CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, 5 ayrı suçtan 17 yıla kadar yargılandığı davanın 3. duruşması İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, Kaftancıoğlu'na 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verdi. Kaftancıoğlu'na örgüt propogandasından 1 yıl 6 ay, kamu görevlisine alenen hakaretten 1 yıl 6 ay 20 gün, Cumhurbaşkanına hakaretten 1 yıl 16 ay, Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağılamaktan 1 yıl 8 ay, halkı kin ve düşmanlığa tahrikten 2 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Cezalara erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmadı. Mahkeme erteleme uygulanmamasına gerekçe olarak Kaftancıoğlu'nun tutum ve davranışlarını, pişman olmamasını ve şiir okumasını gösterdi.
TIKLAYIN - İşte Canan Kaftancıoğlu'nun duruşmanın ardından yaptığı konuşmanın tam metni
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP'li 80 il başkanı da Canan Kaftancıoğlu'na destek vermek için Çağlayan Adliyesi'ne geldi. Duruşmada son sözü sorulan Kaftancıoğlu, "Saray vesayeti son bulana, saray vesayetinin cezalandırıcı sopaları yargılanana dek mücadele edeceğim. Biliyorum bahar geldi memleketimize, biz mevsimi başladı. Çünkü o kaybetti, biz kazandık. 82 milyon kazandı" dedi.
İmamoğlu duruşma öncesi yaptığı kısa konuşmada, "Ülkeyi bu tür ortamlarla germenin ya da insanlar arası kutuplaşmayı bir vesile ile hele hele hukuk yoluyla büyütmenin sıkıntısını yaşıyoruz" dedi.
Duruşmanın başlamasıyla katılan Tayyip Erdoğan Vekili avukat Ferah Yıldız, mütalaaya katıldıklarını belirterek, "Ayrıca sanığın duruşmadaki hal ve hareketlerinden ötürü iyi hal indirimi uygulanmamasını en üst sınırdan ceza verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Daha sonra savunmasına başlayan Kaftancıoğlu, cumhurbaşkanına hakaret etmediğini ve etmeyeceğini söyledi. Kaftancıoğlu savunmasına şu şekilde devam etti:
"Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Hiçbir kamu görevlisine alelen hakaret etmedim. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Atatürk cumhuriyetinin il başkanı olarak devleti alenen ya da perdeli olarak aşağılamam düşünülemez. Terör örgütü propagandası yapmadım yapmam. TV programında terör örgütü propagandası yaptıysam incelenir ama yok.
Nazım Hikmet'in "Bir provokatör üstüne hiciv denemeleri" isimli şiirinin Kaftancıoğlu'nun okuduğu ve dosyaya giren kısmı şu şekilde: "Sen bu kavgada bir nokta bile değil, bir küçük, eğri virgül, bir zavallı vesilesin. Ben, kızabilir miyim sana? Sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir bir posta tatarına, bir emir kuluna sövmek, efendisine kızıp uşağını dövmek" |
Duruşma öncesi basın açıklamasında konuşan CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Bu dava yalnızca Canan Kaftancıoğlu’nun değil bu dava hepimizin davası" dedi. Muharrem Erkek şunları söyledi:
"Bu davada Canan Kaftancıoğlu yargılanmıyor yalnızca, bu davada düşünce ve ifade özgürlüğü yargılanıyor. Bu davada demokrasi yargılanıyor. Bu davada İstanbul’un iradesi yargılanıyor. Bu dava yalnızca Canan Kaftancıoğlu’nun değil bu dava hepimizin davası. Biz her zaman onun yanında olacağız.
Değerli adalet savunucuları, bugün ülkemizde bir siyasi parti genel başkanı huzurunda hâkim savcı kuraları çekiliyor. Bir yargının yürütmenin tahakkümü altında nasıl zor günler geçirdiğini biliyoruz. Biz bugün yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz. Biz bugün yargılamayı yapan 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz. Ama şunu asla unutmayacağız; adaletsizlikleri çeken değil, adaletsizlikleri işleyen sefildir, zavallıdır, pejmürdedir.
Bugün, Cumhuriyet gazetesinin çalışanları yazarları, çizerleri cezaevindeyse; bugün Sözcü gazetesinin çalışanları, yazarları, Emin Çölaşan, Necati Doğru yargılanıyorsa, siyaset yapan insanlar gazeteciler akademisyenler yargılanıyorsa hukuk devleti adalet bitmiş demektir. Ama faturayı milletimiz ödüyor. Ekonomik kriz derinleşiyor. İşsizlik yoksulluk büyüyor. Çükü adaletin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz kalkınma da olmaz. Aş iş ekmek de olmaz. Bu adaletsizlikleri işleyenler, bu kumpas davalarını, siyasi davaları yürütenler asıl faturayı milletimize ödetiyor. Biz demokrasi için hak hukuk adalet için her türlü bedeli ödemeye hazırız.
Bugün Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Ama milletimiz haklıyı haksızı ayırıyor. 31 Martt’a olduğu gibi 23 Haziran’da olduğu gibi. Milletin vicdanında adalet tecelli ediyor edecek de. Biz demokrasiye adalete inanan milyonlarla birlikte Canan Kaftancıoğlu’nu asla yalnız bırakmayacağız.
Biz ülkemizdeki tüm adaletsizlikleri ortadan kaldıracağız. Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesi hak hukuk adalet mücadelesidir.
Kaftancıoğlu'na destek vermek amacıyla açıklama yayımlayan CHP'li İl Başkanları, "Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden toplumsal muhalefete gözdağı verilmek için açılan bu dava, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye karşı açıkça bir darbedir" dedi. 153 sanatçı da yayınladıkları açıklama ile Kaftancıoğlu'na destek verdi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 2012-2017 tarihleri arasında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımları nedeniyle hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” , “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası ile talebiyle yargılanıyor.
Duruşma öncesi, CHP’li İl Başkanları Kaftancığlu’na destek amaçlı ortak bir açıklama yayımladı.
17 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Kaftancıoğlu’na 153 sanatçıdan destek açıklaması geldi.28 Haziran’da görülen ilk duruşma öncesinde 53; 18 Temmuz’da görülen ikinci duruşma öncesinde de 134 sanatçının imzaladığı destek bildirisine karar duruşması öncesi imza verenlerin sayısı 153’e yükseldi.
Arif Sağ, Ataol Behramoğlu, Barış Atay, Bedri Baykam, Bülent Emrah Parlak, Cahit Berkay, Edip Akbayram, Erdal Erzincan, Fazıl Say, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Leman Sam, Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli ve Murathan Mungan gibi kültür sanat dünyasının çok önemli isimleri Kaftancıoğlu’na destek açıklamasında bulundu. Sanatçılar yayınladıkları bildiride “Bugüne kadar her koşulda barışı ve kardeşliği savunan Kaftancıoğlu'nun hukuksuz bir şekilde yargılanmasına itiraz ediyoruz. Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz.16 milyon İstanbulluyla birlikte seninleyiz Canan. Asla yalnız yürümeyeceksin” ifadelerini kullandı.
2. duruşma sonrası Kaftancıoğlu yaptığı basın açıklamasında, savcının esas hakkında hızla mütalaa verdiğini ve mütalaanın bir 'flash bellek'te hazır olarak geldiğini söylemişti.