Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, yarın temeli atılacak olan Çanakkale köprüsü projesine ilişkin olarak "Henüz imzalanmamış sözleşmeye göre Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) şirketlere, Çanakkale köprüsü bittiğinde günlük 45 bin araç garanti etmiş. Bu sayının altındaki trafiğin parası, vergilerimizden ödenecek" diye yazdı.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (17 Mart 2017) nüshasında yayımlanan 'Çanakkale 45 bin araçla ‘geçilir’ mi?' başlıklı yazısı şöyle:
Yarın Çanakkale köprüsünün temeli atılacak.
Takvimden özenle seçilen 18 Mart tarihi ile halkoylamasına 29 gün kala siyaseten bir taşla çok kuş vurulacak. Şehitleri Anma Günü’nün yıldönümünde, “geçilmez” denilen Çanakkale, Başbakan’ın şakacı tabiriyle geçilmeye başlanacak.
Anayasa gereği tarafsız konumda olması gereken Cumhurbaşkanı ile Başbakan, önce Şehitleri Anma Günü nedeni ile Çanakkale Deniz Zaferi törenlerine katılacak. Ardından Çanakkale köprüsü temeli vesilesiyle birlikte referandum mitingi yapacak.
Velhasıl, “devletin cebinden bir kuruş çıkmayacağı” yaygın yalanıyla sunulan Yap-İşlet-Devret (YİD) modelli Çanakkale köprüsü temeli, yine kamu kaynaklarının kullanılacağı bir propaganda zeminine dönüşecek.
İşin cebimizle ilgili kısmına gelelim:
Gerçek 1: Çanakkale köprüsü, AKP rejiminin bize hediyesi falan değil. Bittiğinde araç başına geçiş ücreti 15 Avro artı KDV olacak. (Devlet bu tip projelerde yüzde 8 KDV uyguluyor.) Yani köprü bugün hizmete girmiş olsa, otomobiliyle geçen herkes 64 TL ödeyecek. Kritik konuyu Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile yaptırılan bütün projelerde olduğu gibi, verilen garantinin tipi ve niceliği oluşturuyor.
Araç garantisi, YİD projelerinde, "geçmeyen araç sayısı kadar paranın Hazine’den çıkması" demek.
(Not: Resmi raporlara göre YİD modeli, KÖİ’nin bir çeşidi.)
YİD modelli ihalelerde -yapım ve işletme unsurlarından oluşan- en kısa toplam süreyi teklif eden avantaj sağlıyor. Çanakkale köprüsü projesinde en kısa süreyi, Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi’nden oluşan ortak girişim grubu, 16 yıl 2 ay 12 gün ile verdi. Yatırım bedeli ise 10 milyar 354 milyon 576 bin 202 TL olarak açıklandı. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ihale günü, geçiş ücretinin otomobil başına 15 Avro artı KDV olduğunu duyurmuştu.
O gün açıklanmayan kritik bilgiyi öğrendik. Henüz imzalanmamış- sözleşmeye göre Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) şirketlere, Çanakkale köprüsü bittiğinde günlük 45 bin araç garanti etmiş. Bu sayının altındaki trafiğin parası, vergilerimizden ödenecek.
Günlük 45 bin garanti, yıllık 16 milyon 425 bin araç eder. Bugunkü kur üzerinden yukarıda yaptığımız (15 Avro artı yüzde 8 KDV) 64 TL otomobil başına geçiş ücretini esas aldığımızda sonuç şu:
Hazine, -hiç araç geçmemesi halindeÇanakkale köprüsünü yapan dört müteahhit firmadan oluşan OGG’ye TL üzerinden yıllık 1 milyar 51 milyon 200 bin TL taahhüt etmiş oluyor. Eksik geçen her otomobil ücreti bizlerin cebinden çıkacak.
Tekrar vurgulayalım, Bu tutar bugünkü Avro kuru üzerinden TL karşılığı. Her koşulda bu sözleşme imzalandığında günlük 45 bin araç garantisi ile ödemenin yapılacağı tarihteki kuru esas almak gerekiyor.
Bu arada projeye dair, akla ziyan bir kaynak tasarrufu daha var.
Gelibolu ile Lapseki arasında inşa edilecek olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün orta açıklığı, 2023 m. olarak tasarlandı. Cumhuriyetin 100. kuruluş yılını simgelediği söylenen bu uzunluk, köprünün ihtiyacı olan zorunlu mühendislikten değilmiş.
Rejim talepli ve gösteriş amaçlı. Bu orta açıklıkla dünyanın en uzun asma köprüsü olacağı söyleniyor. Ama artık kaç metre fazlaysa (belki 50, belki 100) fazladan imal ve inşa edilecek uzunluğun parasını ihtimal ki yine Hazine ödeyecek. Yok eğer şirket, gösteriş amaçlı bu ekstra uzunluğu, Cumhuriyetin 100. yılı onuruna Türk Hazinesi’ne armağan ediyorsa ne mutlu!
Çocuklarımızın ekonomik geleceğini rehin alan Çanakkale köprüsü için de hayır.