Can Dündar'a neden kızıldığını şöyle anlattı: "Mustafa Kemal bütün bu coğrafyanın yaratıcısı kabul ediliyor. Yani “varlığımızı borçlu olduğumuz” insan olarak görülüyor. Keza toplumsal yapının çimentosu, ahde vefanın adı ve muassır medeniyet/laiklik hedefinin simgesi kabul ediliyor. Zira dönüp baktığımızda Kemalizmin abc’si kabul edilen uktelerin yerinde yeller esiyor. Cumhuriyetçilik çoktan cumhuru sürüye indirgedi. Devrimcilik çoktan hapislerde çürüdü. Devletçilik çoktan serbest piyasa ekonomisi ve küreselleşmeye kurban edildi. Halkçılık çoktan gıda paketi ve kömürle satın alındı. Laiklik çoktan 12 Eylül rejimi eliyle törpülendi. Milliyetçilik çoktan MHP’ye tahvil edildi. Haliyle geriye Mustafa Kemal’den çok lise tarih kitaplarından bir adım öteye geçmeyen bir lafız kaldı. Can Dündar bu lafzı genişletme ve güncelleştirme cüretini gösteren kişidir. Bugün yaşadığımız en yapısal krizlerle ilgili Mustafa Kemal’in görüşlerini bizlerle buluşturdu. Kürt Sorunu, demokrasi, din gibi bugün hala didiştiğimiz konularla ilgili onun görüşlerini aktardı. Suçu budur. Can Dündar’ın yaptığı Atatürk’ü gökten yere indirerek insanileştirilme çabasıdır. ‘Erişilmez olanı’ saygı ve şükran duyulana dönüştürme çabasıdır. “Dogma değilim” diyeni tartışılır kılma çabasıdır. Halit Kakınç yazmıştı. 14 yaşındaki oğlu filmi seyrettikten sonra, “Kendisini severdim. Benim gibi normal biriymiş, şimdi daha çok sevdim” demiş. Hergün yuvaya giderken çocuklarım Atatürk’ün onlarca fotoğrafının olduğu Ortaköy yolunu katediyor. Bir defasında kızım “baba Atatürk çok iyi bir insanmış. Eve davet edelim, yemek yiyelim” demişti. Can Dündar masamıza işte o tabağı koyan kişidir."